didem madak

entry218 galeri23 video2
    1.
  1. çiçekli şiirler yazmak istiyorum bayım!

    "zenciler prensesi olacagım
    hayat işte asıl o zaman başlayacak"
    pippi uzunçorap

    çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
    bilmiyorsunuz. darmadağın gölgemi
    çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
    karanlıkta oturuyorum. ışıkları yakmıyorum.
    çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor
    acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.
    bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.
    yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.
    bir yağsam pahalıya malolacağım.
    ben bir bodrum kat kızıyım bayım
    yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
    bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum
    fakat korkuyorum. birazdan da
    kırk üç numara ayakkabılarınızla
    bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız
    bu iyi olmaz bayım!

    "gün akşam oldu" diyorum
    ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara
    cam kırıkları yiyorlar
    rüyamda; bir kase dolusu suyun içinde
    rengarenk yap-boz parçacıkları
    anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.
    hayır, sanırım sabahı bekleyemem
    bilmiyorum.
    insanlar rüyalarını acilen anlatmalı.

    ondört yaşındaydı ruhum bayım
    bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.
    protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz
    gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri
    protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar
    o ara içimde çiçeklerden oluşmuş
    bir silahsız kuvvet ablukaya alındı
    sinemalarda da "organzm gıcırtıları" oynuyordu.
    kaçmaya çalıştım. olmadı.
    bu nedenle, çiçekli şiirler yazmayı
    ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.
    neyse işte
    ben her filmi hatırlarım
    sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığındığım çok oldu.
    "sofinin tercihi"ni seyrederken çok ağlamıştım.
    öpüşen guramilerle ilgili bir film yapsalar
    onu da mutlaka hatırlardım.
    insan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?
    hem sonra ben hatırlamaya alışkınım
    bir "eşya toplayıcısıyım" bayım.

    büyük gemiler yok artık bayım
    büyük yelkenler de
    büyük kağıtlar yakmak istiyor şimdi canım
    işte az önce bir karabatak daldı suya
    bir süredir da kayıp
    dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya
    ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.
    kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum.
    ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen
    yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?
    bir gül, bir güle derdi ki görse
    yalan söylüyorum
    güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.
    12 ...
  2. 2.
  3. "pulbiber mahallesi" adlı kitabın yazarıdır.
    kitaba başlarken " bu kitap ısrar üzerine yazılmıştır" yazısını görürsünüz.
    sonra kitap "eyvallah" diyerek biter.
    ağzınızda bir tat kaldığı doğrudur, biber' den fazlası...
    diğer kitapları: Grapon Kâğıtları (2001), "Ah"lar Ağacı (2002)
    2 ...
  4. 3.
  5. öncelikle sırf adaşımdır üstüne bir de kitap yazmıştır diye alınır "pulbiber mahallesi" kitabı.
    afiyetle okunur hemencecik.

    izmirlidir ya ondan sevdim ben çok.
    1 ...
  6. 4.
  7. 1970'te izmer'de doğdu. ilk ve orta öğrenimini izmir'de tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Genç kuşağın usta kadın şairlerinden. Ruhunu ütüsüz ve buruşuk gezdirmeyi sevdiğinden hiçbir zaman yeterince "düzgün insan" olamadı. Tezgâhtarlık, sekreterlik, anketörlük gibi işlerde çalıştı. ilk şiirleri Sombahar ve Ludingirra dergilerinde yayınlandı. Bireysel ve toplumsal özgürlük vurgulu şiirlerinde kadının iç dünyasını yansıtıyor. Grapon Kâğıtları isimli ilk kitabı inkılap Kitabevi Şiir Ödülü'nü aldı.
    1 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. pulbiber mahallesi adlı tadından yenmeyen şiir kitabının yazarı. daha çok ısrar etmeliyiz kendisine şiir yazması için.
    1 ...
  11. 7.
  12. bütün hüzünlerinin adı anne olan çocukluğunu elinden tutmuş sendeleyerek yürüyen bir güzel kadın, ne büyük şans kalemi kağıdı olmak...
    1 ...
  13. 8.
  14. kırık kalplerle süslü bir sayfaysan
    camsan, saydamsan, beni kırarsan
    simlerimle sevişirim seninle
    o süslü sayfaların üzerinde
    içimde mutlu iki yıl varsa,
    içimde biri simli iki kadın varsa
    sen, gelirsen ve yok edersen
    bunu yazmak istiyorum sana
    sonra postalamak istiyorum
    simli bir yılbaşı kartıyla
    hiçbir mektup artık beni ikna etmiyor hayata
    ..."
    2 ...
  15. 9.
  16. Siz Aşktan N'anlarsınız Bayım?

    Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
    Alt katında uyumayı bir ranzanın
    Üst katında çocukluğum...
    Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden
    Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı.
    Aşk diyorsunuz,
    Limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!

    Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca
    Havı dökülmüş yerlerine yüzümün
    Büyük bir aşk yamadımhayır
    Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım
    Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı
    Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım...
    Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı.
    Aşk diyorsunuz ya
    Ben istemenin allahını bilirim bayım!

    Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
    Balkona yorgun çamaşırlar asmayı
    Ki uçlarından çile damlardı.
    Güneşte nane kurutmayı
    Ben acılarımın başınıevcimen telaşlarla okşadım bayım.
    Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum.
    insan kaybolmayı ister mi?
    Ben işte istedim bayım.uzaklara gittim
    Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin
    Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım!

    Süt içtim acım hafiflesin diye
    Çikolata yedim bir köşeye çekilip
    Zehrimi alsın diye
    Sizin hiç bilmediğiniz, bilmeyeceğiniz
    ilahiler öğrendim.
    Siz zehir nedir bilmezsiniz
    Zehir aşkı bilir oysa bayım!

    Ben işte miraç gecelerinde
    Bir peygamberin kanatlarında teselli aradım,
    Birlikte yere inebileceğim bir dost aradım,
    Uyuyan ve acılı yüzünde kardeşimin
    Bir şiir aradım.
    Geçen üç yıl boyunca
    Yüzü dövmeli kadınların yüzünde yüzümü aradım.
    Ülkem olmayan ülkemi
    Kayboluşumu aradım.
    Bulmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
    Bir ters bir yüz kazaklar ördüm
    Haroşa bir hayat bırakmak için.
    Bırakmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.

    Kimi gün öylesine yalnızdım
    Derdimi annemin fotoğrafına anlattım.
    Annem
    Ki beyaz bir kadındır.
    Ölüsünü şiirle yıkadım.
    Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım
    Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım.
    Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
    Acının ortasında acısız olmayı,
    Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.
    Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım.
    Aşk diyorsunuz ya,
    işte orda durun bayım
    Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım
    Kendimin ucundaöyle ıslak,
    Öyle kötü kokan,
    Yırtık ve perişan.

