die frohliche wissenschaft

entry72 galeri0
    26.
  1. karamsarlara ilaç

    artık lezzeti de kalmadı hiçbir şeyin diye mi yakınıyorsun ?
    homurdanıp da somurtuyorsun ne zamandır ?
    duyuyorum seni be; kusmalarını, küfürlerini, bangır bangır -
    sabrım taşıyor, yüreğim kaldırmıyor da sen hala bakınıyorsun.
    tut sözümü sen, durma, otur kendin karar ver neden sakınıyorsun ?
    tombul bir kurbağayı tut ayağından çekinmeden midene daldır,
    hem de pek çabuk o, tıka burnunu, yum gözünü sonra başını kaldır!
    bu şıp diye kesecek hazımsızlığını, boşuna ıkınıyorsun.
    1 ...
  2. 27.
  3. lütfen

    kafalarından geçenlerden insanların eminim,
    oysa hiç mi hiç bilmiyorum, ben kimim?
    gözlerim, onlar işte, kendime çok yakın bulduğum -
    oysa ben hiç değilim, gördüğüm, görmekte olduğum.
    ah ne iyi olurdu, elimden geleni yaparak,
    durabilseydim kendimden biraz daha uzak.
    düşmanlarım kadar mesafe olmamalı aramda!
    en yakın arkadaşlarım, pek ırağımda onlar da -
    dostlarımla aramızda ara yerde duran öyle ne ?
    çözün bakalım, kimim ben, nerede kendim nerede ?
    1 ...
  4. 28.
  5. sertliğim

    yüz basamak yükselmeliyim ben,
    duyarak inlemei çıkarken:
    "taştan mı yapıldık, ne sertsin sen ?" -
    yüz basamak yükselmeliyim ben,
    kim olmak ister taştan merdiven?
    1 ...
  6. 29.
  7. gezgin

    "bitti patika! uçurum çevresinde ölüm sessizliği!" -
    sen istedin! senindir bu patikadan ayrılma isteği!
    şimdi gezgin sakin ol! hayatın söz konusu, ne olursun!
    tehlikede olduğuna inanırsan bil ki kaybolursun!
    1 ...
  8. 30.
  9. başlayanlara teselli

    bak şu çocuğa domuzlar arasından,
    çaresiz sürdürüyor homurdanmayı!
    ağlıyor da ağlıyor o, hiç durmadan -
    öğrenir mi acep kalkıp dolanmayı ?
    korkmayın! en güzelini başarmadan
    durmaz o, görün ondaki oynamayı!
    ayaklarına dayanıp kalktığı an,
    gösterecek o kafa üstü durmayı.
    1 ...
  10. 31.
  11. yıldızların bencilliği

    o toparlak fıçıyı yuvarlayıp durmasaydım
    şu sorunun yanıtını kendimce bir bulsaydım;
    "nasıl korurum söyleyin yanmaktan kendimi ben,
    şu kızgın güneş ardında, ölesiye koşarken?"
    1 ...
  12. 32.
  13. canan

    lütfen, burnumun dibinden biraz öteme yerleş,
    biraz uzağımda, biraz da yükseğimde eğleş!
    yoksa nasıl derim ben "cananım yıldızlara eş". -
    1 ...
  14. 33.
  15. maskelenmiş aziz

    mutluluğun sıkmasın bizleri diye,
    şeytan tavırları yakıştır kendine.
    şeytanca zekayı, şeytanca giysiyi.
    ama boşuna, bakınca gözlerinin içine,
    masumluğun söylüyor azizliğini!
    1 ...
  16. 34.
  17. tutsak

    a. durur ve dikkat kesilir: nedir yanıltan onu ?
    nedir bu kulaklarından hiç gitmeyen uğultu ?
    nedir ya, gazabı onu yere çalanın ?

