didem madak

entry218 galeri23 video2
    93.
  1. erken giden güzel yazan, güzel gülen, güzel insanlardan..

    Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum. Bir yağarsam pahalıya mal olacağım..
    5 ...
  2. 92.
  3. Varlık dergisinde Müjde Bilir ile yaptığı röportajda:"Hayatımla ve kadın oluşumla ilgili çözemediğim bazı meselelerim var. Bütün bunlar yokmuş gibi davranıp kitabi şiirler yazamam. Şiirlerim ütüsüz ve buruşuk gezdirdiğim ruhumun diyeti bence. Bu yüzden hepsi benden parçalarla dolu. Bu yüzden biraz ‘kadınsı’, durup dururken bağıran şiirler.”
    1 ...
  4. 91.
  5. kafası bir başka çalışan şair..

    ve etimoloji Eti'lerden kalma
    bir zaman birimiydi yanılmıyorsam.
    ve yanılmıyorsam yalnız insanların,
    kahvaltı edip ağladıkları pazar sabahları yokmuş o zaman.
    mesela o zamanlar
    mutsuz olduğunda insanlar,
    yok olurmuş bazı dakikalar.
    1 ...
  6. 90.
  7. En çok da nerede ve nelere gülümsediğini merak ettiğim şair ama insan...

    "bir şaşkınlık şarkısı olarak besteliyorum aşkı
    kaprisli notalar, huysuz sololarla
    bekçisi olmayan geceler denk geliyor bana,
    çaresiz bekliyorum,
    düdük çalıyorum,
    iki el ateş ediyorum havaya.
    gecenin bir yarısı oturup ağlıyorum bir çocuk parkında
    ulumak gibi ağlıyorum
    köpekler koşuyor sağımda solumda
    tanrım!
    diyorum sadece
    başka bir şey diyemiyorum zaten o an.
    iyi niyetli ve sevimli bir kızdan kalanlar
    sallanıyor durmadan boş salıncaklarda
    “üzgünüm” diyor,
    bir mutluluk şiiri yazamam bu saatten sonra!..."
    7 ...
  8. 89.
  9. neden kadın şairlerin şiirlerinde duyguyu yakalayamıyorum diye düşündüğüm anlarda, yüzüme tokat gibi çarpan şairimiz. güzel insanların erken ölümleri şaşırtmıyor artık.
    2 ...
  10. 88.
  11. kızına annesinin adı olan füsun ismini koymuş, sonra kızı 3 yaşında iken göçüp gitmiştir. sonra füsun da didem'i bırakıp giderse 3 yaşında kim bozacak bu döngüyü, kim?

    "..öyle çok sevdim, öyle çok sevdim
    binlerce kapıcı karısından birinin ismiydi sanki kader."
    1 ...
  12. 87.
  13. sevilen şair.

    iki sigaram kaldı bu gece için maviş anne
    iki muhabbet kuşum.
    iki kendim varmış maviş anne
    biri benmişim, biri mutsuz
    ben ölürsem maviş anne, mutsuza kim bakacak? dünyaya bile bir dünya anne lazım.
    biri sen ol maviş anne, biri ben.
    dünyanın bütün sabahlarına iki bilet al da birlikte gidelim maviş anne
    bana da kendi serüvenimden bir yer ayırt,
    şefkate söyle o da gelsin.
    özledim onu, o da gelsin saçlarıma dokunsun
    bilir misin, büyüler bile ninniyle büyür
    temiz kokan pazen gecelikler, şehriye çorbası...
    hepsi, hepsi ninniyle büyür. bilir misin maviş anne?
    ben çekildiğim her fotoğrafta
    defolu bir kelebek gibi çıkarım.

