mevzu bahis olan din semavi değil ise ortaya çıkacak durumdur.yoksa islam ile bilimin çeliştiğini söylemek ancak yobazların başvuracağı bir durumdur."Çinde de olsa ilmi arayınız. Çünkü ilim öğrenmek her Müslümana farzdır" hadisi şerifini görmezden gelen ahmaklar dünyanın düz olduğuna inanırken,islam dini dünyanın şeklini,uzayda bir yörünge etrafında döndüğünü belirtmiştir.allahsız tosbağalar deniz ile göl farkını bilmez iken "iki denizi (birbirine) salıp katan O'dur;bu, tatlı,susuzluğu giderici,bu da tuzlu ve acıdır.ikisinin arasında (birbirlerine karışmalarını önleyen) bir engel (berzah) ve aşılmayan bir sınır koymuştur." ayeti(furkan 53) inmiştir.sözlerimi bir ayeti kerim-e ile bitireyim;
-"Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?"
sadece semavi dinler değil teorik olarak bütün dinlerde yaşanan çelişkidir.
din ve bilim sürekli çatışma içindeydi. çok tanrılı dinler döneminde tanrısal sanılan pek çok doğa olayının aslında tanrısal olmadığı farkedildiği anda din bilimi ezmeye başladı.
çünkü kural buydu, tanrı/tanrıların her daim gücünü ve otoritesini koruması gerekirdi. galilei dünya dönüyor dediğinde idamın eşiğine gitti...aynen şunu söyledi" ben dünya dönüyor demesem de dünya dönüyor"...
peki dünya'nın dönmesini papalık neden bu kadar travmatik karşıladı çünkü olası tanrının yarattığı en mükemmel varlık insandı ve her şey insan içindi. dünya dönemezdi sadece güneş ve ay dünyanın çevresinde dönebilirdi.
insanların ego manyağı yapan dinlerin bilimin çıplak gerçekliğiyle karşılaşması elbette ki travmalara yol açtı.
sonra iş daha da büyüdü, ortaçağda bir çok biliminsanının sonu giyotin veya baltayla oldu. amaç dediğim gibi muhteşem bir tanrının muhteşemliğini korumak.
en son muhteşem iki çelişki ise modern fiziğin yapıtaşı kuantum ve modern biyolojinin yapıtaşı evrimdi.
bu iki bilimsel olgu tanrı kavramını bir yerde yıkıyordu. ama elbette dinler rijit gibi görünse de aslında rahatça eğilip bükülebiliyordu.
ve olan oldu, 21.yy'da hala din bilimin içine gagasını sokuyor.
hala olası muhteşem bir tanrının avukatlığını yapıyor. ama öyle mi? kuantumda zar atan tanrı, evrim'de muz ile genetik benzerlik oranımızı yüzde 40'lara alıyor.
görmemek için fena halde inanmış olmanın gerektirdiği gerçek.
bilim din safsatasının foyasını ortaya çıkarmıştır. ( buna ılımlı islam dahil değildir! ılımlı islamda herşey mübahtır!)
kuran ı kerimi okumayan beyinsizlerin kendi içgüdüleriyle tanrı yok, o halde insanlar kendiliğinden nasıl meydana geldi sorusuna karşılık evrimi bulmuş ve evrim, bir bakıma da tanrı nın varlığını reddedenleri rahatlatmıştır.
referansı kuran, incil, tevrat, zebur ve bu dinlerin tartışmalı peygamberleri olmayan, kutsal kitaplar olarak adlandırılan kitaplar dışında kutsal olmayan(!) kitapları da okumuş ve anlamış insanların dikkatini çeken çelişkidir.
bu geyik de sıkmaya başladı; yok efendim kuranın bir tek suresini okumadan yorum yapılıyomuş, yok efendim işerine gelen kısımları alıp yorumluyorlarmış! okumadığım bir şeyi yorumlayacak kadar mal değilim. bazı arkadaşlar kendileriyle karıştırmasın karşısındakileri!
saygılar.
başlık "din ve bilimin çeliştirilmeye çalışılması" olmalıydı. çünkü çelişmiyor çeliştiriliyor. şunu bir kere anlamak lazım duran bir cisme değişik noktalardan bakılırsa farklı detaylar görülür. burada bilimi sabit bir nesne gibi görüp din penceresini isteyen istediği yere koyup oradan izliyor. halbuki çeliştiği falan yok. sadece isteyen istediği gibi yorumluyor. sonuçta bilim gibi deneysel sonuçlara ulaşılamıyor. işte burada da üzülerek söylemeliyim ki mantık devreye giriyor. kişiye göre yorumlar, yok orayı kurcalama onu sorgulama diye birşey yok aslında dinde. oku yaradan rabbinin adıyla oku diyor.
