dibe vurmak, hafta sonu inzivası değildir.lanet bir seminer de değildir.dibe vurmak, dibe vurmaktır.(Chuck palahniuk yada bilindiği üzere Tyler Durden)
insanı hayata bağlayan tüm olgulardan hızla uzaklaşma.
aklınıza ne geliyorsa, sizi bugüne dek hayata ne bağladıysa onlardan kopmak, bu düşüşten çıkmak için hiç bir çaba da harcamamak. tam bir kendini bırakma, teslim olma, mücadeleyi kesme, bir nevi ruhu öldürme, bedenin ölümünü hızlandırma süreçleri yaşanmaktadır. konsantrasyon diye bişey yoktur, hiç bir şeye adapte olamazsınız, yemek yerken sigara yakabilirsiniz, sürekli bir uyuşukluk hali ama asla uyuyamama söz konusudur. lokal bi anestezi tüm vücudunuzda dolanır durur.
bu durumdan ya çıkarsınız ya da çıkamazsınız ama çıkmak için son bir refleks bile göstermeyeceğinizi bilirsiniz.
koyuverirsin kendini, umursamazsın seni sevenleri sayanları,umrunda değildir onlar geçmişe bakarsın.gelecek kaygısı yoktur düşünmezsin yarını.kurarsın devrik cümleler ;düşüncelerin içine dalarsın. başkaları dalmıştır onlara bakarsın. onlara üzülürken kendini unutmazsın; seyrettikçe batıyorsun. ve diptesin. yukarı çıkma zamanın gelmiştir aşağı inmezsin.tadına varmışsındır acının. başkası acı dedimi güler geçersin. geçtiği yolu tahmin etmenin verdiği boktan tecrubeyle.
kararlarınızı alırken daha fütursuz olmanıza neden olan durum.
yok artık, bittim ben dediğiniz anlar aslında tam bir dönüşüm geçirdiğiniz anlar olabiliyor. dibe vurmadan sıçranmıyormuş bir de gerçekten. ruhsal olarak da fiziksel olarak da.
ben hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim. elimden gelen bir şey yok, sadece ağlıyorum. bağırmak istiyorum böyle çığlık atmak istiyorum. tek başınayken bile üstesinden gelemediklerimi aynı anda yaşıyorum. vicdan azabı, hüzün, pişmanlık, çaresizlik, isyan hepsi bir arada.
şöyle olur böyle olur her şey düzelir, hala umut edebilirim diyebilmek istiyorum ama yok işte. ölsem ne kadar kolay, her şey bitiverecek bir anda diyorum ama ölmek isteyince de ölünmüyor ki be. çok mutsuz hissettiğim zamanlar olmuştu ama hiç bu kadar mutsuz hissetmemiştim. dibe vurmak bu olsa gerek.
bazen zirveye çıkmak için yaşanması gereken şey. genellikle hayatta hiçbir şey umrunuzda değildir. her şey gözünüzde bir boktan farklı değildir. her şey anlamsızdır. en çabuk zamanda atlatılmalıdır. fazla dipte kalınırsa kalıcı hasarlar oluşabilir.
thats rock bottom
when this life makes you mad enough to kill
thats rock bottom
when you want something bad enough you'll steal
thats rock bottom
when you feel you have had it up to hear
cause you mad enough to scream but you sad enough to tear
hayat sizi katil olacak kadar deli ettiğinde
bu dibe vurmaktır
bir şeyi çalacak kadar istediğinizde
bu dibe vurmaktır
dertler boğazınıza kadar geldiğinde ve
bağıracak gücünüz bile yoksa
bu dibe vurmaktır