parasız öğrencilik yıllarının aranan, trakya'da rahatlıkla hemen her bakkalda bulunabilen, ama başka yerlerde * adını duyana dahi rastlamadığım ucuz * olmasına rağmen oldukça kaliteli olan şarap markası.
hey gidi günler.
üç kişi birleşip eski camel aldığımız, kaliteli ve ucuz olan dimitrakopulo'yu keşfettiğimiz için kendimizi ayrıcalıklı hissetiğimiz günleri anımsadım.
beni, bu dünya'da özellikle beni çok seven; hayatımın hayatım diye adlandırabiliceğim bölümünü birlikte kolkola, sımsıkı geçirdiğim şarap.
biraz teknik bilgi:
gerçek adı dimitrakopulos olmakla beraber fiyat/kalite oranında mantıksız ama pozitif bi dengesizliğe sahiptir.
2 lirayla başladığı satış kariyerini normal zamlarla ulaştığı 3 liraya geldiğinde bir takım** gerici, dindar, bağnaz gerizekalı hoşafların adi saldırısına uğramış bulunup %200 gibi hayvani boyutlarda bi zamla 9 liraya yükselmiştir. bu tüketiciyi, yani âşığını pek etkilemese de üreticisini zarar sokarak isyan etmesine sebebiyet vermiştir. hatta bâzı dedikodular, kâbus niteliklerine ulaşıp "dimitra'nın üretimi duracakmış..." şeklinde kulağıma ulaşmıştır. http://sarkoyunsesi.com/i...&id=1198&Itemid=1
söz konusu gerici uygulama esasında öylesine mantıklı, öylesine zekicedir ki tüm alkollü içeçeklere değil sadece şarap firmalarına uygulanmıştır. tabi biz bunun kuran'da içkinin sadece şarap diye geçiyo olmasıyla alakası olmadığından eminiz..
kutsal hayat kaynağıma saldırmış bazı itlerin yol açtığı sinir ile yazdıklarıma bi ara verirsek; dimitrakopulos bazı bazı tekellerde yeni şişesinde 9 liraya temin edilebilir. lâkin yeşil büfe tapınağında* 6 liraya, ona hiç yakışmayan ve dinin kötü* etkilerini sembolize eden pembe bi bandrolün altından âdeta darbe yemiş mağrur bi savaşçı gibi bana bakan eski şişesi ile satın almak mümkündür.
biraz işin duygusal tarafı: dimitrakopulos bi şaraptan beklenilebilicek her şey ve daha fazlasıdır... sadece ve sadece kendisine ait bi neşe, genelde yalnız içerken gelen doğayla bir olma hissi, tarifsiz bi duygu yoğunluğu, içime gömülmüş ateşi dışarıya çıkarması gibi ulvi özellikleri ise sadece kelimelerle anlatmaya çabalayabiliceklerimdir, daha neler saklar ardında, sadece kafaya dikip kızıl perdesini gözlerine çeken anlar, bilir*. kısacası yaşatır insanı; solgun günlerde yaşadığını hissettirir, parlak günlerde de katlar neşeni, heyecanını, zevkini.. mutlu eder, etmesini bilir hep..
her adı zikredildiğinde aklımda canlanan ilk olgu olan yaşamı bi çok şekilde tatlı kılar..
kutsaldır dimitra kutsal. öyle ki damarımda hep dolaşsın isterim içten içe..
bir kere tadını alanın müptelası olduğu , hayatına girdiği insanlarda çok özel bir yere sahip olan şarap. Lakin zamları yemeden önce kırmızı ve sarı iki ayrı şişede 2.5 ve 3 ytl fiyatlarına sahipken çok daha lezzetli olan şarap.
Öyle bağımlılık yapar ki tekellerde bulunamadığında firmaya mail atma eylemine bile sürükler kişiyi.
(bkz: Tecrübe ile sabittir)
cepte para yokken de şarhoş olunabilecek en şahane içkidir. izmirde tanıştım kendileriyle, devamını yine izmirden gelenler izledi, 3 şişesi itinayla saklanmaktadır. Alkol saçmalatır, Dimitrakopulo cesurlaştırır diye de sloganlaştırsam daha açıklayıcı olurum.
piyasa değeri 4 tl olan şarap. içimi kolaydır. tadı ise pek de önemsenecek ve anımsatacak bi'şey değildir tabikide. ucuz şaraptan beklenen performansı vermektedir.