Mantıklı ve objektif düşünebilen bir kişinin kolayca iki kavram arasındaki farkı görebileceği kanıt.
Not:Açıklık kavramı netlik, anlaşılırlık anlamındadır.
Dinsel inancın Açıklığı : Eğer çocuğunuz bir canlı bomba tarafından öldürülürse,
tanrı sizin inancınızı sınıyordur.
Ya da inancınız yetersiz diye cezalandırıyordur.
Ya da bombacının özgür iradesi* ne karışamıyordur.
Ya da belki tanrı çocuğunuzu cennette yanında istemiştir.
Ya da çocuk günahkardır.
Ya da çocuğun ataları günahkardır.
Ya da tanrı insanın aklının ermeyeceği yollarla çalışıyordur.
Ya da bu şeytanın işidir.
Ya da siz yanlış tanrıya tapıyorsunuzdur.
Ya da tanrı bombacı ile hemfikirdir.
Ya da bu çok büyük bir ilahi planın küçük bir parçasıdır.
Ya da çocuğunuzun kaderinde yazıyordur.
Ya da çocuk inançsızdır.
Vesaire..., vesaire..., vesaire...
Ateizmin Açıklığı : Eğer çocuğunuz bir canlı bombanın kendini patlatması üzerine ölüyorsa, bu din yüzündendir.
Ateistlerin binalara uçakla çarpmamasının bir nedeni var...
dünya ve türkiye gündeminde kendine sunulan her ekmeği höpürdeten ve göbürdeten yurdum insanının kolay kolay tartışamayacağı, tartışması için biraz görmeyi öğrenmek eylemini yerine getirmesi gereken açıklıklardır.
müslümanlar canlı bomba oluyor, ateistler olmuyor. teze gel. ben ateist biri olarak biliyorum ki canlı bomba olmak politik bir mücadelenin şiddet aracıdır ve ateistler de müslümanlar da, hıristiyanlar da canlı bomba olabilir. başka yöntemler de benimseyebilirler. sosyalistlerin çoğu ateisttir ve örneğin hikmet sami türk insanına da bir canlı bomba saldırısı gerçekleşmiştir. bunu gerçekleştiren insanlar herhalde bunu islam adına yapmadı? yoksa sizin kafa yapınız ancak böyle bir çıkarıma mı izin veriyor?
dünyada terörd denen mefhumun olmasının bir nedeni vardır ve bunu belli dinlere ya da ateizme yamama gayreti saçmadır, çürütülebilmesi de çok kolaydır. pekiyi sen neden düşünmek yerine aklına ilk gelen saçmalığı yazıyorsun? ben bunu gerçekten merak ediyorum.
islam'da bu işin meşrulaştırılması ile bir ateistin bunu meşrulaştırması süreçlerindeyse fark vardır. adama ya da kadına "cennete gideceksin" derler, o da intiharın günah olduğu islam'da belirtilmesine rağmen bunu yapabilir. neden? kardeşi, babası, eşi öldürülmüştür, elinde mücadele edeceği varlığından başka hiçbir şeyi yoktur, vs.
yani bu işler sizin ikili mantık kalıplarınızla algılanamayacak kadar karmaşık ve birçok faktöre bağlı işlerdir. ateist kendini patlatmazmış, müslüman patlatırmış. ne de güzel düşünmüşsün, aferin.
at gözlüklerinizi çıkarın artık yav... hangi aklı başında müslüman bilinçli olarak masum insanları katletmenin din adına olduğunu söyleyebilir? bu insanlar dinden sapmış, islam öncesi sapık arap geleneklerine dönmüş şahıslar... bu bünyelerin icraatlarını nasıl olur da dine mal eder siniz? bu iş bu kadar ucuz mu?
yazıklar olsun. din=islam=el-kaide=bomba=sapkınlık gibi akıl diyagramlarından öteye geçemeyip de sözlük yazarı olduğunuzu iddia etmeniz gerçekten komik.
dinleri ve insanların inanma ihtiyaçlarını, her inanışta olabileceği gibi insanların fiilerine bağlamak, düşünceyi yorumlamanın ötesinde bir durumdur. Meydana gelen üzücü olayların müsebbibi insanları, temsilci gibi yorumlayıp, fiilin sebebini ve ortaya çıkan sonuçlarını inanış gereği gibi ortaya koymak objektif düşüncenin dışındadır. Bu tamamen dini inanışın dışında insanın kendi dünyasında karar verdiği ve uyguladığı bir durumdur.