    b. bir vakitler o zincirlere vurulmuş insanın
    iç dünyası hep zincir şakırtılarıyla dolu.
    1 ...
  18. 35.
  19. bir başına

    ne giderim peşlerinden ne ardımda devam olsun.
    ne uyarım ne hükmeder, kalanlara selam olsun!
    korkunçtur kendinden korkan: korku yayan korku bulsun!
    korkutanlar yönetirmiş, hadi onlar önder olsun!
    dinlemez sözümü kendim, söz geçiren beter olsun!
    severim dolanıp da orman olsun, denizler olsun!
    ara sıra gideyim de bıraktığım izler solsun
    gizli tenha köşelerde, beni şimdi kimler bulsun ?
    ey benim gibi yalnız! sen, kendine varan yolun
    yolcusu! çağır uzaklardan kendini, olsun!
    0 ...
  20. 36.
  21. seneca ve şukerası

    yaz allah'ım, yaz hak getire -
    saçmalığı bilginvari,
    primium scribere
    deinde philosophari *
    0 ...
  22. 37.
  23. vandalizm

    kötü birşeydir vandalizm
    yapmayınız yapanlardan sakınınız
    sakının lan benden
    sakının bedenimden

    * *
    0 ...
  24. 38.
  25. buz

    elbette yaparım ben ara sıra buzumu:
    iyi gelir midenize, sindirmeye!
    olsaydı da, çok şeyiniz keşke sindirmeye,
    severdiniz işte çok, pek çok ama, buzumu!
    0 ...
  26. 39.
  27. gençlik yazıları

    bilgeliğim a'dan o'ya *
    dinliyorum, çınlıyor da!
    bana öyle gelmiyor ya,
    yalnız sonsuz "ah!", "oh!" da
    gençliğimi duya duya.
    0 ...
  28. 40.
  29. aman dikkat

    yabancılara hiç de güvenlikli değil bu bölge;
    hele varsa bir ruhun, iki misli olur, tehlike!
    kandırıp da severler, parçalarlar sizi ardından:
    ayran gönüllüdürler - eksiktir ruhları her zaman.
    0 ...
  30. 41.
  31. sofuca kelam

    tanrı seviyor bizi, çünkü o yarattı bizi! -
    "insan yarattı tanrı'yı" - dedi ince akıllı.
    yarattıklarını sevmemeli mi o, peki ?
    sevmeli, çünkü yaratan o, yanıtın "hayır" mı ?
    sakat bu düşünce, şeytani, hem de çok şeytani.
    0 ...
  32. 42.
  33. yazın

    alnımızdan terler akar
    katalım mı aşımıza ?
    terli yeme tehlike var,
    bir şey gelir başımıza!
    köpek yıldızı * * göz kırpar,
    akıl ermez anlamına.
    alnımızdan terler akar
    tat gelsin şarabımıza.
    0 ...
  34. 43.
  35. kıskanmadan

    kıskanmadan bakıyor da sayıyorsun onu,
    fark etmiyor saygını hiç, anlıyorsun onu;
    uzakları yakın eden kartal gözleri var,
    görmez asla seni - yalnız yıldızlara bakar.
    0 ...
  36. 44.
  37. heraklitçilik

    tüm mutluluğu dünyaya
    yalnızca savaş getirir!
    elbette dost bulmada
    kanlı bir meydan gerekir.
    birde üç, dosttur bir çeşit:
    kardeş, sefalet önünde,
    düşman karşısında eşit,
    özgür - ölüm geldiğinde!
    0 ...
  38. 45.
  39. çok incelmişlerin ana ilkesi

    parmak uçlarında o, yükselmeyi seçer,
    sürüneceğine dört ayağı üzerinde!
    anahtar deliklerinden kolayca geçer,
    açık kapılardan gelip gideceğine!
    0 ...
  40. 46.
  41. yüreklendirme

    düştün mü şan ve şöhretin ardına?
    öyleyse gel, kulak kesil de dinle:
    yazık olmasın git onlarsız yaşa
    şerefinle!
    0 ...
  42. 47.
  43. dipli

    araştırmacı mıyım ben? ya biraz dur! -
    yalnızca ağırım - o kadar ağır!
    düşüyorum, hep durmadan düşüyor
    düşen sonunda dibe varır!
    0 ...
  44. 48.
  45. daima

    "gelirim bugün, çünkü canım böyle çeker" -
    derler o, sonsuza dek kalmaya gelenler.
    sözlerine aldırış etmeden dünyanın:
    "sen çok erken geldin ya, sen de çok geç kaldın!"
    0 ...
  46. 49.
  47. yorgunların kararı

    lanetler güneşi, içi geçmişler;
    ağacı gölgesi için seçmişler!
    0 ...
  48. 50.
  49. çökkün

    "ha battı ha batacak" der de eğlenirler;
    gerçek şu: o size aşağı doğru iner!

    üstün mutluluğu onu dipdiri eder,
    üstün ışığı karanlığınızı izler.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük