star tv'nin nebiha aracı ve diğer üyelerinin koah, kanser gibi hastalıklara sahip olduğu örgütün bu yüzden bu insanları kullandığı yönündeki asılsız haberlerine çok sert bir açıklama yapmışlar:
silahlı propaganda eylemlerinin altında yatan sebep mahir çayan'a olan inançlarından kaynaklanmaktadır. bu görüşe göre askeri mücadele, ideolojik ve politik mücadeleden ayrı değildir. yani verilen askeri mücadelenin kendisi de politik bir mücadeledir.zaten bu sebepten, bu görüşe politikleşmiş askeri savaş stratejisi denmiştir.
askeri mücadele verme gerekliliğinin sebebiyse mahir'in şu sözünde yatmaktadır:
"Emperyalizmin işgalinin varlığı bizzat karşı tarafın zora başvurması demektir. Karşı taraf zora başvurduğu için, devrimci temel politika, askeri mücadeleyi esas alır. Sınıfların eyleme sokuluşu ve mücadele alanlarının seçilişi bu politikanın ışığı altında olur. "
yani emperyalizmin işgal ettiği ülkemizde zaten bir zora başvurma mevcuttur. buna karşılık devrimci çizgi de emperyalizme ve onun iş birlikçilerine karşı savaşmalıdır.
toplumların bilinçlenmesi ve ardından bir devrim ön gören görüşe mahir'in cevabı şudur:
"Emperyalizmin işgali altındaki ülkelerdeki bütün revizyonist ve oportünist fraksiyonlara göre silahlı savaş teknik bir meseledir; taktik bir meseledir. Esas olan yığınların bilinçlendirilmesi ve silahlı savaş için sosyal ve psikolojik şartların hazırlanması ve yaratılmasıdır. Oysa silahlı mücadelenin objektif şartları, emperyalizmin işgalinden dolayı her dönemde vardır."
bu örgütü pkk ile bir görmeye çalışanlarsa koca bir cehaletin içindedir. pkk ile dhkp c'Nin ideoloji çok farklıdır. örgütün ölümüne bağlı olduğu ideolojiye göre:
"Profesyonel devrimci, ister köy küçük-burjuvazisinden gelsin, isterse de şehir küçük-burjuvazisinden, o proletaryanın devrimcisidir. Eğer o, gerçekten profesyonel devrimci olmuşsa, geldiği sınıfla bütün bağlarını koparmıştır. O, artık ne köylüdür, ne aydındır; o, bir proleter devrimcisidir. Görevi sadece bilinç götürmek değil, bizzat fiili olarak savaşmaktır. O, ölene kadar savaşacaktır ve savaşa savaşa proletaryanın partisinde proleterleşecektir."
işin içinde masumlara zarar vermek, fikri şiddetle beslemek, silah kullanmak, insanlık haklarına en ufak zarar varsa bu terördür. bunu yapan da terör örgütüdür. kimin kankası olduğu önemli değildir. sorun şu ki karşı çıktığı fikrin kölesi olmuştur. marx görse "napıyonuz olm siz" diyecektir.
elebaşları avrupada am üstünde göt sikerken, marabaları kendini patlatır.
sorun onlara lan; serçe parmaklarını verirlermi davanız için. sonra sararsınız bombaları.
bazı dangalaklar örgütü körü körüne savunurken, asıl solcuların örgütü, libral-gerici ağızı ile değil sınıfsal olarak inceleyip eleştirdiğini, gerekli örgütlenme ve koşullar olmaksızın girişilecek her türlü saldırı tarzının emekçi halka daha ağır bedeller ile dönmesi için sistemin eline koz verildiğini söylediğini, bir karakolda devrimcilere işkence yapıldı veya bir karakola mensup kişiler devrimcileri öldürdü diye o karakoldan herhangi birini, belkide bunlarla hiç alakası olmadığı halde sırf polis olduğu için hedef alıp aristo mantığı ile bombalar patlatmakla devrimi olmayacağını dillendirdiğini, tüm bunlardan sonra çıkıp polislere halk çocuğusunuz diyip, bir çok polis olmayan halk çocuğunu ''yanlışlıkla'' öldürüp veya yaralamanın ardından da ''halkçı'' takılmanın mümkün olmadığını açıkladığını anlamamaktadır. kendileri söz konusu polis olunca ''ona mı acıyacağım'' derken her eylemden sonra eleştirilince de ''ama onlar da bize bunu bunu yaptı'' ajitasyonuna bağlamaktalar. yukardaki yanlışlarını da bu ajitasyonlar örtememektedir. örgütün geçen gün yaptığı kendinden nefret eden büyük bir halk kitlesini faşizm saflarına itmekten başka bişey olmamıştır. her eyleminin ardından halk tarafından düşman kazanan örgüt ''halkçı'' olamaz , tabii adındaki halktan sadece kendi destekçilerini anlamıyorlarsa. bu kişilerden asıl hesabı ileride çocukları soracaktır. diyecekler ki benim babamı neden yolladın canlı bomba olarak, devrim uğruna, halk uğruna cevabını verecekler, çocuk devam edecek ve soracak; peki neden o zaman halk da hedef oldu diyecek, en fazla özür diledik veya hastane masraflarını ödedik diyecekler, ve çocuklar anlayacak bunlardan bir cacık olmayacağını soracak kendi hesabını.. bugün bunlar devrim falan değil intikan örgütü gibi ceza keserlerken yarın kendi çocukları doğru düzgün ''örgütlenemediği'' için bunları yargılayacak. ve ne kadar saklasalarda o çocuklar bir gün ''amanda rigg''in kim olduğunu öğrenecekler...
sonuç olarak bu dangalaklara ''biz demiştik'' demekten bıktık. çünkü anladıkları yok. ne dedik durmadan?
bak arkadaş sen böyle bilinçsizce, aristo mantığı ile, üstelik halka zarar veren eylemlerde-saldırılarda bulunursan bu hem size, hemde sizin nezdinize tüm sola, üstelik emekçi halka devlet baskısı olarak geri döner dedik. böylece sırf senin eylemlerin yüzünden hem kendi yandaşların hem de mücadeledeki tüm sol oluşumlar eline koz verdiğin devletin baskı aygıtları yüzünden zor durumda kalır dedik. ve böylece yaptığın ''devrim'' değil, devrimcileri dolaylı yoldan engellemektir dedik. eğer emekçilere hem fiziksel yönden hem de örgütlenmesini engellemek yönünden, hem de devletin eline onlara karşı koz vermen yönünden zarar veriyorsan bu ''karşı devrimci'' bir harekettir dedik . ama dinletemedik.
bak ne oldu en son? örgüt üyesi , belkide normalde eline bomba bile almamış iki genç kız potansiyel bomba diye emniyetten broşürlerle medyaya sevis edildi, medya da bir gün önce sokakta özgür dolaşan kızları ''intihar bombacısı'' ilan etti. kızlar adliyeye gidip şikayette bulundu ama boş, bu saatten sonra toplum gözünde mimlendiler, sol adına verecekleri mücadele de bu şekilde kendi örgütlerinin hataları yüzünden engellendi. yarın bir gün polisin teki veya dhkp-c saldırılarında ölenlerin ailesinden biri çıkıpta etiketlenen bu kızlardan birini katletse ne yapacaksınız?
önce onları ''devrim şehidi'' ilan edip ardından kahramanlık türküleri yakacak , sonu ölümsüzdür diye biten resimli afişlerini yayacaksınız,
sonra da intikamını almak için, kan davası misali birini seçip, ona sıra sende diyecek ve hem kendini hem de yeni kişileri havaya uçurtucaksınız.
dileyen ülkelere, servislere, kurum ve kuruluşlara ücreti mukabili sakso çeken ya da kucağa oturan örgüttür. yandaşlarının erkek olanları tipsiz, kadın olanları iğrenç bir görünüme sahiptir. görünüşleri yüzünden, bu örgüte üye olmaya, tüm insanlığa düşman olmaya mecbur değil, mahkumlardır. sempatizanlarının ortak özellikleri suyla, sabunla kavgalı bir yaşam sürmeleri, diş fırçalamamaları, pis giyinmeleri, pis kokmalarıdır. hayat gailesinde, kendilerini kurtarmayı başaramamış bu organizmaların, halktan bir talep olmamasına rağmen, halkı zorla kurtarmaya çalışmaları da ayrı bir ironidir.
bugün, polisin yıllardır süren (güya münferit) tacizlerine, tecavüzlerine, katliamlarına, işkencelerine; küçük çapta da olsa bir şeyler söyleyebilmiş örgüttür. 'polis öldürünce mi adalet sağlanıyor' kafasındakiler adalet olmadığı için polis öldürüldüğünü anlamazlar tabi yine de olsun; cephe var savaşmaya.
edit: iş bu emniyete bağlı polisler Hasan Selim Gönen'i sokak ortasında katlettiler haberin var mı? gazetelerde çatışma dendi. görgü tanıkları ne dedi? polis çekti vurdu sokak ortasında dedi. şimdi sen tutup da ''terörist değil mi iyi olmuş'' diyorsundur tamam, örgütün ne demesini bekliyosun ''e biz de az değiliz hakettik'' mi diyecekler. eğer 'iyi olmuş gebermiş terörist' diyorsan bırak hümanizm ayaklarını. elbette intikam almak isteyeceklerdir. haa diyorsun ki iki tarafında şiddetine karşıyım, o zaman samimiyetine inanırım. zavallı polis 5 ay sonra da evlecenekmiş haberlerini yapan duygu sömürücüleri, gazi de 17 kişi katledildi 17 kişi. onlar evlenmeyecek miydi, hayalleri yok muydu. gazi de yemek yerken öldürülen işkenceci polisti haberin var mı? direk hedefe yönelik saldırıydı. o polisler insanlara işkence yaptı. o polisler erkeklerin penisine elektirik verdi, kadınların vajinalarına fare soktu, tecavüz edildi. sonra o tecavüzcüler emniyet müdürü oldu. ona buna terörist demek moda oldu zaten. bi şeylere karşıysan teröristsin zaten bu ülkede. demokratik hak falan kalmadı buralarda. daha yeni, anadolu üni de öğrencilere saldırıldı, daha dün 4+4+4 mitingine saldırıldı. demokrası kalmadı buralarda. artık nazi almanyasıyla akp türkiyesi arasında bi fark göremiyorum.
sözlükte savunucuları bol olan terörist örgüt. polis dışarıda aramasın sosyal medyaya baksın bu teröristleri belirlemek için! buralarda takılıp sonra canlı bomba oluyor bu tipler.