Tecavüzcü bir bilimadamının varlığının, bilimin taciz sebebi olduğu ifadesinden oldukça uzak ve mantıkdışı olması gibi...
din ve ateizme indirgenmemesi gereken açıklıklardır. işte bu indirgeme sonucu bir ikili mantık oluşturulmakta ve ne diyeceğini şaşıran şaşkınlar ilk önce yanlış yazılıp sonra düzeltilen bir kelime üzerinden hiçbir şey söylememeye devam etmektedir.
bugün milliyetçilik adına da, farklı ideolojik temeller üzerinden de şiddete başvurulmaktadır. nedeni dünyada hakim olan legal şiddet unsurlarının uyguladığı şiddetin tam da legal sınırlar içerisinde tanımlanması, bu yapılardan zarar gören kitlelerin kendilerini ve mücadelelerini ifade edebilecek diğer araçlardan mahrum bırakılmasıdır.
hollanda'da islam'la ilgili film çektiği için bir müslüman tarafından katledilen yönetmenden bahsetmiyorum. ırak'taki, afganistan'daki zamanında sscb'ye ya da başka unsurlara karşı palazlanlandırılmış din merkezli yapıları besleyen insan kaynağından bahsediyorum. dünyada işlenen cinayetleri sosyalistlere ya da müslümanlara havale edip köşesine çekilen hegemonik fikriyatın nasıl düşünmemiz gerektiğine yönelik şablonlarına direktman tav olmayalım diyorum.
işin felsefesi ise derdin tartışır durursun. işte müslüman edimleri allah'a havale eder, sorgulamaz, ateist sorgular, vs. dersin. bunu demen bu çok veçheli mevzuyu algılamaya yaklaştırmaz seni.
ateistlerin asla saldırganlık eğilimi göstermeyen barışçıl insanlar oldukları gibi gülünç bir kabul üzerinden saçmalanmış bir "potansiyel ayar manyağı" beyanatı.
dünyaya sinav gözüyle bakanlarin cevabini kolaylikla bulacaklari ilginc ve basit bir sorudur. evet soru bu, cünkü, sinavda cikan bir test sorusunda a, b, c, d, e, seceneklerinden kesinlikle 1 tanesi dogru cikiyor. aynen öyle de dünyada da bir tek dogru vardir. iste bunu bilmek icinde sinava iyi calisan, caliskan ögrenci olmak gereklidir. o bunu demis, su bunu yapmis... o bundan dolayi demis, bu bundan dolayi yapmis. var mi baska sorusu olan?
ortada bir gerçek var ve bunu anlamakta hala zorlanan bir tanrıcı kesim.
Hala dinin en büyük ayrımcılık olduğunu görmezden gelmeyi başaran bu kitle, türlü türlü bahaneler ile bir masumiyet diyagramı ortaya koymakta. Dünya üzerinde çıkan savaşların yüzde doksanı din adına yapıldı. Her din birbirini bitirmek için çabaladı. Ortada gerçekten inanılması gereken bir din ve bir tanrı varsa bu savaşlar neden çıkıyor? Çünkü ortada inanılması gereken ne bir din ne de bir tanrı var. Herkesin tanrısı kendine bir dünya bu kadar kirlenir. O kadar kirli ki ona itaat edenler açlıktan ölse bile adı konmuş bir sefalet var, din inancı. Bu sefaleti kullananlar her zaman el üstünde tutulur. ve bu yüzden en büyük ahlaksızlık bizlere ahlakın tekeli gibi yutturulur.
Tanrı adında bir yaratıcının olmadığını, bu yüzden de dinin, sosyal ilişkilerini düzenlemek için insanlar tarafından kullanılan zihinsel süreçlerin(öğrenme, sorun çözme, geleceğe ilişkin plan yapma, empati) bundan 4 bin yıl önce ortadoğu coğrafyasında ortaya çıkmış diğerlerine hükmetme arzusu içindeki bencil ve kibirli insanlar tarafından icat edilen teolojik saçmalıklar bütünü olduğunu, kitaplarında bahsedilen mistik hikayelerin aksine, yaratılışçı efsanelerin bilimsel verilerle çürütüldüğünü gözlemliyorum, okuyorum ve öğreniyorum. - Bir ateistin kendi açıklaması
Tanrının ilk insanları yarattığını ve onları dünyevi mülakata alarak peygamberler ve melekler aracı ile kendisine kul olmaları için önceden kudreti ile oluşturduğu dünyamıza indirdiğini, bu dünyada kutsal kitabımızda yazılan emirlerine göre insanların ahirette işlediği sevap ve günahlara göre değerlendirilip cennet ve cehenneme gideceğine, bu amaçla dünyadaki yaratılanların en üstünü olan insan ırkının diğer tüm canlılara hakim olarak, bütün nimetlerinden yararlanarak tanrının emirlerini herkese bildirmesi ve onları da inandırması gerektiğinin bilincinde ona inanıyorum. Bilimi reddetmiyorum ancak bilimin de insanlara yaratıcının bir lütfu olarak verildiğini biliyorum. - Bir dindarın kendi açıklaması
Görüldüğü üzere bir dindar/inançlı kişinin inandığı din ve buna bağlı hareketlerinde en ufak bir bilimsel açıklama söz konusu değilken, inançsız/ateist bir kişinin neden inanmadığına dair elinde gayet bilimsel araştırmaya tabi olmuş somut kanıtları vardır. Üstelik bir ateist neden inanmadığına dair kanıt gösterme zorunluluğu duyarken, bir inançlı/dindar neden inandığını açıklamak zorunda değildir. Hatta böyle bir soruyu kendilerine hakaret sayarlar.
Şüphesiz dini dogmaların emrettiği şeyler anlamca gayet açıktır. Yani kitaplarda yazan doktrinlerine göre neyi yapıp neyi yapmayacağınız gayet açıktır. Ancak burada açık olmadıkları tek şey, diğer insanların da bunu yapmak zorunda oldukları aksi taktirde cehennemin dibini boylayacakları ya da bu iradeye karşı gelirlerse sizi öldürmekten çekinmeyeceklerini ifade etmemeleridir.
Not : Bu tarz tehditlerde bulunmayan inançlı kesimler zannedilenin aksine ılımlı filan değildirler. Ilımlı olmaları inançsız insanların etrafına zaten sosyal ilişkiler ağı ile ördükleri o kutsal saçmalıklar kafesinin mevcudiyetidir. Bu amaçla zaten zihinsel süreçlerin işleyişi bebeklikten itibaren ele geçirilerek, insan sosyal ilişkilerinde dini ritüeller ve davranış örnekleri çocukluktan itibaren insanlara benimsetilmektedir. Ayrıca çoğunluk olmaları ve hemen hemen hepsinin devletlerin kurucu sınıfları olmaları açısından ellerinde heran inanmayanlar üzerinde uygulayabilecekleri tanrısal güçleri yani yasaları vardır.
demek ki kur-an'ı kerim in daha çok açığı var. aslında belki de daha çok bakış açısıdır. ama bu bakış açıları sanki biraz subjektif mi?!?! yani kendi isteğine göre mi yontulmuş? siz hangisini isterdiniz? * önünüzde islam gibi bir çok seçeneğin olduğu, derinlemesine fakat kimine göre subjektif olan kapılar mı; yoksa ateizm gibi tek, mantıklı ama yüzeysel bir kapı mı?
Hitler in yahudileri katletmesi ve kitabına yazdığı cümlelerle daha da çok anlaşılan kavram.
Hitlerin ateism/darwin i benimseyip insanları öldürdüğünü söyleyen 'bilgisiz' kişiler için geliyor. Hitler in kitabına yazdığı cümle.
Mein Kampf - Page 65 - I am convinced that I am acting as the agent of our Almighty Creator. By fighting the Jews, I am doing the Lord's work.
Kavgam - Sayfa 65 - Ben, Yüce yaratıcının dünyadaki temsilcisi olarak görev yaptığıma kanaat getirdim. Yahudilerle savaşarak, ben tanrı nın işini yapıyorum.