    Siz aşkı ne bilirsiniz bayım
    Aşkı aşk bilir yalnız!
    5 ...
  17. 10.
  18. 11.
  19. mecidiyeköy de kendine ait bir avukatlık bürosu olan, sesi soluğu çıkmadan da muazzam şiirler yazılabileceğini, hatta daha muazzam şiirler yazılabileceğini kanıtlayan, nedense kuşlu çiçekli hasır şapkalara pek düşkün olduğunu düşündüğüm bayımlı kadın şair.
    3 ...
  20. 12.
  21. "Rahmin kadar konuş diyorlardı bana
    Hamile kalıyordum oysa durmadan, roman kahramanlarından"
    diyerek bana derin bir of çektiren çok iyi şair.
    9 ...
  22. 13.
  23. twitter'daki şairleri "follow" etmem neticesinde, "ya n'oluyor biri yalan desin" diyesim gelmiştir. Yemişim öyleyse amy winehouse'u falan filan. Üzmüştür, kahretmiştir.
    5 ...
  24. 14.
  25. bugün ölümler üst üste... ölüm haberini okuduğumda inanamadım. 3 yaşında küçücük kızı varmış bir de... sevdiğim şairlerdendi, daha gencecik. çok üzüldüm.
    4 ...
  26. 15.
  27. "günler izmarit diplerinde biriksin
    o zaman mutlaka bir trenle gelirsin
    köpüklerdensin, mavisin, sakinsin
    istesen suyun tenine bitişirsin
    ellerimi bıraktım, artık buna sana yazsın
    içimde iki yaşlı balık varsa,
    içimde biri pulsuz, iki balık varsa
    biri senden, gelirsen ve yok edersen
    bunu yazmak istiyorum sana
    sonra postalamak istiyorum
    pulsuz bir zarfla
    hiçbir mektup artık ikna etmiyor beni hayata..."
    *
    3 ...
  28. 16.
  29. ölümüyle sevenlerini üzüntüye boğmuş usta kalem...
    3 ...
  30. 17.
  31. şahaneliğinden, o hüznü dibine kadar yaşayabilmesinden ölüp gitmiş bir kadındır.. çok fena, insan bir şey diyemiyor/yazamıyor bile.. büyük ihtimalle şişli camiinden pazartesi günü öğle namazında uğurlanacak.
    3 ...
  32. 18.
  33. "...ölüm, mavi boş bir kafestir kimi zaman
    acıyı hangi dille tercüme etsek şimdi yalan olur pollyanna..." demiş ve gitmiştir.
    4 ...
  34. 19.
  35. 25 temmuz salı günü, Şişli Camiinde kılınacak öğle namazının ardından Edirnekapı Mısır Tarlası Mezarlığında defnedilecek. Uzun süredir kanser tedavisi görüyordu ama ölümüyle çok üzüldüm. Geride sadece küçük bir kız çocuğu değil, binlerce sevenide gözyaşı içinde kaldı.
    2 ...
  36. 20.
  37. ''Ölüm çok iri bir sözcük değil bayım./ Kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum./ Ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen/ Yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?/ Bir gül, bir güle derdi ki görse/ Yalan söylüyorum/ Güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.''

    çiçeğin bol olsun çiçekli şiirlerin kadını.
    3 ...
  38. 21.
  39. bazı şairler güleryüzlüdür.

    didem madak gittiği yerden hep gülümsüyor olacak bize.
    1 ...
  40. 22.
  41. (1970-2011)
    ...genç öldüğü için değil, bir şiir serüvenini yarım bıraktığı ya da geride tıpkı kendi şiirlerindeki gibi küçük bir kız çocuğu bıraktığı için de değil, bir yaranın izini bıraktığı için acıtıyor onun ölümü. ( rahmetle anıyoruz...)

    güzel bir şiiri:

    "ben işte miraç gecelerinde
    bir peygamberin kanatlarında teselli aradım
    birlikte yere inebileceğim bir dost aradım
    uyuyan ve acılı yüzünde kardeşimin
    bir şiir aradım
    geçen üç yıl boyunca
    yüzü dövmeli kadınların yüzünde yüzümü aradım
    ülkem olmayan ülkemi
    kayboluşumu aradım
    bulmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm
    bir ters bir yüz kazaklar ördüm
    horaşa bir hayat bırakmak için
    bırakmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm..."

    kema varol/kitapzamanı
    1 ...
  42. 23.
  43. --spoiler--
    ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen
    yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?

    --spoiler--

    bu dizelerinle ve gülen büyük gözlerinle kal aklımda.. büyük şairler erken ölür ya yasaklanır ya kitapları yakılır ya da birşeyler olur işte de ama senden ve benden ne istediler.. bizi neden ayırdılar.. halbuki saçma sapan bir günde tanışmıştım en güzel şiirinle..
    4 ...
  44. 24.
  45. şiirin eşsiz örnekleriyle buluşmamızı sağlayan. ahlar ağacı koynunda erken ölen.
    2 ...
  46. 25.
  47. güle güle didem.. yolun açık olsun..

    "kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.
    kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım.
    aşk diyorsunuz ya,
    işte orda durun bayım,
    islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım
    kendimin ucunda.
    öyle ıslak,
    öyle kötü kokan,
    yırtık ve perişan... ''

    güle güle bayım..
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük