din ile bilimin bağdaşmaması

entry32 galeri0
    1.
  1. Din felsefesinde sorgulamak yoktur. Dolayısıyla her şey dogmatiktir. Yazıldığı söylendiği gibidir. Ancak bilim felsefesinde her şey sorgulanır, düşünülür, sayısal verilere oturtulmaya çalışılır. Dolayısıyla din ile bilim bağdaşmaz.
    Not: bu entrymin amacı din ve bilim felsefesini karşılaştırmaktır. Başka amaç aramayın.
    9 ...
  2. 2.
  3. tam olarak katılamayacağım tespit..
    çünkü, dini dogmatik yapan insanların gerçeklerden uzaklaştırılarak körü körüne bir şeylere inanmalarını isteyen çapsız sözde din adamlarıdır..
    evet din sorgulanamaz, allah sorgulanamaz, ama din bu nedenle bilimi yasaklamaz.. bilimi dine karşı gösteren, düşünmekten korkan çağ dışı br anlayıştır..

    özellikle müslümanlığın geri kalmasını sağlayan sebeplerden bir tanesi de, "allah insanların uçmalarını isteseydi kanat takardı, kanadın yok demek ki allah bunu istemiyor, sen allaha karşı mı geliyorsun" gibi götümüzle dahi gülemeyeceğimiz bir anlayışa sahip olunmasıdır.. unutmayalım avrupa karanlık çağını yaşarken kadınlar "bu cadıdır" diye yakılırken, avrupa üniversitelerinde ibni sinanın, farabinin eserleri okutuluyordu.. bu adamlar müslümandı.

    onlardaN önce de, sonra da dini bilime karşı göstermeye çalışanlar olmuştur, ancak bu sav gerçeği yansıtmadığı gibi, pratikte de bi anlamı yoktur.
    4 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. melekler ve şeytanlar*kitabının uzunca * irdelediği mesele. tabi orda bağdaşır mı bağdaşmaz mı şeklinde.
    1 ...
  7. 5.
  8. 6.
  9. 7.
  10. yaklaşık, benzer bir başlıkta değinilmiş, konu hakkındaki fikirler için:
    (#775384)
    1 ...
  11. 8.
  12. bilim verilere dayanan, yığılarak ilerleyen ve sürekli gelişen bir olgudur. din ise ilahi güçten feyz alır. değişmezdir ve kesin kuralları vardır. ayrıca ispata gerek duymaz. fakat bu ayrımları görmezden gelip "dar kafalı maddeci" diye nitelendirilenleri suçlayanlar bilimin dinle ilgilenmediğini görmezden gelir.

    din dogmalara hapsolmuşken, bilim sürekli kendi geliştirir. bunlar dini eleştiren laflar değildir. sadece bilimin dinle ilgilenmediğini göstermeye çalışan laflardır. din kendini kelepçelerinden kurtarmazken, bilim çoktan bunu aşmıştır. önce bunları ele alarak bu konuyu düşünmeli ondan sonra "dar kafalı maddecileri" eleştirmeliyiz. yamuluyor muyum yoksa hilmi abi?
    4 ...
  13. 9.
  14. öğrenmek, tartışmak merakını kötülemek, bunu din-dışı göstermek niyetiyle, "yanlış ve eksik de olsa bize verilenle yetinmek, öğrenmeye kalkmaktan yeğdir," dediği yaşında pascal, umutsuz bir hristiyandı. oysa, "denizler biraz yükselse, ısıda şu kerteye varan bir değişiklik olsa, yeryüzünde hayattan bir iz bile kalmaz," diye diye, otuzundan sonra tıp öğrenimi yapan ve afrika'daki zencilerin yaşayışını biraz olsun iyileştirmeye koşan albert schweitzer, umutlu bir hristiyandır. diyeceğim, gelişmesi içinde alınınca, dinsel öğretilerin bile, insanoğlunun umutlu eylemini kesin olarak engelleyemediğidir.
    2 ...
  15. 10.
  16. din ile bilim arasında, hem kaynak hen de amaç yönünden ayrılıklar vardır. bilim, akla, mantığa, gözlem ve deneye dayanır. din ise dogmalarıyla, mantıklı düşünceyi ve bilimi yok etmeye çalışır. din akılcı eleştiriye kapalıdır. din: ''bir ben bilirim, benim istediğim yapılır, başkası kul-köledir der''.
    bilimde ''benim bildiğimi herkes bilebilir'' anlayışı hakimdir. Din, özeldir, bireylerle tanrı arasındaki yoldur. ilim ise bütün insanlığa hizmet eder.
    bilim, gelişme ve evrim üzerine kurulur oysa din, tarihin bir anında donup kalmayı emreder. bu nedenle yol ve yöntemleri farklıdır.
    dinlerin tümü, ortaya çıktıkları andan itibaren bilime karşı savaş açmışlardır.

    muhammed, ''bilimin babası'' (ebu ilim) lakabıyla tanınan amcasını ''mirac'' efsanesine inandıramayınca, ona ''ebu cahil'' (cehaletin babası) lakabını takmıştır.