    mavi kareli gömleğiyle hatırladıkça babamı
    kırpıp kırpıp fotoğrafları, döküyorum başımdan aşağı
    sanırım ben assolist oldum maviş anne
    şimdi mutluyum
    geçmişini mi yok ettin kızım diye soran
    bir babadan kurtuluşumu kutluyorum
    babama söyle, o gelmesin maviş anne
    birileri mutsuzsa, mutsuzlara nergis yolla,
    bir kırmızı battaniye,
    onlara bir mutluluk çadırı yolla
    sonra belki, ben de gelirim

    kuşlarımı da bırakayım gitsinler
    dışarıda ölürler mi sence
    postacı mektup bile getirmezse onlardan
    ben bir anne gibi ağlarım sonra
    bırakmayayım, gitmesinler bari maviş anne
    ölürler yazık dışarıda!
    onlar birer yıldız olursa
    biri mavi, biri yeşil
    ben onlara bakarım maviş anne.

    kalbimi de büyüttüm sonunda
    artık bazen gözlerime tırmanıp bakıyor sokağa
    kirpiklerime tutunuyor, o ince parmaklıklara
    öyle çok büyüdü yani, görsen şaşarsın.
    kalbim sanırım büyüyünce
    sokaklarda ağlayan biri olacak
    rezillik yani maviş anne!
    kalbim komik kaçacak
    kaçmaması için sen en iyisi kalbime de
    benim serüvenimden bir yer ayırt
    aman, mutsuz bir yer olmasın!

    iki sigaram kaldı bu gece için
    yüzyıl yetecek çocukluğum,
    iki muhabbet kuşum,
    biraz da ateşim var.
    dua ediyorum ateşe
    vazgeçsin diye beni yakmaktan bu gece
    dünyanın bütün sabahları için iki bilet al maviş anne
    aman umutsuz bir yer olmasın!

    iki kendim varmış maviş anne
    biri benmişim biri mutsuz
    ben ölürsem maviş anne, mutsuz için
    dünyanın bütün sabahlarına bir bilet al.
    ben ölürsem mutsuza iyi bak.
    0 ...
  14. 86.
  15. güzel şaire....

    dün sayesinde ölümünden sonra tanıdığım birini özledim. şiirleri eyvallah tamam da bu söyleşi en büyük şiiri, belki de bir kadının söylediği en büyük şiir.

    http://izdiham.com/Yazi/i...dem-madak-roportaji/15175

    kalbimde bir yerleri tatlı tatlı kaşıyor bu kadının hüznü ve halı yanığı gibi ince kabuklu bir yara bırakıyor bende...
    1 ...
  16. 85.
  17. Güneşi özledim, sonra seni.
    Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım.
    2 ...
  18. 84.
  19. buraları yıllar sonra entry dolduracak kadar değerli bir şairdir o bayım. eminim. kanser olmuştur kederden. anavatana gitmiştir sonra.
    "saydım, saydım insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı.."
    0 ...
  20. 83.
  21. pollyanna,
    sana göre insan
    profiterol yer gibi yaşamalı
    bir çamur deryasının içinde
    küçük beyaz mutluluk topları yakalamalı.

    dizelerini yazan, tatlı insan, bir kez olsun başbaşa oturabilseydim denilen insan,
    hiç gitmeseydi keşke denenlerden.
    3 ...
  22. 82.
  23. "Hayatımı hiç nokta konulmadan yazılmış bir çocuk romanı olarak yeniden kurmak istiyorum. "
    1 ...
  24. 81.
  25. ....
    "Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım
    Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı
    Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım...
    Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı.
    Aşk diyorsunuz ya
    Ben istemenin Allahını bilirim bayım!"
    ....
    nadir bulunan bayan şairlerimizden.
    3 ...
  26. 80.
  27. annesini 5 yaşında kaybeden ve bunu "annem ki beyaz bir kadındır.
    ölüsünü şiirle yıkadım." diye tarif edebilen, pulbiber mahallesi, grapon kağıtlar ve ah'lar ağacı gibi kitapların müellifi, hayatını kardeşiyle birlikte acıyla yoğuran cânım şair kadın.
    2 ...
  28. 79.
  29. "Seni sevince pazara çıktım sevinçten
    Enginar aldım “süper enginarlar” diye bağıran adamdan
    Oturup ağladım sonra, şaşırdın.
    Bu “süper” oluşta canımı acıtan bir şeyler vardı.
    Canımın acısıydın.
    Ben bir tek o canı unutmamak için her şeyi hatırlamıştım"
    5 ...
  30. 78.
  31. 77.
  32. paragraf başı...

    bir roman yazmaya başladığım o gece için.....

    Yalnız bırakma beni bu paragrafın başında
    Bu boşluğu bir masal doldurmaz
    Kanalizasyondan fırlar bir cadı,
    Başını engizisyona çarpar.
    Ölürüz belki ikimiz de ucuz bir aşk romanının sonunda.
    Patlamış mısıra benzerdi senin mısraların
    Isınır ve patlardı
    Beyaz çiçekler açardın sonunda
    Bahar dallarının hatırına beni anla.

    Küçük bir tırtıl gibi büzüştüm yatağımda
    Hep böyle uyudum yıllarca
    Sanırdım,
    Bir gün doğuracak beni bu yatak
    Son ve o en büyük sancıyla
    Sanırdım
    Tanrı bırakmış beni kocaman parmağıyla
    Bir yumuşak çiçeğin ortasına
    içimde bir kedi durmadan oynardı
    Parmak kızın DNA sarmalıyla
    Alice’den çalıntı gözyaşlarım
    Çiğ taneleri olurdu sabahları yastığımda.
    Ömrüm geçti bir çiçeğe benzemekle
    Hangi hayat süslendi senin için bu kadar.
    Su getirdim perilerine küçücük avuçlarımla
    Beni anla.

    Kurşun kalemin hatırına beni anla
    Razıyım uçsun bu şiir silgi tozlarının kanatlarında.
    Toprağın seviyesine ineceğim
    Anlamalı beni mezarım da
    Bir uyağa takıldım, düşmeye razıyım
    Artık beni anla.

    Annemin bir şiir defteri vardı
    Yaprakları gitgide sarardı
    Hep sararan bir şey olarak kalmışsın aklımda.
    Sanırdım
    Bu dünya karaciğerinden hastadır
    Sanırdım
    Boyama sarışın bir kadındır zaman
    Hep hayatını anlatır.
    Eski bir şiirsin sen, unutulursun, unutma
    Dekolten fazla kaçmasın aman,
    Ayıplar sonra Anadolu yakanı kapa
    Konuşma, konuşmak istemezsen
    Ben konuşurum tavanda koşuşan ışıklarla
    Hep aynı şeyi söylerim
    Beni anla.

    Yeni bir şarkıya başla
    Hem şarkı dediğin şarttır yaşamaya
    Şarka gittin geldim ardından
    Hatırla orada fıskiyesi dönen havuzlar vardı.
    Kalabalık avlular, yüksek duvarlar
    Başımız döndüydü hatırla
    Sürmeleri ne karaydı kadınların
    Herkesi bir yere sürer ya dünya
    Gözlerine sürülmüştü orda kadınlar.
    Belki sen yoktun orda
    Güller vardı.
    Ben bir şair olarak güllerden bıkmamıştım daha,
    Ba ‘su ba’del mevt
    Hayata daha çok vardı
    Beni anla.
    Hatırla tavus kuşları vardı
    Aşık olunca kanatlarından mavi güneşler doğardı.
    Ben doğmamıştım daha hatırla.
    Bak, işte burada.
    Susan kadınlar vardı
    Ben susamamıştım
    Ama herkes içmişti.
    Belki sen yoktun orada.

