muhtesem ezgileriyle sadece enstürümental olarak dinleseniz bile insanın ruhunu temizleyen bir melodisel şölen,kazım koyuncunun harika yorumuyla lazca olsa bile dinlenesi bir şarkı.
kazım koyuncudan insanın en derinini ısıtan bi parça. kesinlikle etkilleyici bi sese sahip olan koyuncu öldükten sonra değeri anlaşılanşlardan olmuştur kii ayıbımızdır.
teyzemle aynı dönem akciğer kanserine yakalanan, birlikte sancılı süreci geçiren, sırasıyla ilk önce saçlarını, sonra umutları son olarak ta beraberce hayatlarını kaybeden canlardan biri olan kazım koyuncu'nun ağlamaya davet eden şarkısı. üzerinden yıllar geçmesine rağmen her duyduğumda o süreci yaşatan, bir daha eskisi gibi olmayacak dediğim nadir anları yaşatan masal tadındaki şarkı.
kazım koyuncu öyle bir söyler ki bu şarkıyı, megrelce bilmeseniz, cd kapağındaki türkçe çeviriyi okumasanız, sözlük'ten de aynı çeviriye ulaşmasanız bile sevgiliye sitem edildiğini derinden kavrar, sitemlerinizi sevgili üzerinden tüm dünyaya, tüm kayıplara genelleştirirsiniz.
Ne yalan söyleyeyim. Şu an dinlediğim ve gözlerimden akan yaşlara hakim olamadığım şarkı.
Bir karadenizli olarak sözlerini türkçe çevirisiz anlayabiliyorum.
Bana öyle şeyler ifade ediyor ki. Yüreğimi açıp baksanız, siz de ağlardınız..
Bir şiir başlığında, videoda duyunca tüyler ürperten parça.
Direkt 2000'lerin başına, karmançorman ilk gençlik travmalarına, Gülbeyaz dizisine, anlam vermenin her tınıda zorlaştığı garip duygulara götüren müzik.