hayır efendim yanlış bilen yazardır. üç oldu gülümsettiği yüzümü, böyle nasıl demeli bi anda insanı sarıveren sıcacık bir havası var. en saçma anlarda bile el uzatan, ışığı gösteren. **
tee gavur izmirlerden kendisine bi şiirle seslenmek istediğim yazardır.. güzel yazardır.. :) kendisi pek bi sever imiş bu şiiri..
bana söyle bir bak diyorsun
alici gözüyle, tepeden tirnaga
yeni dalinmis uyku gibi bak
çobanlarin söndürmeyi unuttugu dag atesi
kaleden kaleye uçurulan ak güvercin
rüzgâra emanet edilen fisilti gibi
yazdan kalma bir gün gibi bak bana
bana söyle bir bak diyorsun
posta kutusuna gece yarisi birakilan bir mektup gibi
kizagindan kayip bitmeden denize inen bir tekne
gökyüzünün denizyildizlariyla doldugunu gören
bir dalgiç gibi bak
aksam kirilmaya baslarken içimde
dagilan bir ilkokulun zili gibi bak bana
bana söyle bir bak diyorsun
bir isin demetine sarilir gibi bak
unuttugum ve istesem de
yüzlerini bir türlü animsayamadigim
çocukluk arkadaslarim gibi
kahve fincanina damlayan gözyasi
kara düsen kan damlasi gibi
diyorsun ki -evet, mavi gözlerinden bile ürpertici bu-
kinindan çikarilan bir hançer gibi bak bana
bana söyle bir bak diyorsun
yasama sevincini sana ben veriyormusum gibi
sevgilin olmasam da sevgilinmisim gibi bak
kumsalda birakilan ayak izi
kanadin üzerine degen bulut gibi
kayaliklara sürüklenen bir gemiye
yanip sönen deniz feneri gibi bak bana
çünkü unutmamanin esigidir
ve animsamanin kapisidir bakmak
sevgili (...)
bunun için bile kibrit çakilabilir
okyanusun kiyisinda
karanlikta
bir kedi gözü gibi
pençeleriyle dolasirken ask
insani yardım gönderdiğimiz o minik iki Afrikalı kız çocuğunun fotoğraflarını görünce aslında anlamıştım yaralarımızın o kadar derin olmadığını. Ve gözlerimden fotoğraflarına bakarken dökülen yaşlarda düşündüm kendimi ne kadar çok önemsediğimi. Oysa benim o kadar da derin değildi yaralarım. Oysa ne çok acımıştım vaktiyle kendime. Kızdım, sustum ve utandım.
Sonra çevremdekilere döndüm. Güçlü olmalısınız dedim. Hep güçlü sandım kendimi. Oysa melek de değildim. Zaaflarım vardı. Hatalarım vardı. Üzüldüklerim vardı. Üzdüklerimin olduğu gibi. Kırılmış bir kalpti onca seneden arta kalan. Bir tek üzülen benim sandım.
Düşüpte ayağa kalkmayanlara kızdım sonra. Elimi uzatmak istedim, kalkmam dediler baştan, ben uzun süredir kalkmadım dediler. Yine kızdım güçlü olmadıkları için. Oysa hiç yargılamadım kendimi. Sen güçlü müsün peki hiç demedim.
Bir elmanın iki yarısı olanlara kızdım kimi zaman. Diğer yarısı gidince yarım bir elma olan.
Aşk dedim, bencil olmamalı. Karşılıksız aşkı aşktan saymadım. En yoğun yaşananıydı belki ama en çok üzeniydi aynı zamanda. Aşk dediğin insanı mutlu etmeli, hatta aptal etmeli biraz dedim ona. Ayaklarını yerden kesmeli dedim. Salak salak etrafta dolanıp nedensizce gülmelisin insanlara dedim. Bu kadar küfür dolu aşk tanımıma haklısın diyebildi. Belki de ondan aşık olmamıştım ben hiç. Çünkü aşk benim için geceler boyu ağlamak değildi.
Anlatmadım çoğu zaman içimdekileri. Vurdumduymaz dediler, umursamaz dediler, soğuk kanlı dediler. Varsın öyle bilsinler dedim. Her gece ağlamışım kimin umurunda dedim.
Kalpler kırdım belki istemeden. Belki de benim kalbim kırıldı en çok bilemem. Kırık ayrıldım her dost sofrasından. Kıymetimi bilemediler dedim bazen, oysa ben bilmiş miydim? Hiç yargılamadım kendimi.
Tamir ettim yaralarımı kimi zaman, bir insan ancak kendi küllerinden doğabilirdi. Her seferimde kırıklarımı toplayıp tekrar kalktım ayağa. Ama bilemedim her yeni kırıkta eskilerinde tazelendiğini.
Kimi zaman ağlarken söz verdim kendime. Kimseye değer vermeyeceğim dedim. Beceremedim.
Anlattım kimi zaman. Bir belki iki kişiye. Ağladım belki de. Hani başkası varken ağlayamayan ben. Susmamı beklediler çoğunda. Bir baba şefkatiyle, bir anne sıcaklığıyla baktılar gözlerime.
Allah'a çok yakın olduğum zamanlar oldu. Bazen de uzaklaştım. Ama yine de dua ettim beni ihmal etmesin diye. Yine de ağladım.
Yalnız kaldığım zamanlar oldu. Hiç umursamadığım. Dostlarım oldu uğruna her şeyi feda edebileceğim. Sabahlara kadar güldüklerim. Dersten kaçıp kantinde soğuk bir havada avuçlarımıza sıkıştırdığımız bir bardak çayla sohbet ettiklerim. Bazen dedikodu yaptıklarım. Tartıştıklarım.
Git başımdan derken beni takip eden, bir yandan da kızdığını söyleyen, günlerce kavga ettiğimiz dostum da vardı. Belki de en yakınım. Her tartışma sonunda aynı samimiyetimizle geri geldiğimiz birbirimize. Hep ben haklıydım. Yargılamadım kendimi. O da beni yargılamadı.
Sonra dinledim birini. Sabahlara kadar. Çözüm bulmak için belki de. Belki de bana benziyor diye. O anlattı ben dinledim, ben de anlattım çok. Ağladım ben bir keresinde haberi olmadı. Ağladım onun için. Kendim için sonra. Ceplerimdeki tüm sıkıntıları çıkardım bir kenara koydum. O da çıkardı. Düşünmedim sonunu. O anı düşündüm. Dedim birkaç günde dost olabilir mi bir insan. Sorduğum soruların cevabını aldım.
Geçen gün üzüldüm çok. Kalp kırdım istemeden. Anlattım hiç tanımadığım birine. Bazen bir yabancının en yakın dosttan daha yakın olabileceğini anladım. Söz verdik mutluluğa jeton alacaktık birlikte.
Sonra Fark ettim ki Ben Boyumun ölçüsünü aldım bu hayattan.
Şimdiyse bir nakarat geceden beri dilimde dolanan.
kendisine pek değerli türk musiki sanatkarlarından ajdar efendinin;
nane nane nane nane
şahanesin şahane...
kupleli eserini göndermek istediğim yazardır.. kabul görür mü bu istek bilmiyorum ama hikayeler kaldığı yerden devam edecektir.. ısrarla takip edilendir.. seviyoruz kendisini.. *
gecenin bi yarası hatalı girdiğim entry için özelden beni uyararak ," övgü haklarını kendisi gibilere saklayan yazar " olmadığını kanıtlayan ,yardımsever yazar.
nasıl unuttum lan doğumgünü çocuğu olduğunu yazarı. yaşını söylemek istemiyorum ısrar etmeyin.*
doğum günün kutlu olsun mutlu ol senelerce
sana boncuktan kuş ''alcam'' ''konamaz'' pencerene zira boncuktan yapılmış kuş uçar mı diye sorasım var.
iyi ki dogmus , dogum gunu kutlu olsun yazarı. hala anlattıgı hikaye aklımda, o da hala belki salıncakta iki kahramanı özlemekte. onlar icinde mutlu yıllar yasamaya devam edecektir eminim, lafı fazla dolandırmanın manası yok, melekler yıldızlar ve tüm periler seninle olsun.*
bayramini kutlayan 3. kişi olma şerefini bana lutfeden enderun sevgiler ve aman heri'ye tesekkür ettikten sonra nice bayramlar göresin bilader dediğim bilader.
çevredeki tüm elektronik mühendisliği öğrencilerini size yardım edecem vaadleriyle kandırıp, emelleri doğrultusunda kullanmak isteyen yazar. *
bir nesli yetiştirecek yüksek müyendis. ****
edit: editin girildiği an itibariyle doğum günü olan yazar, doğum günü kutlu olsun..
esasında cidden tatlı bir yazar,kişisel konuşmaları açısından, daha önce hiç böyle bir elektornikçi görmediydim.*