    ibni sina, hayyam ve razi gibi büyük bilim adamları, din adamlarınınca ''mürted'' (dinden çıkmış) ilan edilmiş, eziyet ve takibe uğramışlardır.
    6 ...
  17. 11.
  18. insanın düşünsel alanda üretken ve sorgulayıcı olması dinlerce arzu edilmemiş, kendisine sunulanları olduğu gibi kabul etmenin erdem sayılması gerektiği özellikle vurgulanmıştır.

    din, tiran ve sömürücülerin yararı için halka köleliği vaaz eder. aklın ve mantığın özgürlüğünü yok eder. bilim ve felsefeden korktuğu için onları her zaman düşman olarak ilan eder. çünkü ussallık, usdışının sonudur:

    iskenderiye kütüphanesi 1.s.389'da hıristiyanlar tarafından bu nedenle yokedilmiştir.
    kilise, dünyanın yuvarlak olduğunu, güneşin çevresinde döndüğünü söyleyen bilim adamı galileo galilei'yi tövbe etmeye zorlamıştır.

    abd kiliseleri, darwin'in savunucularını mahkemeye vermişlerdir.

    pek çok bilim adamı papazların emriyle diri diri yakılmıştır.

    15.yy. da ünlü gökbilimcisi uluğ bey ''tapınaklar yıkılır, saraylar paramparça olur, ama bilim yaşar'' dediği için, babasının adamları tarafından öldürülmüştür.

    17.yy da bilim adamı hazerfen ahmet efendi yaptığı bir araçla galata kulesi'nden üsküdar'a uçmayı başardığı için cezayir'e sürgün edilmiştir.

    din, aklı imana esir ederek insanın kısır bir döngüye saplanıp kalmasını sağlar.

    din'in doğruları, bilimin ispat ettikleri değil, ''kitap''ın yazdıklarıdır.
    6 ...
  19. 12.
  20. saçmalık. eğer art niyet aranmazsa çok da güzel bağdaşır. gereksiz felsefeleri,fesatlığı bırakalım. dindar bir insan olmasam da dinde yer alıp da bilimi engelleyen bir kesin dogma göremiyorum. isteyen istediği deneyi , buluşu yapar.
    1 ...
  21. 13.
  22. Bizim, göğü kitabın sahifelerini katlar gibi katlayacağımız gün, ilk yaratmaya başladığımız gibi, yine onu (eski durumuna) iade edeceğiz. Bu, Bizim üzerimizde bir vaiddir. Elbette, Biz yapıcılarız. (Enbiya Suresi, 104)

    Burada Bigbang ve Big Crunch dan bahsediliyor.

    Bu sadece tek örnek. Kur'an ı açıp baktığımızda bunun gibi pek çok bilimsel bilgiler var. Yağmurun oluşumu, yerin 7 kat olduğunu resmen belirtmiştir. Görmek isteyene tabi.
    2 ...
  23. 14.
  24. bizim dinimiz en makul ve en tabii dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki, son din olmuştur. Bir dinin tabii olabilmesi için akla, fenne, ilme, mantığa uygun düşmesi gereklidir. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. mustafa kemal atatürk.

    fazla söze gerek yok. atamız gerekiğini söylemiş.

    (bkz: balıkesir hutbesi)
    3 ...
  25. 15.
  26. bana bir harf ogretenin 40 yil kolesi olurum böyle büyük bir söze sahip bir halife çıkartmıştır islam dini. bu durumda bana bağdaşıyor gibi geldi.
    2 ...
  27. 16.
  28. Din her şeyi kutsal güce dayandırı doğrudur. Ancak her sonuç da bir sebebe bağlanmıştır. Yani sebepleri araştırmak dine aykırı değil bilakis dinin gereğidir. Dolayısı ile dinin bilimi engellediği koca bir saçmalıktan öte değildir...

    islam devletlerinin teknoloji ve bilide geri kalmasının dinle hiç alakası yoktur. Batı uygarlıkları birçok şeyi islam ülkelerinden almıştır. Ancak günümüz koşullarında tam tersi durum söz konusudur. Bunun sebebi din değil tamamen kişi odaklıdır...
    2 ...
  29. 17.
  30. dine sayısız hurafeler sokulması neticesinde -maalesef- ortaya çıkmış olan teorik düşünce.
    1 ...
  31. 18.
  32. din denilince bazı insanların dünyada sadece islamiyet'i din zannettiklerini öğrendiğimiz başlık olmuştur.
    3 ...
  33. 19.
  34. bilim diye baz alınan şeylerin aslı astarı olmayan varsayımlar olması halinde gerçekleşecek durum. evrim teorisiyle dinin uyuşmamasından yola çıkarak, din bilimle çelişir bilim doğrudur din yanlıştır derseniz, bir durup düşünme zamanınız gelmiş demektir.
    3 ...
  35. 20.
  36. din : 2x2 = 4 ken
    bilim :
    3+1
    2+2
    1x4
    8:2 = 4 gibidir.
    5 ...
  37. 21.
  38. bilim adamlarının matematiğin ötesine matematikle geçememeleri sonucunda, allahı tanımlayıp temellendirememelerinden kaynaklanan durum.
    0 ...
  39. 22.
  40. inanan bir insan olan* Louis Pasteur'a bu durum hatırlatıldığında kendisi şu vecize'yi söylemiştir;