    Aklımın taş kaldırımlarında dolaşırdı adamlar
    Ayak seslerini dinlerdim
    Perdem aralıktı, ışığım açık
    Nedendir diyordum durmadan
    insanın derisine bu kadar güzel bir resim çizmiş Allah
    Sanırdım
    Allah olmasa çöpten adamlar gibi yakışıksız çıkardık
    fotoğraflarda.
    Ağlamıştık
    Boyalarımız aktıkça ferahlamıştık hatırla
    Gözyaşlarımız simsiyahtı
    Sanırdım
    Yanağımın sıcağına göç ediyor kırlangıçlar
    Beni anla.
    Geçti ömrüm iklimden iklime
    Yuva yaptım kaç paket cigaranın bacasına
    Yorgunum, kahvem çamur gibi
    Batmaya da razıyım, artık beni anla
    Yeter ki sen beni
    Hiç yazamayacağım bir romanın kollarına atma.
    0 ...
  33. 76.
  34. hala bir bölümünün benimle yaşadığına inandığım insan. gri pencerelerden bakıyoruz bazen, sımsıkı sarılıp birbirimize, bizim olmayan kaybettiklerimize ağlıyoruz.
    0 ...
  35. 75.
  36. 1970 izmir doğumlu şair.
    mutsuza kim bakacak adlı şiiri, hayaldeki tüm annelere ithaf edilesi. şöyle ki:

    "...
    mavi kareli gömleğiyle hatırladıkça babamı
    kırpıp kırpıp fotoğrafları, döküyorum başımdan aşağı
    sanırım ben assolist oldum maviş anne
    şimdi mutluyum
    geçmişini mi yok ettin kızım diye soran
    bir babadan kurtuluşumu kutluyorum
    babama söyle, o gelmesin maviş anne
    birileri mutsuzsa, mutsuzlara nergis yolla,
    bir kırmızı battaniye,
    onlara bir mutluluk çadırı yolla
    sonra belki, ben de gelirim
    ..."
    1 ...
  37. 74.
  38. "...Kimi gün öylesine yalnızdım
    Derdimi annemin fotoğrafına anlattım.
    Annem
    Ki beyaz bir kadındır
    Ölüsünü şiirle yıkadım.
    Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım
    Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım.
    Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
    Acının ortasında acısız olmayı,
    Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.
    Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım.
    Aşk diyorsunuz ya,
    işte orda durun bayım
    Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım
    Kendimin ucunda
    Öyle ıslak,
    Öyle kötü kokan,
    Yırtık ve perişan.

    Siz aşkı ne bilirsiniz bayım
    Aşkı aşk bilir yalnız!"
    0 ...
  39. 73.
  40. çiçekli kadın,keşke tanışabilseydim seninle.her şiirinde gözler dolu.huzur içinde yat.
    0 ...
  41. 72.
  42. "ölüm çok iri bir sözcük değil bayım."
    1 ...
  43. 71.
  44. bugün ölüm yıldönümü. bazı şairler varlıklarında yokluklarındaki kadar hatırlanmaz. her ahımızın, Didem Madak'ın öldükten sonra reenkarne olarak dünyaya geldiğine inanmak istediğimiz ahlar ağacında bir dal olarak büyüsün isteriz. sessiz bir matem tutarız. çünkü içimize içimize yaşarız Didem Madak şiirlerini.

    "Bıçağın ucundaydı insanların hafızası
    ‘insan unutandır
    ve insan unutulmaya mahkum olandır.’
    Tanrı şöyle derdi o zaman:
    Ah! "

    Tanrı bütün ahlarını bugün bıçağın ucundaki insan hafızalarını görerek Didem Madak için çekiyor.
    3 ...
  45. 70.
  46. ilk başta şiirinden bir kısım okumuştum. Sözcükler benimle konuşmaya başladı sanki. Her şiirinde doyumsuz bir tat var. Seni anlam denizinde sürükleyip götürüyor.
    Her ölüm erkendir ama onun kaleminin sonsuza gitmesini yakıştıramadım bayım!
    0 ...
  47. 69.
  48. çok şükür bizi hiçbir paragrafta yalnız bırakmadı kendisi. ne çok ısıttı bizi, ne çok ısıttık onu. ne de olsa limanı olanın aşkı olduğuna inanmazdı didem hatun. birini çok sevmek gibiydi, bize de öğretti çok şükür. güçlü bir el silkelerken onu, bizi yalnız bırakmadı. şiirsiz bırakmadı çok şükür. ve o el tanrının eliydi.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük