Dikey mimari ile araziden tasarruf ettiğini daha çok yeşil alan kalacağını söyleyenler var. Bir de yaşanabilir alanların hepsinde dikey mimari olursa o zaman görün siz yaşam alanlarını.
adliye, hastane, okul gibi trafiği yüklü binalarda tüm yük asansörlere gelmesin diye yatay binalar tercih edilir. yine de ilk kriter arazi ve verilen yoğunluk.
bizde şehir planını esas olarak eşşekler belirler.
şaka değil. 50-60 yıl öncesinin tarla sınırları ve eşşek yolları zaman içinde sokaklara sonra caddelere dönüştü. bu yüzden dümdüz bir ovadaki şehirlerde bile kıvrıla kıvrıla uzayan sokakların beşi altısı bir anda kesişir, acayip kavşaklar oluşur. eşşek yollarını referans alarak imar planı yapan belediyeler yoğun rüşvetin sıcaklığına, yada önemli şahısların ankara'dan gelen baskılarına dayanamayıp 2 kata izin verdiği bir parsele bir anda 10 katlı inşaat izni verir. bunu gören diğer vatandaş kendi parseline de kaçak olarak 10 kat çıkar. nasıl olsa imar affı gelir diye düşünür ve her zaman haklı çıkar.
yani, şehir planını eşşekler ve rüşvetler belirlediği için dikey versus yatay tartışmasında bu gerçeği de görmeliyiz.
Dikey mimarinin en güzel örneği için new york city e, yatay mimari için ise londra ya bakabilirsiniz. Biz? Biz direk in laz müteahhit we trust mimariyiz.
insan sirkülasyonu çok olan adliye, hastane gibi yapılar yatay diğerleri de arsa durumu uygun değilse dikey mimari esaslarına uygun olarak yapılırlar. işin normali bu ama uygulayan kim !
türkiye de istanbuldan başka şehir yok mu ???
istanbul yükünü fazlasıyla aldı ve çatırdıyor .
üstelik deprem bölgesi . marmara bölgesine göç
yasaklanmalıdır .
dikey mimari ilk başta arazi kazancı sebebiyle avantajlı
gözükür . ancak yüksek binalar hızla bozulmaya başlar ve
çok enerji tüketir . asansör , su vs .....
çözüm nüfus artışını durdurmak ve nüfusu güneydoğuya göndermek
dir .