die hard'ın en önemli özelliği, içinde unutulmuş kahraman barındıran ilk aksiyon filmi olmasıdır.
bir not daha; bruce willis hödüğünden önce john mclane rolü ayçekirdeği gözlü çakma komünist richard gere'a teklif edilmiştir.
sonra bu ikili çakal'da bir araya geldiler vs vs vs.
bu seriyi ağzımızın suyu aka aka izliyoruz ama gel gör ki, surlardan surlara zıplayan cüneyt abiyle dalga geçiyoruz.
görünüşe göre bruce willis' in olası ölümü de, bu filmden kurtulmaya yetmeyecek. serinin son filminde, kötülerle evladıyla birlikte karşı koyacak. bruce emekli olduktan ya da öldükten sonra 4 film de oğlu çekse...
o değilde, zor ölüm serisinde bu adamın hep kızı vardı. bu erkek çocuk nereden çıktı şimdi? herhalde o kısmı kaçırdım amk.
john mctiernan'in 1988 tarihli serinin ilk filmi. basrolunde bruce willis var. sonralari ikisi ve ucu cekildi. hepsinin konusu asagi yukari aynidir. teroristler ortaligin icine sicar, tam zafere ulasacaklarken, kahraman amerikan polisimiz -bu bruce willis oluyor, cok enteresan- teroristlerin umugunu sikar. bu filmde teroristler polisimizin karisinin da icinde bulundugu bir oteldeki musterileri rehin alirlar. yani bu filmlerden birisini izle, gerisini izlemene gerek kalmiyor zaten. hepsi ayni. sonuc olarak aksiyon filmlerinden nefret ederim ama bilirim ki bruce lee her ortamda van damm'in dammina koyar.
(bkz: die hard 2)
(bkz: die hard 3)
(bkz: die hard 4)