dillerin doğuşu

entry1 galeri0
    1.
  1. dilin nasıl ortaya çıktığı sorusu yüzyıllarca insanların zihnini meşgul etmiştir. dil nasıl meydana geldi? kaynağı ne? tüm diller tek bir kaynaktan mı geldi, yoksa farklı kaynaklardan mı? bu soruları önce filozoflar ele almışlar. aslında konuyla ilgili araştırma ve teoriler milattan önceki yıllara kadar uzanıyor. insan dilinin ortaya çıkması, bununla birlikte yazı yazılması, okunması ve dillerin çeşitliliği konularının üzerindeki soru işaretleri bu tarihlerden beri sürüyor. bu merak insanların bu konular üzerinde mitolojik yorumlar yapmasına neden olmuştur. brahma dilin ortaya çıkması konusu etrafında gelişen efsanelerin başında gelen babil efsanelerine göre; yarı balık, yarı insan olan bir deniz canavarı sudan çıkarak insanlara yazıyı öğretmiştir. hint mitolojisine göre, baş tanrı brahma, kendi görünüşlerinden biri olan vac ile hem dünyayı hem de içindeki varlıkları yaratmıştır. hintliler vac’ın sesinin yıldırım düşerken çıkan gök gürültüsü olduğuna inanıyorlarmış. onlara göre vac aynı zamanda insan dilinin de tanrısıydı. bu yüzden söz edebidir, tıpkı ses gibi… bir de süregelen bir çin efsanesi var. buna göre; bir su kaplumbağası, sırtındaki çizgi şeklindeki şekillerle imparatorun önüne çıkmış ve ona yazmayı öğretmiş. tüm bu mitolojik hikâyelerin yanında bir de dilin türemesiyle ilgili daha gerçekçi teoriler de var. örneğin; insanlar doğadaki sesleri taklit ederek bir dil oluşturmuş olabilirler. ses çıkaran tüm eşyaları, hayvanların, doğayı hep ‘yansıma’ sözcüklere dökmüş olmaları ve bu şekilde bir dilin temellerini atmış olmaları çok olası. ya da duyguları yansıtan “ah, oh, üf.” gibi kelimelerden, aynı şekilde duyguları yansıtan sözcükleri ifade ederken yaptıkları mimiklerden yeni kelimeler oluşmuş ve böylece bir dilin temelleri atılmış da olabilir. kim bilir? belki insanlar güç işler görürken ağızlarından çıkan mırıltılar zamanla kelimelere dökülmüştür. tevrat’a göre nuh tufanından önce tek bir kavim ve tek bir dil vardı. tanrı bu tufanla kavimi farklı yerlere dağıtarak, farklı dil ailelerinin olmasını sağladı. dilin doğuşu ile ilgili efsane ve teorilerin tamamı bu olmasa da gelmiş geçmiş en önemli fikirlerin bunlar olduğunu söylemem de yarar var; çünkü dilin nasıl doğduğu bu fikirlerden ibaret bir sır perdesi gibi. peki, neden tek bir dil yok sa her ulusun kendine ait farklı bir dili var? işte şöyle deniyor tevrat’ta: “ve bütün dünyanın sözü bir, dili birdi. şarktan göçtükleri zaman sinear diyarında bir ara buldular, orada oturdular. birbirlerine; ‘gelin kerpiç yapalım, onları iyice pişirelim, onların taş yerine kerpiçleri, harç yerine ziftleri vardı. yeryüzünde dağılmayalım diye kendimize bir şehir, başı göğe ulaşacak bir kule yapalım.’ dediler. ve âdemoğullarının yapmakta olduğu şehri ve kuleyi görmek için tanrı indi, onlar bir kavim hepsinin tek dili var. gelin inelim birbirlerinin dilini anlamasınlar diye onların dilini karıştıralım. tanrı onları oradan dağıttı ve şehre bina inşa etmeyi bıraktılar. bundan dolayı onun adına babil dendi.” babil kulesi efsanesi’ne göre; tanrı kendisine ulaşmaya çalışan insanların kendini beğenmişliğine kızar ve o zamana kadar aynı dili konuşmakta olan insanların dillerini karıştırarak birbirlerini anlamalarını engeller. kulenin yıkılışı tevrat’ta anlatılmaz. anca jubiles ve leptogenis olarak bilinen yahudi belgelerinde anlatılır. latincede babil kulesi’nin yıkılması olayı ‘confuso lingarium’ diye geçmekte, yani dillerin karışması anlamına gelmektedir. günümüzde aynı dili konuşup anlaşamamanın sebebi araştırılıyor, fakat sebebi hala kesin olarak belli değil. babil’de tanrı’ya ulaşmak için bir kule inşa edilmiş ve yapımında birçok kişi görev almıştır. tanrı kendisine ulaşmaya çalışan bu insanları cezalandırmak için, binanın her katındakilere ayrı birer dil vermiş. böylece diller çoğalmış. kule yıkılınca da diller dünyaya yayılmış. “belki tanrı bu insanları birbirinden ayırmak, kuleyi yapmaya ikna etmek için birini yollamıştır.” şeklinde bir düşünce de yaygın olarak filozoflar arasında tartışılmış. peki ya tartışmalar bir son bulacak mı? kim bilir? belki de herşey sadece bir “efsane”den ibaret...
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük