**
ying yang ı ele alalım. her iyinin içinde kötü her kötünün içinde de iyi vardır.şöyle ki biz insanoğlunun pis egosundan ileri gelerek çok iyi de kusur aramak, çok kötü de zorlayarak iyiyi aramak.
aslında bizim kirpinin böyle şeylerden haberi yoktur. o egosuz hayatında diğer kirpilerinde onu öyle kabullenmesini ister, iyimserdir. içi full beyaz ying yang gibi. dikenleri olmadığı için ona kötü davranan arkadaşlarına karşılık veremez. alay edilir. o sadece güler geçer. arkadaş der. itilir, fazla sevecen diye dışlanır.
nedendir? çünkü ona kötü davrananlara dikenlerini kabartamamıştır. yani insanoğlu içindeki kötülük saf ve el değmemiş iyiliği sevmez. saçma sapan; kaçan kovalanır gibidir.
ilişkilerde böyle değil midir? haklı olduğun halde sükutlanıyosan sırf egosu tatmin olsun diye; peki bir daha ki sefere ne isteyecek? o haklı çıkarken dikenlerini göstermediğin için gizli bir sonun başlanıç ateşi yanmış mıdır?
neyse hayat bu kadar etoburken dikenleri hiçbir zaman indirmemek gerektiğini özetlemeye çalışan bünye serzenişidir. *
hayatta karşılıksız sevginin olmadığının kanıtı. etrafımız eğerli, çünkülü sevgilerle dolu. seni severim eğer başarılı olursan, seni seviyorum çünkü çok yakışıklısın/güzelsin, zenginsin. seni seviyorum olduğun gibi cümlelerine pek sık rastlanmaz ne yazık ki.
(bkz: kirpinin kaçınılmaz kaderi)
tüysüz dikensiz doğdu diye annesi tarafından terkedilen bahtsız kirpidir. garibim ne hayalleri vardı kim bilir. doğarken sordular mı sanki dikenli mi doğmak istersin dikensiz mi diye. yazık yazık. ne anneler var. saçı yok burnuda yılık zaten diye annenin seni terkettiğini düşünsene lan.
(bkz: kirpisevenler derneği rahatsız)