Bu sene Altınkum' un bayram tatili günleri kalabalık rekoru kırmıştır.Eylül ve ekimde yağmurlar başlar,doğa yeniden yeşillenir.Kış yerine Mayıs ayına kadar ilkbahar hüküm sürer.Kısacası Didim' de kışın adı yoktur.Hoş bütün evler de bacasızdır.
Neredeyse Ege Denizi'nin ortasına kadar yürüseniz de su derinliğinin dizüstünü geçmediği, atlayıp zıplayıp yunus gibi yüzmek isteyen bünyeleri çıldırtan denize sahip şirin kasaba.
Bir Kuşadası veya Bodrum değildir ama....eğlence hayatı sönüktür, geceleri taş devrindeki insanlar gibi erkenden yatağa girmeniz olasıdır sakinlikten.
hemen hemen her sene bir sonraki yıl gelmemekle kendimi ikna ettiğim fakat her yıl kendimi bir şekilde orada bulduğum yazlık mekan. yarın 24.30, kocaeli'den çıkıyorum yola; sabaha kollarındayım didim. ömrümü siktin ulan, yine de vazgeçer miyim?
fiyatların bu sene coşmaya başladığı, 10 tl bahşiş için çeşitli şaklabanlıklar izleyebileceğiniz, kekoların kol gezdiği, gurbetçilerin yığıldığı tatil bölgesidir. manastır tarafında denize girin tavsiye ederim.
hiç gelişmeyen tatil yöresi. allahım kabus gibiydi geçirdiğim günler orada. tek güzel yeri altınkum diyebilirim yolunuz düşerse oraya gidin. didimim içine gitmeyin.
10 yıl önceki haline göre, bir anda gözde olmuş her tatil beldesi gibi yanlış yapılanma sorunuyla karşılaşan tatil beldesi. şimdilerde gelenler bilmez fakat 10 yıl önce sokakta kanalizasyon kokusu alırdınız. altınkum sahile doğru inerken doğru düzgün asfalt olmadığı için yer gök toz olurdu. ve düşünün ki en gelişmiş yolu da buydu. sinek olayına hiç girmeyeceğim ama şimdilerde gelip bu ne ya diyenler lafım size, biz o zamanlar bunun 10 katı sinekle mücadele ediyorduk.
kısacası didim büyümek, yazın tatilleri geçirmek için zorlu bir yerdi. ama tek güzelliği şimdi adım atamadığınız o altınkumda arkadaşlarla rahat rahat denize girmek, kalabalıktan rahatsız olmamak, şemsiyeyi dikecek yeri rahat rahat bulmaktı.