matematik bilginizi gerektiği yerde kullanmasınızı isteyecek, formüllerinde çoğuna hakim olmanızı bekleyecek, geçilmesi yüzde ellisi hocaya yüzde ellisi size bağlı olan bir derstir...
ezber gerektirir hangi tür denklem olduğunu hatırlamak için,
görme gerektirir hangi çözüm yöntemini uygulayacağını anlamak için,
alınacak türev ve integraller için mat1 ve mat2 bilgisi gerektirir
bütün bunların yanında pratiklik ve çözüme odaklanmak gerektirir işlemin çok uzamaması için
ve en önemlisi sabır gerektirir.
--spoiler--
nasıl söylesem, nasıl anlatsam aklımdakileri birer birer. utanmıyorum az sonra bahsedeceklerimden. utansam yazmazdım, yazamazdım..
hem spor yapmak, hemde aklımdakilerden bir nebze olsun uzaklaşabilmek adına kahvaltımı bitirdikten sonra caddebostan sahile bisikletimle gitmiştim. aklımda eve gidince nefret ettiğim ve ikinci kez alttan aldığım diferansiyel denklemler dersine çalışma planlarım vardı. kendimi tamamen motive etmiş bir şekilde eve dönmek ve çalışma masamın başında diferansiyel denklemler çözümlü örneklerini kendi başıma çözmek ve sonrasında karşılaştırmak istiyordum.
motivasyon kısmını tamamen halletmiştim. dönüş yolunda mp3 çalarımda pink floyd abilerimiz we don t need no education dediler defalaca. aldırmadım.
sokağıma girmiştim. ilk gördüğüm apartmanın önünde teyze ve halalarımın arabaları olmuştu. buruk bir sevinç sarmıştı içimi. kahkahalar, gülüşmeler olacaktı bol miktarda. neyse dedim, ne olursa olsun diferansiyel denklemler dersime çalışacak, verecektim bu sene dersi.
apartman kapısını açtım. kulakları sağır edercesine kadın kahkahaları şok etkisi yarattı kulaklarımda. korkarak asansöre bindim ve 2 yi tuşladım. dairemin önüne geldiğimde içeriden bir stadyum dolusu insandan çıkamaycak ölçüde, çarşının bile önünde saygı ile eğileceği bir desibel şiddetinde ses çıkıyordu.
kapıyı açtım. gördüğüm manzara ürkütücüydü. içeride yaklaşık 30 kadın vardı. kimdi bu kadınlar ? niye avazları çıktıkları kadar bağırıyorlar, dedikodu yapıyorlardı ? niye kahkaha atıyorlardı ? beni korkuttuklarının farkında değillermiydi ?
o anda radarlarında beni farketmiş olmalılarki salondan hole doğru sesler gelmeye başladı. annem aralarında görünmüyordu bile.
içlerinden bir tanesi süt annem olduğunu hunharca bağırarak söylüyordu. beni bağrına basıyor, nefesimi kesiyordu. süt oğlum diyordu bana durmadan.. süt anne de neyin nesiydi ? aman allahım yaşını başını almış kadınlar ne kadar da büyümüş, yakışıklı bir delikanlı olmuş diyorlardı benim için.
tanımıyordum bu kadınları, beni korkutuyorlardı. içlerinden bir tanesinin ilkokuldaki müdirem olduğunu öğrendim. şimdi mühendis olduğumu duyduğunda beni sevgi seline boğmadan önce oradan hemen uzaklaştım.
herşey bir kabus gibiydi. olanda benim diferansiyel denklemlerime olmuştu. 3 senemi vermiştim lan sana diferansiyel denklemler. seninse bana verdiğin 30 küsur kokana.
--spoiler--
kolay fakat dikkat gerektiren bir derstir.
Denklemin çözüm yöntemini bulup,hayvan gibi integralleri alıp sonda küçük bir işlem hatası yapmak şapa oturtur. Yani anlayacağınız hocayla fazlasıyla ilgili bir derstir.
Sevgili diff, sanırım seninle gelecek yıl da birlikte olacağız. bu kısa ayrılığımızda beni özle, olur mu?
öğrenci diyaloglarında difdenk olarak geçen bir ders. Klaıplar hep aynı olduğu i.in çözüm yolllarını ezberlemeniz gerekir. Bir de türev ne integrale hakim olmanız. Akademik kariyer yapmayacaksanız işiniz yaramayacak ders. *
üniversite yıllarımda çözmekten bulmaca gibi zevk aldığım denklem türüdür. bu tip denklemleri kolayca çözmek için türev ve integral bilgisi altyapısının iyi anlaşılması gerekmektedir. gerisi çokça pratik yapmaya kalıyor.
dikkat verildiğinde, derslere girildiğinde gayet de anlaşılan, aslında bildiğin türev ve integrallerden oluşan işlemler bütünü. bulunan türevler başka bir denklemde yerine koyulur, denklemin çözüm kümesi bulunur; tek zor kısmı nerde hangi formülün kullanılacağıdır. şahsımı en çok düşündüren, "yahu iyi tamam anladık da napıyoruz biz? ne yani bunlar? neden buluyoruz lan bunları? gibisinden sorulardır; çünkü sonu olmayan, bir yere varılamayan, amaçsız bir derstir. en azından günlük hayatta ve hatta iş hayatında bir işime yaramayacağı gün gibi ortadadır. yahu arkadaş bunları bulan adam bir dakika da olsun durup düşünmemiş "n'apıyorum ben yea?" diye. garip.