    ''ben labarotuara girmeden önce din gömleğimi askıya asar içeriye öyle girerim.''
    1 ...
  41. 23.
  42. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük bilim adamı bile ortaya bir iddia atarsa ve attığı iddia bilimsel olarak doğrulanamıyorsa, incelenemiyorsa, bu durumda attığı iddianın bilimsel olarak bir değeri yoktur ve bilim kendi anlayışına bağlı olarak bu iddiayı hiç ciddiye almaz. Eğer din de bu tavrı koyabiliyorsa, bilimle bağdaşabilir. Din peygamberlere veya kutsal olarak gördükleri kişilere bu kıstası uygulayabiliyor mu?

    Din de, bilim de bilgiye ulaşmayı hedefler. Gittikleri yollar ise çok farklı ve bağdaşmaz. Her bilgiye ulaşma çabasında, bu çabaların sonucu oluşan bazı bilgiler çakışabilir. Ne var ki, önemli olan bazı bilgilerin çakışması değil, önemli olan felsefelerinin uyuşması.

    "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum" diyen kişinin bilimsel bakış açısına sahip olduğu ve bilime önem verdiği çıkarımı yapılamaz. Önemli olan bilgi değil, bilimsel bilgidir. Herkes birilerine bilgi vermeye çalışabilir, herkes bilgi almaya çalışabilir. Önemli olan bilginin doğruluğunun hangi yaklaşıma göre değerlendirileceğidir.

    Bilginin doğruluğunun sınanmasında din ile bilimin aynı yaklaşıma sahip olduğunun ve bağdaştığının savunulması için, ancak dinsel bilginin veya bilimsel bilginin niteliklerinden bihaber olmak gerekir.

    Not: Ayrıca bilimle din birbirini tamamlamaz. Tamamlaması için önce hangi dinin tamamladığını belirtmek gerekiyor. Çünkü dinler de birbiriyle bağdaşmaz olabilirler ve birbirini tamamlamayabilirler. Din sadece hayatta kalmak için bilimin ulaştığı bilgilere göre yorumlarını değiştirebilir. Bu arada bilimin halen ulaşamadığı bilgiler varsa, ne mutlu dine! Ayrıca, Birbirlerinin tamamlayıcısı olmadıklarına dair sayısız olguya sahibiz. Mesala, dinlerde ilk insanlar, bu insanların konuşmaları, tarım yapmaları vs. Bir bilim olarak tarihte insaların yerleşik hayata geçmeden ve tarım yapmadan önceki dönemleri...
    3 ...
  43. 24.
  44. 25.
  45. vakıadır ve daha da önemlisi şudur ki, zaten bağdaşmaları gerekmez ki..

    insanlar hep aynı değer yargılarına sahip yetişmediler ki. bugün yaşayan insanlar kendilerine hangi değerler empoze edildiyse bütün tarihi ve geleceği de ona göre değerlendirme yanlışına giriyorlar. oysa insanlığın bilimi, şüphe etmeyi yüce erdem olarak görmesi sadece bi iki yüzyıllık bi geçmişe sahiptir. ondan önce binlerce yıl insanlar şüphe etmeyi kötü bi şey addetmişlerdi oysa. şüphe sadakati azaltır, şüphe imanı azaltır, oysa iman etmek, inanmak şüpheden daha üstün bi meziyettir eski insanlara göre.

    yirmi birinci yüzyılda bilim, araştırma, şüphe etme artık el üstünde tutulan değerler diye neden dini de insanlığın yeni icad ettiği bu değerlerle bağdaştırmaya çalışır ki insanlar. yüz sene sonra çıplaklık daha saf, daha üstün meziyetten sayılacak belki, e o yeni değer yargısıyla yetişen nesiller bu sefer de çıplaklığı mı dinle bağdaştırmaya çalışacaklar.

    şu son örnek ne kadar absürd geldi değil mi. oysa şu örnekteki saçmalığın farkına varan insanlar nedense şu an içinde yaşadıkları saçmalığın farkına varamıyorlar. beş yüz yıl önce bi tartışma başlatsaydınız ve "belki de beş yüz yıl sonra şüphe etmek erdemden sayılacak, o zaman da dini şüpheyle bağdaştırmaya çalışan yeni inananlar türeyecek" deseydiniz zerre ciddiye alınmayacaktınız.

    din ve bilim iki ayrı, zıt, alakasız kavramlardır ve din bilimle bağdaşmıyor diye bi inananın kalkıp bundan gocunması da gereksizdir.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük