doğrusu 'bilim de bir dindir' olması gereken iddia.
birşeye sırf 'bilimsel' diye etikenlendi, falanca üniversite tarafından öne sürüldü ya da filanca bilim insanı tarafından iddia edildi diye inanılıyorsa burada 'sorgulama' diye birşey yoktur, buna ne dendiği de bellidir. sırf bazı bilimsel yöntemler doğadaki fiziksel ve kimyasal hadiseleri hesaplayabiliyor, o alanlarda bir başarı gösteriyor diye o modelleri alıp hiç de doğal olmayan insan alemini anlamaya koşturmak, toplumları eksi artı, girdi çıktı, grafik ve istatistik kalıpları ile bürokratikleştirmek ve siyasi çıkarlar için köleleştirmek, ve bu aktiviteleri meşru görmek dini bir ibadet yöntemidir, bilimsel değil. yani iktidarlar insanların dini inançlarını kullanarak onları nasıl sömürebiliyorsa, bilimi değil ama 'bilim inancını' kullanarak da sömürebilir.
'ben geridönüşüm yapıp küresel ısınmayı engelledim' ya da 'aşımı oldum özgürlüğümüzü geri kazanacağız' gibi altı boş inançların hepsi din haline gelen bilim anlayışından beslenir, kutsal kitaplardan değil. insan ilk ortaya çıktığında biraz ufkunu açabilen, biraz özgürleştiren bir bilme biçimini 'mutlak' paketiyle basitleştirebilen ve yarattığı propaganda ile kendisini yüzyıllarca köleleştirebilen tuhaf bir yaratıktır, daha ne olacağıdı?
Dine bilim demek...
ilk önce din nedir bilmemek gerek.
Beni de en çok güldüren şey din âlimi deyimi, ya kardeşim, çalma öldürme iftira atma komşunun kafasına halı çırpma sokağa tükürme diyen böyle davranın demenin ve böyle davranmaya çalışmanın prof'u doçent'i olur mu?
Mesela ben buna azami gayret ederim ve inşallah da ölene kadar böyle kötü bir şey yapmam diye ben ordinaryüs profesör mü olacağım?
Namazı böyle kıl, helal olandan bu şeyleri ye, şöyle giyin dedim diye beslenme spor sağlıklı yaşam moda vb alanlarda örn: Kendi içinde design, business, fashion ve experience master programlarını barındıran Domus Academy de, Beslenme ve Diyetetik alanında en iyi üniversitelerden Cardiff Metropolitan University Nutrition Dietetics and Food Science da ders verecek akademisyenlerden mi olacağım?
Üstelik yuvarlak hesap 1400-1300 yıl önce yazılmış Kur'an, 2000 yıl önce yazılmış incil, 3520 yıl önce yazılmış Tevrat okuyup prof dç mi oldum şimdi?
Binlerce yıl önce yazılmış olan, bilinen olan üzerine kitap yazıp, papağan gibi yazılanı okuyup tekrar etmek ile bilim olmaz, bilim insanı da olunmaz.
ister din kitabı ister biyoloji ister matematik vb kitabı ne olursa olsun bu bilinen yazılmışı tekrar ile bilim de bilim insanlığı olmaz.
Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica (Isaac Newton) kitabının orjinalini (Latince) alıp Türkçe çevirmesini yayınlamanız, bu kitabı çalışmaları araştırmanız okumanız sizi matematikçi yapmaz, hele ki bilim insanı prof dç hiç yapmaz.
Bu Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica kitabını alır okur ve kütle çekimi yok kardeşim der; kitapta geçenleri Newton bu kitapta diferansiyel hesapla değil, geometrik ispatlarla çalışmıştır ve yanlış yapmış, doğrusu budur diyerek matematiksel olarak ispat ederseniz bu sizi bilim insanı yapar.
Yoksa papağan gibi olanı bilineni tekrar etmekle bilim insanı olunmaz akademik sıfat alınmaz.
Ya da Kur'an incil Tevrat açısından...
Sen bu kitapları alıp binlerce yıl önce yazılmış olanı tekrar ederek okuyarak yayınlayarak nasıl olsa tanrı telif hakkı istemiyor diyerek din budur demekle bilim insanı olunmaz.
Ama yeni bir kitap ortaya çıkarıp eski ve yanlış bu din öğretileri diyerek yeni bir din bilgi sunuyor olsanız da yine bilim insanı olamazsınız, olsa olsa peygamber olursunuz.
Sabah sabah 05 sularında sizlerin zeka seviyesine inerek basit olarak anlattım.
inanın bazen böyle basitçe her zeka ve eğitim seviyesinde insanın anlayacağı şekilde konuyu anlatmaya çalışınca başım ağrıyor.
Şimdi bir çay sigara zamanı.
Biraz kafayı rahatlatalım.
Din neden bilim olsun zaten dedirtendir. Şunu bir aşamadınız arkadaşım din inançtan yola çıkarak birtakım sosyal kuralları insanlara duyuran öğretilerdir. Dinler coğrafyalara ve kültürlere göre farklı yorumlanır ama hurafeleri bir kenara bırakırsak hepsi aynıdır. Bilimle neden alakası olsun din?. Yaratıcı sana akil vermiş aklıni kullan demiş her seyi kutsal kitaplara yazdırsaydı neden seni yaratsın o zaman. Tanrı zaman ve mekanın ötesindedir ona o yüzden tanrı deniliyor. inanmazsanız inanmayın ama komik duruma düşüyorsunuz.
din bir bilim değildir. din dogmatiktir. değişmez. kuralcıdır. en önemlisi uhrevi bir inançtır. bilim ise her zaman değişebilir. sorgular. nedensellik ilkelerine bağlıdır. deneylerle sonuca gidilebilir. bilimde kesin kurallara uyulmak yoktur. bazı dini inançlarda bilimle örtüşen olgular vardır. örneğin kuranda, zariyat suresinin 47. ayetinde evrenin genişlediğini söyler veya incildeki bazı ayetlerde bile bilime temas edilebilir. ama bu din bir bütün olarak bilimdir diyemeyiz.
tarihe bakılırsa, dinin bilimi engelleyici bir unsur olduğu görülür.ilimde batıdan geri olmamızın nedeni zamanında medreselerden fen derslerinin kaldırılmasıdır.
din bilim falan değildir. çünkü dindeki hiçbir kuralı değiştiremezsiniz. bilim adamı şüphecidir; ama dinde şüpheye asla yer yoktur. şüphe ederseniz dinden çıkarsınız. bu kadar net.
din tabiki bilimdir. Onca profesörün islam ayetlerini çürütmek için uğraşırken, bilime büyük katkısı olmuştur. Hangi ayeti çürütebilmişlerdir ? Hiç birini. Bu arada hatırlatmak lazım kuranı coğrafya, fizik , kimya, biyoloji kitabı falan zannedenler var, kuran genel kuralları verir, kuran islam dinini anlatır.
öncelikle x bir bilimdir denmez, x bir bilim dalıdır denir. ikincisi din bir bilim değildir fakat din üzerine çalışma yapılırsa "din tarihi, dinlerin kökeni vb." bunlar bilimsel çalışmalar olurlar.
melekler geldi, allah vardır ve birdir gibi yargıların öğretildği bir alan bir bilim dalı olamaz. fakat bu söylemlerin irdelenmesi, etkilerinin araştırılması, kaynağına ulaşılmaya çalışılması kesinlikle bilimseldir.
Yeni yeni günahların icad edildiği, deneme yanılma sonucu yeni dinlerin ve habire çeşitli zıt fikirlerde peygamberlerin gönderildiği, araştırma sahasının dünya ve üzerindeki canlıları olduğu bir bilimdir. Tek araştırmacısı Tanrı'dır.
yanlış önermedir. din metafiziki bir konudur. dolayısı ile dine bilimdir demek yapılabilecek en büyük hatalardan biridir. bilim nesneldir kesinliklerle, formüllerle,kanıtlanabilen ispatı mümkün olaylar olgular üzerine kurulur ve ilerler bilim yapısı ve işleyişi gereği metafiziki olguları kabullenmez. metafiziki konular felsefe konusudur. felsefe ise bir düşünüş biçimidir. din sistemli kaynağı Tanrıdan(Allah) geldiğine inanılan değiştirilemez ancak yorumlanabilir açıklanabilir bir düşünüş biçimidir diyebiliriz.yani din ve bilim farklıdır bilim değişir gelişir oysaki din aynıdır zaman bilimi çürütür, yeniler, geliştirir, geriletir ancak zaman din üzerinde etki yapamaz.sorusu olan tartışmak isteyen farklı görüşü olan varsa beklerim.
bilimsel bir buluşun ardından 'ya bak bunlar zaten kuranda da yazıyor tamam mı' diyenlerle aynı kafaya sahip insan saçmalamasıdır. din asla ve asla bilim olamaz. bilimin olduğu yerde din olmaz çünkü. eğer olayları din ile açıklıyorsanız da bilime gerek yoktur.
ya evet, bugün insanlığın ilerleyişi adına bize katkıda bulunan ne varsa, hepsini din denen bilimden öğrendik zaten, eksik olmasın din bilimi!
aşı, ilaç, ameliyat, gemi, araba, uzay mekiği, rontgen, bilgisayar, telefon, elektrik, enerjinin dönüşümü, tv, radyo, ampul, telefon... din bilimi olmasaydı bunları nasıl bulurduk biz, di mi ama?!
bilim olan aslında din değildir. burada din denerek kastedilen ilahiyat, diğer adıyla teolojidir. ilahiyat özellikle orta çağ skolastik avrupasında 7 temel bilim (astroloji, matematik, retorik,vs*)içerisinde idi ve hatta bazı hristiyan din adamlarınca* bilimlerin kraliçesi olarak adlandırılırdı.
bilim ve din aynı hakikatlere ayrı yollardan erişmeye çalışırken, caner taslaman'ın da dediği gibi aslında birbirleriyle çelişmezler. bizim epistemolojik ve kavrayışsal limitlerimiz bunu böyle gibi gösterebilir. bilim adamlarının büyük kısmında bu sendrom görülür ve bilimde derinleşme ateizme götürebilirken, bir kısım bilimadamları ise buradan tanrı inancına yönelebiliyor.
bilimlerin metodolojisi deney ve gözlemden çıkarken, dinde esasen tanrı nın vahyi gibi bilimle açıklanamayacak olgular vardır. ve tabii mucize mefhumu vardır. yine taslaman tüm mucizelerin aslında milyarda bir ihtimallerle olabilecek şeylerin gerçekleşmeleri yönüyle aslında bilimle açıklanabileceğini* söylese de, hz. muhammed'in miraca çıkması, hz. isa'nın allah'ın izniyle ölüleri diriltmesi en azından şu aşamada bilimle açıklanabilir gibi gözükmüyor.
son olarak; felsefe spekülasyona, bilim fenomenlere, din ise tüm bunlarla beraber vahye dayanır diyerbiliriz.