borçlar hukuku dersine giren doçent, yandı gülüm keten helva demek isterken...
yandı götüm keten helva deyiveriverdi...
o gün bu gündür bir grup arkadaş ellerinde su dolu kovalarla hocanın arkasından yürüyorlar.
ne olur ne olmaz...
evet edebiyat dersi idi lisede. üstünden 6 yıldan fazla geçmiş ama hatırlıyorum.
hoca arkadaşıma kitaptaki şiiri okumasını söyledi.
kitapta,
şakaklarına karlar mı yağdı yazıyordu.
arkadaşım ise.
- taşaklarına karlar mı yağdı diye okudu tüm sınıfta bir sessizlik oldu tek duyduğumuz hocanın kahkahası idi, sonra da arkadaşımı sınıftan kovmuştu.
yaşlı bir teyzeye eşarp almak için bilindik bir eşarp mağazasına gitik.Tezgahtar kız eşarpları ve özelliklerini anlatıyo.-Efendim yok kokulu, yok su geçirmez vs. ve sonunda bu eşarbımız altın varaklı diyor.Yanımda duran erkek arkadaş neyyyyy altın yaraklı mı:) o anda tezgahtar kız morarmaktan bende gülmekten nefessiz kalıp ölecektim.
laleli'de arkadaşla yürürken bir belediyenin ağaçları kesip ağaç biçiminde metal ışıklandırmalar diktiği anlatılmak istenir. cümleye başlanıldığı sırada afet-i devran diye adlandırabileceğimiz iki turist kız yanımızdan geçer.
oyuna kendimizi kaptırmışız, arkadaşın babası arıyor ve arkadaş telefonla konuşmasını bitirdikten sonra hadi beyler ben gidiyorum ve hacı ben gidiyorum arası bir şey söyleyerek hepimizi yarıyor.