vasat deneblecek bir film. oldukça dingin ve sıkıcı ilerliyor. filmi izledikten sonra karakterlerin gerçekte neye benzediklerini görmek için internetten arattım. filmde oynayan oyuncuların tipiyle uzaktan yakından alakası yok.
filme de islam dünyasından bir çok örnekleme mevcut. hatta kuran-ı kerim'den bir ayet bile filmde diyaloglar arasında var. ve fakat benim en çok dikkatimi çeken mevlana'dan bir sözün kullanılması oldu ki bu söz filmin en can alıcı sözlerinden biri idi..
"Doğru ile yanlışın ötesinde bir yer daha var, orada buluşalım." mevlana.
bazen prenses olmak bile duygularınızı yaşayamamanız için koca bir neden olabilir.
bu hafta gösterime girmiş, Tüm dünyanın tanıdığı ve sevdiği Galler Prensesi Diananın hayatının son iki yılına ışık tutan bir film "Diana".
diana rolünü Naomi Watts'a vermişler. vermişler mi yoksa bu rolü veren tanrı mıydı onu bilemiyorum. kadın oynamamış diana'yı yaşamış ! çook iyi bir oyunculuk vardı ve bu sizi derinden etkiliyor.
sonuç olarak kesinlikle izleyin, ve hanımlar yanınızda mutlaka mendil olsun.
carlos fuentes'ın müthiş romanıdır. romanın başkişilerinden diana, 41 yaşında intihar eden ünlü amerikalı oyuncu jean seberg, yazar da carlos fuentes'tir; diana'nın kocası ise, ünlü fransız yazarı romain gary. aradan 26 yıl geçtikten sonra bu kısa, ama yoğun yaşanan aşkın romanını yazan fuentes, 'diana'nın öyküsü bir hayaldir, ' diyor, 'çünkü tüm aşklar gibi yaşamın kendisi de bir hayaldir.'