bu bir türkiye gerçeğidir. ya dine salayacak, ya hükümete geçirecektir. haber sitelerinin bilim sayfalarında hiç yorum olmaz. yorum varsa tektük şekildedir. onların içeriği de, gene eleştiridir. sürekli eleştiriyoruz, bok atıyoruz, hep konuşuyoruz. maçı bile izlemiyoruz, sürekli yorum yapıyoruz. hakeme işini öğretiyoruz, yolda giderken sürücülere bok atıyoruz. doktorları beğenmiyoruz, kendimiz antibiyotik öneriyoruz. her şeyin en iyisini biz biliyoruz. ama icraat sıfır. kurumlar bile aynı kafada. birinin bir şey ürettiği yok. hepsi, salak saçma haberlerle gündem oluyorlar.
kısacası canım benim, kabak tadı vermesi çok doğaldır. çünkü herkes patates burada. bunu onlar da biliyor. ateist diyor kendisine, ama hiçbir din kitabını okumamış. dindar diyor ötekisi kendisine, o da aynı şekilde, hiçbir din kitabı okumamış. ama sorsan, en ön cephede koşarlar.
doğaldır kabak tadı vermesi yani. ülkece beyin tutulması yaşıyoruz. ben çok mu farklıyım? yoo, değilim. genetiğimize işlemiz millet olarak. çocuklarımızı doğru yetiştirelim diyeceğim; ama onlar da kapacak bu enfeksiyonu. 28 hafta sonra'daki gibi ortalıkta deli gibi koşmadığımız kaldı.
barış abimiz zamanında söylemiş mesela;
"övünmek gibi olmasın ama dostlar;
kendimi 'hıyar' gibi hissediyorum..
hani ince kıyım doğrasalar beni,
akdeniz 'cacık' olur diyorum..
ve hatta atlas okyanusu..
ve hatta hint oykanusu..
ve, hatta hatta büyük okyanus bile, cacık olur diyorum.
böyle cacığa rakı mı dayanır..."
ateistler bu yazılara müslümanların kudurduklarını zannediyor
ben sadece acıyorum
bir insan nasıl bu kadar nankör ve mankafa olabilir.
allah'ı bulamayan aklı ve gönlü ben olsam taşımam