küçültesim var bu yazarı. yıllarımı laboratuarda geçirip bilimi kötü emellerime alet ederek küçültesim var.
bilimkurgu filmlerindeki gibi düşün: ışını tutuyorsun, artık nasıl bir reaksiyon gerçekleşirse gerçekleşiyor didiguu'yu 1.80lik halinden 10 cmlik bir cüceye çeviriyor. sonra onu omzuma alıp kaçırmak istiyorum. kayıp düşmez oradan, uzun küpe takarım ona tutunur. saçım uzun zaten, üstünü örter saklarım. ya da ders çalışırken, internete girerken masamın üzerine bırakayım; hem ders çalışayım hem ona laf atayım istiyorum.
dışarı çıkarken de gömlek giydim mi gömleğin sol cebinden dışarıya baksın. gittiğim yerleri o da görmüş olsun. gerçi riskli biraz, x-ray'den geçerken belli olacak. özel güvenlikçi* demez mi "yeğenim siz ne ayaksınız" diye.
böyle böyle fikirlerim var, birgün bilim yeterli seviyeye ulaşınca gerçekleştiricem. olamaaz mııı, olabiliiiiir.
Zirvede ilk tanistigim insan. Sohbeti hos cana yakindit kendisi yedik ictik bol bol bira tokusturduk. Kendisinin bana bi bira borcu var ama cani sag olsun patron ogluyuz biz takmayiz oyle seyleri ayip ediyosun. *
durup durup ''aranızda izmirli var mııaa'' diye bağırıp gözüme battı. o gelmeseydi yanıma ben gideceğdim yanına!.
über nazlı bir insan; ama yine de efendiliğimi bozmayıp çay ısmarlıycam.
çok güzel gülüyor bu adam lan!
dış güçlerin bana oyunu olduğunu düşündüğüm yazardır.
dün sabah itibari ile double bir hal almış olan grip hadisesi için(nasıl oluyor diyenler için; grip başladığı anda üzerine yaklaşık 12 saatlik otobüs yolculuğu ve üzerine 12 saatlik koşturma hali ekleyin) kendimce ayarlarımı verdim. bol karabiber ekilmiş çeşitli karışımlar tükettim, boğazları biraz olsun yumşatabildim böylece.
sonra ne mi oldu?
bu adamla zincirlikuyu'da buluştuk ve kendisine su alırken düşünceli davranıp bana da su aldı bu yazar. ama ne su? buz lan bildiğin takır takır... tabi hava sıcak, yol uzun olunca buzlu suyu bir güzel içtik. şu anda göte gelmiş haldeyim ama faiz lobisinin oyunları, planları tutmadı! dün biramı da içtim, sigaramı da tüttürdüm rahat rahat(sabaha karşı göt deliğimi solunum için kullanmam gerekti ayrı mesele)...
şakası bir yana zirve başladığında makara kokulu muhabbetlerdeki ana karakterlerden birisiydi. sonra konsa çıkmaya başladık sırayla ve zirve boyunca uzak mesafelerden bardaklarımızı tokuşturup durduk kendimizce.
varolsun, iyi yazsın.
not: bir de nesil takıntısını atsın ya hu bir kenara. beni de yusuf abisine benzetti çokça, bu da ayrı yer etmiş aklımda. kim lan bu yusuf abi?
dün zirvede tanıştığım yazardır, sesinin çıkmamasından mıdır hızlı konuştuğundan mı ne söylediklerinin yarısını anlayamadım ama sohbeti güzel yazardır.*
hayatımızda ciciş ve panpişko diye sıfatlar yarattığımız bir güzelde döktürdüğümüz yazardır. selamlaşmalarımız vs. derken bayağı bir kaynaştığım yazardır.***
sohbetimizin yarıda kesildiği dost. tavla oynamayı pek bilmediğimi söyleyerek geçtim karşısına ama oynayamadık yine de. bir bırakmadınız. neyse biz ayrı bir buluşma ayarlarız gece uykusunu da dahil ederek.