oyunlardan hoşlanan sevgilisi olan kızların baş düşmanı haline gelebilecek olan oyun. sonrasında ortaya çıkan kıskançlık manzarası ise cinayete götürebilecek cinsten.
hack&slash mantığını kavramamış bir neslin koreli ve çinlilere "yeaa olm niye 7 saatte bitirdiniz" diye kızdıkları oyun.
aslında aramızda diablo'ya bir call of duty'miş, bir crysis'miş gibi yaklaşanlar var. bir kere ben onların kafasını peşinen sikeyim.
adamlar bir meydan okuma, bir challenge olarak 7 saatte bitirmişler. ben diablo 2 ve lod'ı 2006'dan beri oynuyorum. bak 2006 diyorum. 2006.
diablo'yu alırsın ve yıllarca oynarsın. o itemi bulayım, şu seti tamamlıyayım, max level'a çıkayım derken yılların geçer. tamam mı güzel çocuğum. bu oyun yıllarca oynanabilecek kapasitede bir oyundur. ama sen bu mantığın dışında en fazla nightmare mod'da oyunu bitirir bir daha oynamazsan, o diablo kutusu gece gelir götüne girer. demedi deme.
diablo'yu 7 saatte "bitti" zanneden bir insanla aynı sözlükte yazmaya utandım amk.
Diablo 3'ün uyguladığı bu sistem (oyun oynarken öteki oyuncuların oyuna dahil olması, boss keserken birleşmeler falan filan) ilk olarak "Lionheart" adlı aynı türdeki oyunda yapılmıştı.
singleplayer fakat arada bir oyun serverı tarafından, rastgele oyuncular bir araya geliyordu.
cd key gerektirmeyen bir oyundu yani korsan olarakta yapılabiliniyordu bunlar.
temelde bir mmorpg olmamasına rağmen, oyuncuları rastgele bireştiriyordu, zorlandığın questleri birlikte yapıyordun. tam boss keserken pat diye yanıma benden çok yüksek levellı bir eleman gelmişti. yahu demiştim bu oyun single değilmiydi?
bossları o sayede kolayca hallediyorduk,ama sadece bosslarda birleştirmiyodu oyun sistemi oyuncuları. oyun içinde gezerkende rastgele birileri senin oyununa dahil oluyordu. ama aynı adamları bir mmorpg'daymışçasına sürekli bulamıyordun (senin oynadığın oyun dünyasında) aynı yerlerde. ve tabii mesajda atamıyordun.
rastgele olarak gelip geçiyorlardı oyunundan, ama tabii bu onlarında oyunu oluyordu senin oyunundaki karakterinle kesiştiği için.
diablo 3'ü evvelki girdimde yazdığım gibi hiç ama hiç sevmemiş ve yirmi lira bile olsa almayı düşünmeyen biri olarak, ama aynı zamanda bir ve ikinci oyunu deliler gibi oynamış ve sevmiş biri olarak söylüyorum bunları.
herneyse bu olayı ilk olarak "lionheart" adlı oyunda görmüştüm bunu yazmaya geldim sözlük. o zamanlar için çok şaşırtıcı bir sistemdi.
an itibariyle diablo'yu mort ettiğim ve bir üst zorluk seviyesine geçtiğim oyun. "diablo 2 gibisin oynamak istiyorum" lafımı "diablo 3 gibisin oynamak istiyorum" olarak değiştirebilirim artık. item ses efektleri diablo 2 ile benzer. Bu da bence çok hoş olmuş. Artık zırt pırt itemleri okutmak ya da teleport olmak için parşömen almaya gerek yok mis gibi olmuş oh.
koreli orospu çocuklarının oyun kültürünü ne hale soktukları belli.
lan ben oyun bitmesin diye 2 saat oynayıp bıraktım. her yeri geziyorum. demon hunter gerçekten çok güzel bir karakter olmuş.
tüm karakterlerin gameplaylerini izlemiştim. witch doctor ile başlayacaktım son anda demon hunter ile oyuna giriş yaptım.
