birinci yobaz olağan diş fırçası kıllarına karşı, beşinci kerte bağnazlık harekatı ile uygulanan işgüzarın doyumsuzuluk noktasında, yapılagelen gereksiz davranışlar bütünüdür.
misvakın beyazlama ve parlama verdiği bir kaç kullanımdan sonra görülebilir. daha da ötesi misvakın ph derecesi ağzın ph derecesi ile aynıdır. yani ağzına koyduğunda kimyasal yönden ağzın doğal bir uzantısı gibidir.
hiç fırçalamamasından çok daha iyi, diş macunu kullanmasıyla eşit düzeyde ki davranış. kişi isterse misvak ın ucuna diş macunu sürüp öyle de fırçalar. kimseyi ilgilendirmediği bariz ortada.
diş macunu duruyorda kullananmı var bilader. misvak ile temizlemeyide denemeli belki ama,yolda yürürken misvakla dişlerini temizleyen var otobusdeyken temizleyen var bana ilginç gelen de bu olmustur; sanki boyle bir kendini etiketleme havası var bu adamlarda, onların bıyıklarıda ilginç .
aslında diş macunlarında bulunan ve köpürmeyi sağlayan ve fakat oldukça zararlı sls maddesini bünyesinde barındırmak istemeyen kişidir belki de. misvakı bir gericilik gören zihniyetse, ne dişini fırçaladığı macunun içeriğini bilmekte, ne de bilmediğinden utanıp araştırmaya gerek duymaktadır. sırf sünnettir diye misvakla dişini fırçalayanlar yok mudur? elbette vardır ama sevaptır diye yoldaki taşı alıp kenara koyan insanlar var diye yoldaki taşı alıp kenara koyan insana da yobaz der bu zihniyet. yobaz değilim diye bağırmak için götünden element uydurmak yerine, yediğinin içtiğinin kullandığı kimyasalın içeriğini araştırması caizdir.
21. yüzyıl olmuş hala tuvalete gidip sıçmak zorunda kalıyorsan insanın bu kadar modernizme tapması niye. modernizmin ilkelliğini başka alanlarda başka konularda sorgulattırın.kişisel tercih, bu şekilde aşağılamanın nedeni niye
ayrıca dişmacunu sektörü neden misvak özlü macunlar üretmeye başladı ? islami pazar payını yükseltmek mi ? misvak ağacının faydalarını araştırmak lazım. aslında bir bakıma başlık doğrudur velakin anlatılış usülü patavatsızlıktan başka birşey değildir.
sene 2007. danny ile diş hekimi kardeşi muayenehanede oturmaktalar. içeriye 70 yaşlarında bir adam ile birlikte malum sekreter girer.
-hocam, benim dedem olur da kendisi, bir kontrol edebilir misiniz?
+peki selmacım, geç amca otur sen koltuğa...
-sağol evladım.
amca koltuğa oturur. eldivenler giyilir, danny ise meraklanır ve amcanın dişlerine bakar. pasparlak, bembeyaz dişler ve yaş 70 küsür.
+amca maşallahın var. bir tane bile çürüğün yok, dolgun da yok. sadece derdin biraz diş eti çekilmesi. sen nasıl bakıyosun dişlerine söylesene?
- beş vakit namazımdan önce misvaklıyorum yavrum. ilk kez dişçiye geliyorum biliyo musun? (dumur benzeri)
amca kalkar gider, reçeteye bir şeyler yazılır ve danny periyodik diş tedavisi için aynı koltuğa oturur. sonra çağdışı yobaz sözcükleri aklından geçer ve utanır. hani bir söz vardır, bana faydası olmayan kilisenin papazını skeyim diye. eh dişlerime daha az faydası varsa bu "modern" yöntemin, her fırçalamamdan sonra bir iki de misvak sürerim. en azından yetmiş yaşımda torunlarımı takma dişlerimle korkutacağıma adam gibi iki yemek yiyebilirim.
hay ağzında kalmış bakterilerle dans eden katır gölü balesi düşkünü. hiç mi insan dişine önem vermez yahu? yıl olmuş 2010! hala ağzına dal sokup damak takımlarını dağıtan insanlar var azizim, ne kadar üzülüyorum bilemezsiniz, bir ipana, bir colgate, hatta misvak özlü colgate dururken neden oduna eğimleniyorsun ateşli? böyle insanları toplayıp diş fırçalama eğitimi vermek istiyorum vallahi, ondan sonra türk insanı neden dişlerini fırçalamıyor?! e sen her bulduğun dalı mis diye ağzına sokarsan fakarsın dişlerini misfuck misfuck.
