din işinde iyi para olduğu gerçeği

entry13 galeri1
    1.
  1. doğru olan bir durumdur. zamanında düzeni kurmuşlar. ekmek geliyor.
    3 ...
  2. 2.
  3. Bu işin bir de yan sanayisi var çakma dincilikle cennetten yerinizi garantileyelim diyip parayı alıp kaçan cinsten.
    1 ...
  4. 3.
  5. Bencede doğrudur bugün ülkemizde Allah kitap diyenler denizde gemicikler yüzdürüyor valla..
    1 ...
  6. 4.
  7. Para, mevki, makam, evet din işiyle tüm bunlar çok rahat bir şekilde kazanılabilir.

    Yıllardır boşa uğraşıp yanlış meslek seçmişiz.
    3 ...
  8. 5.
  9. 80 bin cami, diyanete ayrılan bütçe 4 Milyar tl, Hdp seçim kampanyasında diyanet kaldırılacak diyince günde 12 saat çalışan bir işçinin gözünde sırf bu kaldırılacak diyene gavur diyen güzel ülkem.
    1 ...
  10. 5.
  11. zamanında imam olmadığım için kafamı duvarlara sürtme nedenim, gün gibi ortada olan acı gerçek.
    0 ...
  12. 6.
  13. Tam isabetli sözdür. Lan yokmu bir tek kişi! Ekmeğini taştan çıkarıp dine harcayan, yapmış olduğu iyiliğin, ilmin, sohbetin, dersin karşılığını ahirete atan, mangal gibi yürekli bir mumin! Onun iki elinden de öpeyim.
    2 ...
  14. 7.
  15. dünyanın ve insanların başına ne felaket gelmişse bunun yüzünden gelmiştir.
    sermayesiz vergisiz sorgusuz, bataksız çıtaksız ; her daim muteber bir ticaret.
    40 yıl üniversitelerde kütüphanelerde sürünmüş adam bu gün recebin
    yanına gitse ancak köpek muamelesi görür. bir şıh şuh, hacı hoca gitse
    başköşeye oturtur. gerisini de siz anlayın.
    2 ...
  16. 8.
  17. Hep derim dünya kadar paran olacağına fındık kadar takken olsun.

    (bkz: Tekken 5)
    4 ...
  18. 9.
  19. ilkokul mezunu bir imamın 4000 tl maaş ve üstüne diyanetin verdiği evde yaşadığını düşünürsek oldukça karşı bir iş oldugunu söyleyebiliriz.
    3 ...
  20. 8.
  21. Sermaye olmadan gelir getiren ve aptallara hitap edildiğinde zevk veren bir iş.
    3 ...
  22. 9.
  23. Sömürülecek çok aptal olduğu için iyi para vardır.
    6 ...
  24. 10.
  25. Çoğu kişinin aslında aptal ayağına yatarak yapmış olduğu bağışlardan gelen paradır.

    Şeyh efendinin yaşantısına bakıyorsun lüks içerisinde. Yemesi, içmesi, barınağı, yapılan saygı, iltifat, övgü; bu dünya da insan nefsinin istediği ne varsa tamamen hepsine sahip bir yaşantısı var. Aynı zaman da şeyh efendinin kalp gözleri de açık. O nasıl oluyor? Züht hayatı ile efendim. Yani egonu ve mideni az doyurarar.

    Peki şeyh efendinin yaşantısının züht hayatıyla taban tabana zıt olduğu belli değil mi? Belli, bunu anlamamak için aptal olmak lazım. Ben türkiye de paranın değerini, geçim derdini yüklenipte aptal olana denk gelmedim.

    Şeyh efendinin etrafın da büyük bir pazar var. Bu pazarı kayıp etmemek, paraya çevirmek için bu millet aptal ayağına yatıyor.

    Şeyh efendinin dergahına büyük iş adamları, patronlar yardım da bulunuyorlar. Şeyh efendi de bunun hatrına zenginleri rahatsız eden ayatleri ve hadisleri gündeme getirmiyor. Dua ile, üfürük ile sorun çözdüğünü ileri sürüyor.

    Yani saf niyetli, sırf Allah rızası için oraya bir insan gitse en fazla bir ay içerisin de herşeyi anlar. Saf ve temiz insan dinini merak edip öğrenir. Kimseyi ne aldatır, nede aldanır.

    Yaşamış olduğum şehrin belediye başkanı ibadetin de birisi. Belediyeye yakın olan bir cami var. Belediye başkanı şayet o cami de namaz kılacaksa tüm işçiler o camiye koşuyorlar. Belediye başkanı o camiye gitmemişse az sayı da işçi namaza geliyor.

    Yani durum bu şekil de. Bu devir de kimse " sykmyeceği sıpaya yem vermez" aynen öyle.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük