küçük bir anımın olduğu insan.
yıllar önce gördüğüm bir dilenci çocuğunu göstererek ''çoluğum çocuğum var açız abi bi ekmek al bana'' gibisinden bir laf etti. ne yalan söyleyeyim canım acıdı. gittim üç-beş ekmek aldım verdim kadına. yoluma devam ettim. içimde de iyilik yaptım aferin bana hissi var.
neyse efendim bir kaç işim vardı, onları hallettim. akşam oldu, eve döneceğim ne göreyim. bizim dilenci kadın benim gibi hıyarlardan onlarca ekmek toplamış, poşet poşet ekmekleri fırıncıya satıyor. tabi bunu görünce içimdeki iyilik yaptım hissi ben ne kadar enayi bi adamım la böyle hissine dönüştü.
ordan uzaklaştım içimdeki hisle.
Paraya muhtaç olan fakir insanlardır dilenci. ( tabi bazı yalancılar da dilencilik yapar insanları soymak için o ayrı ) ayrıca bu konuda Hz. Ali'nin çok güzel bir sözü vardır : yoksul bir adam kendi ülkesinde yabancı gibidir demiştir. Gerçekten çok güzel bir sözdür insanlar yoksul insan kendini her yerde garip hisseder.
60 yaş üstü erkek olursa hiç düşünmeden cepteki paranın yarısının verilmesi gereken insan.
bazıları ibnelik yapar parası olduğu halde dilenir. ama bu yaşta bir insan, hele hele erkekse, onurunu hiçe sayıp yardım dileniyorsa vardır bi derdi aga.
sevmek çok zormuş
sevmemek çok zor
sevilmemek çok zor
sevdim ama sevildim mi ?
bilemiyorum
ağlamak çok zor
ağlamamak çok zor
ağlayamamak çok zor
hergün seni kaderimden dileniyorum.
bir dilenciyim senden aşkı dilenen
her fırsatta hor görülüp belki gülüp alay edilen
bir dilenciyim geleceğini bilmeyen
senden ne para ne pul nede acımanı bekleyen
kırdım kırılmayan
gururumu ve o çok değer verdiğim onurumu
serdim yollarına ömür boyu beslediğim büyüttüğüm
yaşatan umudumu
bekliyorum hergün
sen görmek için ve çizmen için kaderimin yolunu
beklemek zormuş
sabretmek çok zor
bekletilmek çok zor
ömrümün her köşesinde seni bekliyorum
aşk olmasaydı böylesine yanmazdım
senden bir melek yaratıp secde edip kalmazdım
ben ne dilenci
ne de bir gurursuzum
çok sevdiğim için böyle aşık böyle mutsuzum
Kırdım kırılmayan
Gururumu ve o çok değer verdiğim onurumu
Serdim yollarına ömür boyu beslediğim büyüttüğüm
Yaşatan umudumu
Bekliyorum hergün
Sen görmek için ve çizmen için kaderimin yolunu
zara'nın yorumuyla an itibariye adamın ağzına sıçan şarkıdır.
'' Aşk olmasaydi böylesine yanmazdım
Senden bir melek yaratıp secde edip kalmazdim
Ben ne dilenci
Ne de bir gurursuzum
Çok sevdiğim için böyle aşık böyle mutsuzum '' *
--spoiler--
Mahallemizde Pampupu isminde bir dilenci vardı. Samsun'da benim yaşlarımda olanlar onu gayet iyi bilirler. Ben Samsun Ulugazi Mahallesi'nde doğmuştum. Pampupu diye takma bir isim, ne olduğunu bilmiyorum, çünkü böyle bir şarkı söylüyordu. "Pampupu" diye diye bir şarkı söylüyordu. Ne anlama geldiğini de bilmiyorum. Ve ayağı yalınayak, ayağı çıplak, üzerinde bir şal var, üstü başı yırtık bir şekilde, bir elini beline koymuş, bir eliyle dilenir vaziyette dolanırdı. Ayağı da aksardı. Böyle giderdi, yürürdü...
"Ve bizim yanımızda komşu Ayşe hanımın evi vardı, onun kapısına gelirdi. Kapıda elindeki bütün ne varsa, para, yiyecek varsa, kapıya bırakırdı. Ondan sonra,
"- Ayşe hanım, Ayşe hanım, bana kızını vericen mi? diye söylerdi.
"Ve birkaç defa söyledikten sonra orayı terk ederdi. fakat, herkes onu tanımadığı için alay ederdi, taş atardı, birşey yapardı...Canı yanardı, o yine de pampupu şarkısını söyleyerek giderdi. yani o Pampupu, biz ona Pampupu diyorduk, beni son derece etkilemişti.
"Sonra öğrendim ki, pampupu bir zamanlar bir aşka tutulmuş. Çok büyük bir aşka tutulmuş.Ve neticede istediğini de vermemişler ona. Ve zamanla Pampupu bu hale gelmiş, meczup olmuş, yani adeta aklını yitirmiş. Çok üzülmüştüm, gözlerim dolu dolu olmuştu. Ve beni hep etkilemiştir bu Pampupu olayı. Daha sonraki yıllarda yapmış olduğum Dilenci isimli bestemin asıl kaynağı bu Pampupu'dur. Bu, Pampupu'nun hikâyesidir. Ona atfetmiştim bu bestemi.."
--spoiler--
bitmeyen kişiler.
her tarafta var. artık farklı modelleride çıktı. yeni modelleri şöyle; malzemeler, 2 çocuk ve ip.
birisi ipin bir köşesinden diğeri diğer köşesinden tutar ve yol kapanır. sonra da beni sinir eder.
ulan amına koduğumun oğlu sen ne hakla önümü kapatıyorsun ha. piç. bir daha karşıma çıkta nasıl dayak yiyiyorsun gör. bizim zabıtalarda mesleğini yapar oturdukları yerden. sokağa çıkta ne var ne yok bak amk. topla artık şu dilencileri. merdiven iniyoruz dilenci çıkıyoruz dilenci. böyle bir şey olur mu ya!
yer: bursa.
duyunda toplayın şu sürüleri. yardım mı edersiniz ne yaparsınız bilinmez ama beni sinir ettirmeyin yeter.
Trafigin sikistigi her yerde, istanbulun her trafik lambasinda, her hastane bahcesinde, her cami avlusunda demirbas gibi dikilirler. Bi yeterin aminakoyim ya.