son eklenti paketi olan lord of destruction'ı vakıa ki 1.10'un sürümünün de üstüne yükselttiyseniz, hell'de bitirilemeyecek, bitirilse bile 90'dan yukarıya adım atamayacağınız fenomen, guru, uberanime.
karakterler arasında hammeradin tabir ettiğimiz hayvan bile, laytnink ençantıd, maltıpıl şat ve mecik rezistıns bir patrona kulluk etmekle yükümlüdür. bu çeşit karakteri sikine sallamaz patronlara hasar vermek için çekici, çiviyi kenara bırakıp charge gerekir. charge'lasan charge'lasan nereye kadar herif onları bile kesiyor ki charge dediğin yüklenme hareketi saf fiziksel hasar verir.
o yüzden bütün hesaplarınızı en yüksek 90. seviyeye göre yapmanızda yarar var. gerçi benim mallığım, senelerden sonra oyunu neden kurarsın? hadi kurdun oynama bari değil mi?
1.11'de kasıp 45'lerine getirdiğim polebarb'ım an itibarı ile sıçmıştır. en uzun silah olan mızrak-balta kırması silah olan polearm ile önüme geleni deviririm diyordum ama heyhaat whirlwind hep sekiyor arada vurduğu da oluyor ama genelde boşa sallıyorum. saymadım ama 40 kere ölmüşümdür. %10 yaşam çekiyorum yine yetmiyor, vuramıyor ipne. oysa ki polearm'a 20 whirl'e şu an için 15 yetenek basmışım tın tın. bu işte bir yamukluk var ama ne?
80. seviyedeki iskeletnecrom ise gururla süzülüyor diyarda bir kere bile ölmüşlüğü yok. bu ne lan?
ha şu olur deli bir grim scythe bulursunuz %50 yaşam çekerseniz barbar belki birşeye benzer. oysa benim necro'yu pijamayla çıkartsam aleme, 3 biladerlere diz çöktürür, elini öptürür, o derece.
tanım : necro'ların kral, barbarların maymun olduğu oyun.
olay 1: ignore target defense'in ne olduğunu bilmez, iman gücü ile alayının ortasına dalarım bana bişi olmaz dersen elinde dızlak bir barbar kalır elbet. NM'de impaler'i düşüren radamant sağolsun, öğrenmiş oldum. yine de silahtaki bu, hedefin savunmasını siktir et yeteneği taşşaklı bölüm sonu iblislerine işlemiyor, bunun için battle cry'ı deneyin.
olay 2: necro'lar hala kral, bunun için (bkz: fishymancer)
hırslı bünyelerin oynamaması gereken oyundur. hell'de bitirecem diye maymun oldu koskoca 4 yıllık 81 level büyücü. ulan karakterde yok yok. ama karşısına immune to cold sıfatlı bir yaratık gelince atatürk resmi gören akpliye dönüyor.
neyse birkaç item takvıyesıyle teleport ola ola diablonun mekanında 5 seali da açtım ama o da nesi yer gök sallanmadı onun yerıne karşıma lord de seis ve tayfası çıktı ürke ürke mousu lordun üzerine bir çektim ki ne göreyim. immune to cold immune to psyhcal damage immune to fire, yuh dedim zaten fanaticism aurası vardı bi yaklaşır gibi oldu sonra da press esc falan yazdı ayarım kaçtı fişi çektim.
adamın ömrünü yer bu seviye. büyücüyseniz her sikime "immune" olan bosslarla uğraşır durursunuz. bir de bunlar "extra fast"sa tam tuttunuz demektir. direk alt+f4, hiç kasmayın.
birde klasik bir tablo vardır. "aaaaa bune lan" "bu ne skime yarıyo" diye skill pointler abuk subuk dağıtılmıştır açılan ilk karakterle. sonrada onla yola devam edilmiştir.
normal ve nightmarede belki hissetmezsiniz bu hatayı.
ama o hell yok mu.. boşa harcadığınız her skill point girer resmen.
hiç sıkılmadan sürekli ve sürekli hep daha iyi silah ve eşya bulmaya çaliştıgım neredeyse bütün karakterleri kasmaya çaliştıgım ve çok zevk aldıgım devamlı oynamak istedigim oyundur.