2 saat oynadıktan sonra, dur lan multiplayer nasılmış diye bakayım derken açık bir oyun buldum. daha level 3 olan alman bir piç ile biraz yardırdım, yardımcı oldum. sonra ''artık tek başınasın hans kendine dikkat et'' deyip çıktım.
oyun hakkında grafik olarak üzüldüğüm bir tablo ile karşılaşmadım. diablo 2 boğukluğunu veriyor oyun. kamera açısını çeviremiyoruz ama gerek kalmıyor.
ilk seviye olan normal seviye kolay gibi geliyor ilk başta, fakat oyunun asıl olayını biliyoruz ki 3. ve 4. seviye belirleyecek.
potion kullanma olayını tam istediğim gibi yapmışlar. kullandıktan sonra belli bir süre geçmesini bekliyorsun. öyle allah ne verdiyse dalmak yok potionları sıralayıp.
çevrenin zarar görebilmesi çok hoşuma gitti.
mana sisteminin kaldırıp karakterlere özel sistemler getirmeleri bence daha güzel olmuş.
skill sistemi eski sistemle hiç alakası olmadığı için ilk başta afallatıyor ama sonradan alışıyorsunuz.
oyunu daha almayanlara, yeni başlayanlara bir tavsiye hikayeyi tamamen anlayarak oynamaları.
not: guest pass isteyen yazarlar gelsinler elimde 1 adet var.
taksim'de piyasaya sürülmesinden önceki gün, oyun çıkar çıkmaz almak isteyen diablo açı kesimi taksim meydanında 24 saat bekletebilmiş oyun. ne oyunmuş arkadaş.
resetten önce yaydıra yaydıra normal modunu bitirdiğim oyundur. emeğinize yüreğinize sağlık blizzard güzeldi. alt tarafta size güzel bir spoiler, okumayın bence.
--spoiler--
leah diablo olabilir, bu da size biraz koyabilir.
--spoiler--
bir d&r çalışanı olarak türkiye cumhuriyetinde oyuna ilk önce sahip olmuş şahsiyetlerden bir tanesiyim. fakat hala oyuna girebilmiş değilim.kurduğunuz altyapıya da, kursağımda düğümlenen hevesime de lanet olsun blizzard.
oyundan fazlasıyla uzak biri olarak söylüyorum, sanırım oyunun fanatikleri bu kadar bekleyince biraz cozuttu. nedense kimse beğenmiyor; yok berbat, yok vasat..
e bu oyunu yapanlar manyak mı? onlar belki de hepinizden daha "fanatik" değil mi?
bence bu tepkiler ve hoşnutsuzluklar tamamiyle eskiye duyulan özlemin bünyede yaptığı tetiklemeyle oluşan şeyler. azıcık bekleyin, ohh be diyeceksiniz.
tutukunlarının almak için gece yarılarına kadar beklediği oyun. itiraf etmeliyim adını daha önce hiç duymadım ama şuanda biraz merak ettim. araştırayım aklıma yatarsa benimsin diablo. *
altunizade'de köprünün altında allahın unuttuğu bir d&r var. orda bile 50 tane gelmiş 1 saat içinde tükenmiş. ce hiç gelmemiş.
capitol d&r'a 5 tane 50 tane se gelmiş. ce'ler 15 dakikada se'ler de saat 1 gibi bitmiş.
cevahir'de ise öğle tatilinde gittiğimde 10-15 se vardı. aldım bir tanesini sevdim okşadım. deckard cain'in "yarrağam alsana işte ne bekliyon. ebemizi sikiyor minionlar" dediğini duyar gibi olduysam da ce aşkına yerine bıraktım.
son umudum ingilteredeki bir arkadaşım. ona da ce getirtemezsem, mecburen 2. parti se'lerden alacağım.
malum sitelerde yerini almamış oyundur. skidrow'un razor1911'in mw3ü bf3ü oyun çıktığı gün release ettiğini varsayaraktan bu oyunu kıramayacaklarını düşünüyorum. öğrenci bünyemle de 110 tl veremeyeceğim başka bahara kaldı diablo 3.