bugün karadenizin kuzeybatısı ile hazar'ın kuzey doğusu arasında kalan bölgedir. kıpçakların orta ve kuzey asya'Dan büyük göçler sonucu geldikleri, yerleşik, göçebe ve yarı göçebe olarak hakim oldukları bölgenin tarihi adıdır. daha sonra altınordu ve timur devletlerinin hakimiyetine girmiştir. birçok memlük sultanı ve emirinin memleketidir.
özellikle eyyubiler ve memlükler için zamanında köle daha doğrusu asker deposudur. zaten osmanlı memlük ilişkilerinin bozulmasında osmanlıların bu köle ticaretini engellemesi önemli bir adım oluşturur.
karadeniz'in kuzeyindeki bozkırlara 12.yy da arap kaynaklarında verilen isimdir.kuman-kıpçak'ların burayı yurt edinmesi ve kendi isimleri vermesi moğollar gelince de ruslarl beraber burayı korumaya almaları burayı yurt edindiklerini gösterir.18.yy a kadar bu isim kullanılmıştır.
orta asya'nın batısından başlayıp tuna nehri kıyılarına, kuzeyde orta idil bölgesine, güneyde kırım'a kadar uzanan deşt-i kıpçak bölgesinde oluşan türk yazı dili, kıpçakça olarak bilinir.
irtiş nehri yöresinden batıya doğru göç eden kıpçaklar, bugünkü rusya ve ukrayna’nın bütün güneyini ele geçirdiler ve bu topraklarda göçebe bir devlet kurdular. kıpçakların bölgede kurduğu bu devletin egemen olduğu topraklar deşt-i kıpçak olarak adlandırıldı ve 18.yüzyıla kadar kullanıldı.
13. yüzyılda moğolların kıpçak egemenliğine son vermesinden sonra bölge altın orda devleti adını aldı. deşt-i kıpçak adı da kullanılmaya devam etti. kıpçak bozkırlarının bir kısmı daha sonra kazak bozkırları adıyla anılmıştır.
özetle ata topraklarımdır.
günümüzün kıpçak grubuna ait türk dilleri şunlardır:
. başkurtça
. karaimce
. karakalpakça
. karaçay balkarcası
. kazakça
. kıpçakça
. kırgızca
. kırım tatarcası
. kumanca
. kumukça
. nogayca
. tatarca
ek: kayi bildirdi; gürcistan ve ukraynada yaşayan ve rum ortodoks kilisesine bağlı inanca sahip urumlar da kıpçak tır.
dil ile bakılırsa kırım tarafları oğuzlaşmıştır. oğuz sayılırlar.
kan ile bakılırsa ahıska türkleri, dadaşların önemli bölümü ve doğu karadeniz türkleri de kıpçaktır. kırgızlar ise sonradan kıpçaklaşmıştır.