Bizi soyuyorlar, hiçbişeyleri yok insanların duygularıyla oynuyorlar resmen, ayy ya kıyamam al, ulan körüm diyor 5 liraları ayırıyor, bunlar ailecek kardeşim bunun amcası aşağıda bak köşede oturuyor gibi sözler sarfettiren ikilem.
el açmak pek hoş değildir.
el açtırmak ise külfete girer.
o parayı yanında biri varken atma! küçümseme ihtiyacı olup onu karşılayamayanı. gün gelir konumlar ve şartlar değişir. ki değişmese bile inanmasanız bile duyduğunuz o ahiret var ya işte orda teraziler dengelenir.
bir fatih sultan mehmet devrini aramaktayız aslında. bir fakir bulmak için onca şehir gezme azametini. ve dine bağlılığı ve refahı. doğruluğu, dürüstlüğü, lüzümluluğu o çağdan öğrenmek gerekiyor.
o çağdan öğrenmek gerekiyor yaşamı, insanın değerini, dünya malının değersizliğini.
kesinlikle inanmamak hatta artık malesef inanamamaktır. çünkü gerçekten ihtiyacı olan insan bu kadar rahat isteyemez! bu şarlatanlar ve sömürücüler yüzünden insanlar yardım edecekleri varsa da etmiyor artık...
dilencilere para vermeyen, inanmayan biri iken, bugün ihtiyacını duyduğum bir hayır dua sebebiyle; ''bir dilenci olsada para versem'' durumuna geldim. sebebi, aşık olduğum kızın bana karşı duyarsızlığıydı. dilencilerin ağzından çıkan dualara sığındım. ''allah sevdiğine kavuştursun, allah şifalar versin'' benimkisi gelip geçici bir gönül işi belki. ama şifa bekleyenler yada daha büyük sıkıntıları olanlar için o dualar çok değerli.