birincisi, aşırı oynamam yüzünden, bir oturuşta oynayışımın 18. saatinde cd'si cd-rom içinde kırılmış oyun. ikincisi ise açlık hissini körükleyen yapısı ile daha da bağlayıcı, insanın gözünü daha bir döndüren oyundur, her ne kadar ilk oyunun atmosferini veremese de.
parmaklarınız nasır tutar. sabah 7'de oturulur, akşam 7'de kalkılır ve bir saat sonra yine oturulur sabaha karşı yatılır, sonra kalkılır ve yine başına oturulur. böylelikle diablo mesaisi gibi birşey çıkar ortaya. günlerin nasıl geçtiğini anlamazsınız bile. bir gün bir muskayı bulmaya çalışırken, başka bir gün ölmüş bir kahramanın vücudundan kalanları toplarsınız. arada bulduğunuz eşyalar, bir sonraki saatler için oyuna devam sebebinizdir. kalktım kalkacağım dersiniz, sonra "hadi şu leveli de atlayayım kalkacağım" olur, daha sonra bu "ulan fire ball'ı 10 yapmadan kalkmak yok" sözlerine dönüşür. bunu da başardığınızda, "bekle mephisto ben geliyorumm" nidalarıyla kendinizi yine sabahlamış bulursunuz ve her nasılsa bu ritüel hep devam eder. evet buna karşı koyamazsınız, zira diablo sizi ele geçirmiştir. aslında diablo oyunun adı değil, sizi ele geçiren şeytandır. tüm vaktinizi harcadığınız yetmiyormuş gibi bir de diablo oynayan bir arkadaşınız varsa, zaten yerlerde olan sosyal hayatınızı da bu oyunun muhabbetleriyle iyice heder edersiniz. sonra gün gelir ve para toplayıp orijinalini alırsınız. battle.net diye bir halta el atmaya görün, artık muhabbetlerin çizgisi değişir. her zamanki eşya, skill muhabbetine artık "trade" ve karakter kombinasyonları da girmiştir. "abi bi javazon yaptım 94 lvl ful set, skillerları da doldurdum inventorye, lightning fury ile önümde kimse duramıyo, cowları öttürüyom ehehee" muhabbetleri başlar. bu sefer de kaybedilen zamanın yanına bir de telefon parası * eklenir. 215 milyonluk telefon faturası * net hayatınızı kısa bir sekteye uğratsa da borç harç ödenir ve son sürat kalınılan yerden devam edilir. velhasıl-ı kelam diablo böyle bir illettir, zaman katilidir, uykusuz gecelerin karabasanıdır. allah belasını versindir *
battle.net'in kalitesinin oyuncular tarafından bilfiil düşürülmesini en iyi gözlemleyebildiğim oyundur.
unique shako* alırken fiyat belirlemek adına defansa bakan denyoları ve bu hususta üç beş tane kendini otorite sanan dangozun herkesi etkilediğini görünce keyfi kalmıyor oyunun maalesef. allah belanızı versin iğrenç ibneler.
necromancer oynamaktasınızdır. ordunuzla diablo'nun karşısına çıkarsınız iskeletleriniz, hireling ve golem direk diablo'ya dalarlar, siz uzaktan bone spear sallarsınız.
güveniyorsunuzdur kendinize, ayağınızın altına alacaksınızdır.
sonra diablo kırmızı nova'sını atar, tüm ordunuz yerle yeksan olur.
diablo sizi kovalamaya başlar. önde siz arkada diablo koşarsınız. town portal açarsınız, portal'dan girene kadar diablo size yetişir, kafanıza pençesini ekler.
Lord of Destruction isimli genişleme paketi olan başarılı bir oyun, diablo* ve ek paketi olan hellfire'ın ardından çıkmıştır, serinin üçüncü oyunu ise yapım aşamasındadır. çıkışının üzerinden yıllar geçmesine rağmen aynı bağımlılıkla oynanabilen bir oyun, bu oyunu yapan firmayı ve diğer oyunlarını aklımıza getirdiğimizde şaşırtmayan bir durum aslında.
paladinle aralıksız 8 saat oynayınca insanın salyasını akıtıp, rüyamda okul arkadaşlarıma zeal ile saldırıp "champion fallen nerede lan" diye bağırmama sebep olmuştur.