turan dursun denilen ve yaşarken cevab veremedikleri için öldürdükleri eski müftü nün yazdığı kitap serisi.
papağan oldum aq. aynı linkleri onlarca kere verdim. hala ''okumadım ama eksiledim. nasıl ama'' diye karşılıklar alıyorum. ne diyeyim? cehalet mutluluktur. mutluluklar.
4 kitaplık seridir. Turan dursun bu kitaplarında islamı anlatmıştır ve kendisine gelen mektuplara cevap vermiştir. Ayrıca din bu-1 kitabının sonunda zaman gazetesi ile yaptığı ancak yayınlanmayan röportajı da vardır.
içeriği din(ler)e bakış açınızı değiştirebilecek kitap.
okumadan önce iyi düşünülmesi gerekir.
ayrıca bir iddiaya göre turan dursun'un öldürülme sebebi olan kitaptır.
''Bilindiği gibi ''beddua''nın anlamı ''kötü dua''dır. Türkçesi : ilenme ya da ilenç.
Aşağı durumda olan bir kimse, yukarıda olan birinden bir şey istediğinde, bir dilekte bulunduğunda 'dua' denir buna. Kötü olanına da 'beddua'. Bu dilek yöneltildiği zaman, birinin kötü duruma düşmesi istenir. Bunu sağlaması için yukarıda olan birisinden, üstün bir güçten dilenir.
Allahın kendisi 'Allah onları yok etsin!' diyor. Şaşılacak şey değil mi?
Tüm kafirlere, özelliklede bir kesimine:
-'And olsun ki ey inkarcılar ! Siz aykırı görüştesiniz! Bundan dönebilecek kimseler döndürülür. Boş sanıda bulunan, bilgisizliğe saplanıp kalanların canları çıksın! (çev. Diyanet, Zariyat, ayet: 8-11)
-'Ey Muhammed! Onlara baktığın zaman, cüsseleri hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Tıpkı sıralanmış kof kütükler gibidirler. Her çığlığı kendi aleyhlerine sayarlar. Onlar düşmandır. Onlardan çekin Allah canlarını alsınNasılda aldatılıp döndürülüyorlar!' (çev. Diyanet, Münafıkün, ayet: 4 )
-'Çünkü o düşündü, ölçtü, biçti! Canı çıkası ne biçim ölçtü biçti! Canı çıkası sonra yine ne biçim ölçtü biçti! (çev. Diyanet, Müddessir, ayet: 18-20)
Hadislerde, Kuran yorumlarında belirtildiğine göre, burada kınanan, beddua edilen kişi, Muğire Oğlu Velid'dir. (Bkz. F.Razi, 30/198-202) Aynı kişi için Kalem suresinde de sövgüler yer almış, en sonunda 'piç' anlamında 'zenim' denmiştir. (Bkz. Kalem, ayet:8-13, Celaleyn, 2/230 ve öteki tefsirler).
- 'Ebu Leheb'in elleri kurusun! Ok olsun malı ve kazndığı kendisine fayda vermez. Alevli ateşe yaslanacaktır. Karısı da, boynunda bir ip olduğu halde ona odun taşıyacaktır.' (çev. Diyanet, Tebbet, surenin tamamı)
'...elleri kurusun!' yerine, 'iki eli kurusun ' diye çevrilirse, ayetteki aslına daha uygun düşer.
Tanrı'nın burada beddua ettiği 'Ebu Leheb', Muhammed'e inanmadığı için ve düşman sayıldığı için Tanrıbeddua ediyor. -
din tabularını yıkmak isteyenler için mükemmel bir kitap serisi. hiç gerek yok efendim dawkins'e falan bulaşmaya. zaten orada islam hakkındaki bilgiler az. burada ise temel öğe islamiyet. kitap serisindeki bulunan önemli hemen her şey kaynaklarıyla yazılı. her bir sayfasında ağzı açık bırakan yeni bir 'yanlış bilinen(ya da bize yanlış öğretilen) doğru' var. zaten bu kitap serisine karşı yazılan gerçek din bu kitabını okuduğumuzda, bu kitap serisinin yanında ne hale düştüğünü görebilmekteyiz. aynı zamanda bitirdikten sonra yakın çevremdeki kişilerin okuduğu ve onları da 1400 yıllık tabudan kurtaran kitap serisidir. belirtmek lazım, 20 küsürüncü sayfasında 'tövbe tövbe' deyip elinden bırakan tanıdığım da var.
alternatif tanım: tabuları yıkmak isteyenlerin kaynağı. istemeyenlerin, korkularını bir kenara bırakıp özgür birey olma yolunda önemli bir adım atması gerektiğini bana düşündürmüş olan kitap serisi.
