türk milletinin yapmaktan en çok haz aldığı şey. kendilerine zorla dayatılan fikir ve ideolojileri "bu nedir?" diye sorgulamazlar ama önlerine bırakılan 2 torba kömüre, 5 torba makarnaya aslında farkında bile olmadıkları özgür iradelerini satarlar! o kömürü, makarnayı önlerine bırakanlar dinden bahsetmiştir çünkü, allahtan, kitaptan... ama işlerine geldikleri gibi bahsetmişlerdir... aç olan insanın karnını ideoloji değil ekmek doyurur! halkın aç olmasınını fırsat bilip ekmekle beraber zehirli ideolojilerini sokarlar bunlar o insanların midelerine. bu kadar belden aşağı vurulan bir ortamda hangi karşıt görüşün gücü yeter ki bu saçmalığı sonlandırmaya, onlar da millete ideolojilerini, doğrularını ve milletin kendi gerçeklerini 3 kg bulgur ile satmadıktan sonra?
yanlış parkurdur.
kimisi bayrak yarışıyla karıştırır.
''diyenin'' değil, bilerek ve bilinçi olarak ''din'', ''kitap'', ''allah'' peşinde koşulsa bu kadar haksızlığa tahammül edilmeden adalet peşinde koşan kişiler denebilirdi kendilerine.
milletimizin yıllardır bıkmadan usanmadan büyük bir azimle yaptığı şeydir. bu azmi bilimde sporda ya da başka birşeyde kullansaydık dünyada bizi geçen olamazdı dedirttirecek kadar ciddi boyutta olup gözü kapalı her türlü sözlerine inandığımız özelliktir..
"allah,(c.c) din, kitap" duyunca kaçma eğilimi içine girenlerin kaçışlarına uydurdukları mazeretleridir. nefis işte böyle birşeydir insanı herdaim batıla çekmeye çalışır. allah(c.c)ın yoluna yönelmekte herdaim nefse ağır gelir.
yola girmekten önemlisi yolda yürümeye devam edebilmek ve (bkz: maksud)a ulaşabilmektir.