didem madak

    47.
  1. kadın gibi bir çocuk... şiirlerinin sesine kulak verdiğinizde, saçlarını iki yandan bağlamış bir kız çocuğunun şımarık ama sevimli sesini duyarsınız ancak bir o kadar '' kadın '' dır o...

    '' herkes çıkarsın kalbini
    o çirkin mücevher sandığından
    ve herkes onu birbirine fırlatsın tanrım ''
    15 ...
  2. 190.
  3. çok değerli bir yazar sayesinde tanıdığım ses. tarif edecek kelimelerim yok gibi. ah'lar ağacı şiiri hâlâ bende bir yaradır. kapanmasına hiç izin vermeyeceğim.
    14 ...
  4. 179.
  5. 51.
  6. dün gece durup dururken aklıma gelen, erken denebilecek bir yaşta bu dünyadan giden, güzel yürekli kadın.

    limanı olanın aşkı olmaz ki bayım dizesinin sahibi.
    iyiki hayatımın bir yerine bir şekilde dokunup geçmiş.
    12 ...
  7. 155.
  8. Ne rezil bir illet şu kanser dedikleri 41 yaşında annessizlikten şair olduğunu söyleyen ve de annesi gibi kanser olup ölen çiçek ruhlu şairimiz...
    ölümünün 6. yılında saygı ve rahmetle..

    "Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden
    Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı

    Aşk diyorsunuz
    Limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!"

    Ah'lar Ağacı
    12 ...
  9. 1.
  10. çiçekli şiirler yazmak istiyorum bayım!

    "zenciler prensesi olacagım
    hayat işte asıl o zaman başlayacak"
    pippi uzunçorap

    çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
    bilmiyorsunuz. darmadağın gölgemi
    çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
    karanlıkta oturuyorum. ışıkları yakmıyorum.
    çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor
    acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.
    bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.
    yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.
    bir yağsam pahalıya malolacağım.
    ben bir bodrum kat kızıyım bayım
    yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
    bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum
    fakat korkuyorum. birazdan da
    kırk üç numara ayakkabılarınızla
    bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız
    bu iyi olmaz bayım!

    "gün akşam oldu" diyorum
    ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara
    cam kırıkları yiyorlar
    rüyamda; bir kase dolusu suyun içinde
    rengarenk yap-boz parçacıkları
    anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.
    hayır, sanırım sabahı bekleyemem
    bilmiyorum.
    insanlar rüyalarını acilen anlatmalı.

    ondört yaşındaydı ruhum bayım
    bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.
    protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz
    gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri
    protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar
    o ara içimde çiçeklerden oluşmuş
    bir silahsız kuvvet ablukaya alındı
    sinemalarda da "organzm gıcırtıları" oynuyordu.
    kaçmaya çalıştım. olmadı.
    bu nedenle, çiçekli şiirler yazmayı
    ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.
    neyse işte
    ben her filmi hatırlarım
    sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığındığım çok oldu.
    "sofinin tercihi"ni seyrederken çok ağlamıştım.
    öpüşen guramilerle ilgili bir film yapsalar
    onu da mutlaka hatırlardım.
    insan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?
    hem sonra ben hatırlamaya alışkınım
    bir "eşya toplayıcısıyım" bayım.

    büyük gemiler yok artık bayım
    büyük yelkenler de
    büyük kağıtlar yakmak istiyor şimdi canım
    işte az önce bir karabatak daldı suya
    bir süredir da kayıp
    dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya
    ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.
    kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum.
    ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen
    yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?
    bir gül, bir güle derdi ki görse
    yalan söylüyorum
    güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.
    12 ...
  11. 50.
  12. yüreği kocaman bir şairdir

    "Neşeli bir şehre benzerdi senin sesin.
    Bazen ölmek istiyorum.
    Beni yeniden doğurman için "
    11 ...
  13. 154.
  14. bugün vefat edeli altı yıl olmuş .seninle oturup karşılıklı çay içmek nasıl olurdu diye hep düşünürüm.muhtemelen çiçekli şiirler yazmak isteyip o çay bitmeden ah'lar ağacına dönerdik.sonra da acımızı içimize gömer soranlara da derdimiz yok sadece hüzünlü seviyoruz derdik.
    ah didem abla .. bende son üç senede çok şey öğrendim, bundan sonra öğreneceklerim göreceklerim yaşayacaklarım saçımdan mı ruhumdan mı çile damlatır bilmiyorum.bir bardak demli çayda dizelerinde kaybolmayı seviyorum.balkondaki fesleğen hep seni hatırlatacak.

    --spoiler--

    sonra içime ve hatta dışıma kapandım. küsmek gibi bir şey. bir çeşit gölge fesleğeni. bir çeşit olmayan hayat. zaten hiçbir şeyi kararında bırakamamak ve ortasını bulamamak gibi bir sorunum var benim. epeyce göçebe yaşadım, sadece iki valizim oldu. bir yığın insan tanıdım ama hep yalnızdım.

    --`spoiler'--
    11 ...
  15. 182.
  16. Ve şimdi şöyle dua ediyorum Tanrı’ya:
    Olanlar oldu tanrım
    Bütün bu olanların ağırlığından beni kolla!

    -Ah’lar ağacı şiirinden.
    10 ...
  17. 49.
  18. (...)
    Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
    Balkona yorgun çamaşırlar asmayı
    Ki uçlarından çile damlardı.
    Güneşte nane kurutmayı
    Ben acılarımın başını
    evcimen telaşlarla okşadım bayım.
    Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum.
    insan kaybolmayı ister mi?
    Ben işte istedim bayım.
    (...)
    10 ...
© 2025 uludağ sözlük