önce (bkz: bsg)
turan dursun'un korkakça sırtından vurulmasından 2 ay sonra yayımlanan kitabı.
yau bu kadar gavurca kelime ezberleyip özde ilkel bir görüşe yapışmak neyin nesi? ham yobazla kaynak ta menzil de aynı. e ne bok yemeye ezberlersiniz gavur amca isimlerini ki. gavurdan şahid, küsüratlı sallama gibi inandırıcı diye mi?
hala şu lafı yanlıştır, bu sözü eğridir, bu kaynağı sallamadır diye kanıtlı ispatlı cevab verilemeyen benim ayetlerimdir. var mı ötesi? word salatasından başka cevab var mı? yok. bu kadar ba-sit. ben en azından iyi, kötü, okunmayan, küfredilen, korkulan, cevab verilemeyen linkler veriyorum. el cevap? tıss
güzel, yalnız ve itaatkar ülkemin 85 bin camisinde, on binlerce evinde bulunan, bir harfini değil değiştirmek, eleştirmenin bile dinden çıkmak olarak görüldüğü kur'an da allah'ın kendisinden daha yüce bir makama yapılması gereken beddua etmesi hakkında iddialar bulunan kitap. turan dursun kendisine ait meal olmasına rağmen diyanetin mealini kaynak göstermiştir.
tıslayan kaynaklarda bu basit örnek için bile mantıklı veya mantıksız bir açıklama yoktur.
''Dinimiz, bizim islam, şöyleyiz böyleyiz diyorlar. O zaman ''Madem Papayla konuşacağım, o Hıristiyan. Biz de Hıristiyanlar konusunda birtakım şeyler biliyoruz ama islam'ın aktardıklarını biliyoruz. Acaba bunların kendi kaynaklarında ne diyor? Onu öğrenmeliyim ki konuştuğum zaman daha güçlü olarak konuşayım'' diye düşündüm. Aaa, daha ilk elime aldığımda .. görebildim. ilk elime aldığımda! Hafızlar Kuran'ı ezbere bilir, ama hafız hangi ayetin nerede olduğunu, hangi konuda hangi ayet olduğunu bilemez. Ama ben hemen bilirim. Çünkü dünyam olageldi. Bir bakıyorum, Tevrat'ın filanca yerinde şunlar var. Aaa filanca surede aynen var, ya da değiştirilmiş biçimiyle var. Levililer'de şu var, ona bakıyorum o da var. Hattaincil'ine bakıyorsun oda öyle. Zaten epeydir de sorular vardı. ''Tamam'' dedim.. Ama ne fena oldum. Öyle bir hınç oluştu ki! Çünkü o benim gençliğimi aldı, çocukluğumu aldı.Ben ondan dolayı gençliğimi, çocukluğumu yaşayamadım. Nice insanlar ondan dolayı yaşayamıyor. ...diye birçok insan doğruyu yanlış, yanlışı doğru olarak biliyor. Yani insanca duygular ve insanca oluşumlar, o nedenle birçok yönden gelişememiş. Hiçbir hastalık; ne bir kanser, ne AiDS, ne falandır, filandır, hiçbir hastalığın korkunçluğu, hiçbir felaketin korkunçluğu, o dinden gelen korkunçluk kadar korkunç gelmedi bana. Ve o dakikadan başlayarak hemen savaşa giriştim. Savaşmam için mesleğimi bırakmam gerekir. Mesleğimin doruğundayım. Rasgele bir müftü değilim. Hani, vardır aydın müftü, gavur imam falanca, ama toplumda saygı görmezler. Çünkü dini bilmezler. Ben hem aydın çevrelerde, aydın müftü olarak tanınıyorum hem de dini, Arapça'yi çok iyi bildiğim için dinsel çevrelerde, din adamları çevresinde bana kafir filan deseler de, son derece büyük saygı görüyorum. Kimi zaman Önümde eğiliyorlar.''