sahilde yürürken ayağınızın kumların içine geçişini hepiniz bilirsiniz. parmaklarınızın arasına giren o rahatsız edici duygunun bünyenizde yaptığı şaşkınlık ve sabırsızlık dolu etkisini de bugüne kadar temaşa edenlerinizin olduğuna dair kesin hislerim var. bugün bu rahatsızlık duygusundan söz edeceğiz aslında hep birlikte damdaki martıları rahatsız edip kaçırmamaya dikkat ederek, evek.
sol frame üzerine konuşmaktan başlayalım diyorum, hani şu egoların tatmin mekanı olan ve trollerin at koşturduğu geniş çayırlara benzetilen cümbüşün ta kendisinden. pis pis bakıyorum şu an ben oraya doğru ve görüyorum ki bu sözlükte oldukça çok troll var. troll derken de elbette aklımdan geçenlerin kimler olduğunu sizler çok iyi biliyorsunuz. ama konumuz onlar değil, onların kendilerine seçtiği yolu adeta onlara bir rehber gibi anlatan, kendine vermediği değeri doğal olarak başkalarının üzerinden de esirgeyen o bünyeden bahis açmak istiyorum. evet hem mavi hem de troll boss olan o garip ışıklar huzmesinden.
insanların kutsalına dair düşünüyordum geçtiğimiz günlerden birinde, tek varlığın iradesinin birer tecellisi olan insanın o tek varlığı unutmasından ve aslında etrafında kümelendiği o varlığı bir kenara bırakıp da kendini merkeze alma çabasından. üstelik bunu yapmak için başvurduğu yollar onu insan olma mertebesinin alt seviyelerine indirmesine rağmen, başkalarının kutsallarını ve aslında başkalarının olmayan, kendiliğinden kutsal olan o varlıkları hayasızca aşağılamaktan -ve bundan dolayı da kendini yerin dibine geçirmekten- çekinmeyen o "insan eskizi"ni varlığına hakaretten yargılamak isterdim. fakat hiçbirşeye anlam veremedim. bir insanın varlığına dair bir aşağılamayı kabul etmesini asla anlamlandıramadım.
anlamdırmaktan da vazgeçtim. bunun yerine bu insanlara karşı bir kıvılcım çakmak istedim suskun kalplerde. bir direnişi ve aslında kutsal olan o bir direnişi başlatmayı kendime insanlar üzeri bir görev bilmekle birlikte asla kendimi insanlar üstü görmedim. hiç olduğumun da farkındaydım, hiçliğe ulaşmak için insanların üzerine çıkmamak gerektiğinin de.
şimdi size dirilmek ve direnişe geçmek için bir fırsat tanıyorum. ellerinizi kaldırın!