mükemmel bir uyum yakalanmış söz ve müzik arasında. ha o nasıl oluyor tarif etsene deseniz apışır kalırım. hoşa giden şarkı işte. linkini şuraya bir yere sıkıştırayım https://www.youtube.com/watch?v=1pKIKAi3laI
sözleri şu şekilde:
değmez değmez
güzelim sana değmez
kırmızı rujlarla boyalı yataklarda
saçılmış nar gibi, paramparça
varsın olsun buda böyle olsun
güzeli yaşamak bizlere kalsın
elem keder anam hepsi bir ağızdan
değmez, değmez
gelmezsen de olur
dönmezsen de olur
bu kalp sensizde atar
baba dön baba geri geri dön
geri dön baba geri geri dön
dönmez dönmez
ah gidenler geri dönmez
kesilen bu nefesimin ardında
çırılçıplak kalmış bütün vücutlar
varsın olsun buda böyle olsun
güzeli yaşamak bizlere kalsın
elem keder anam hepsi bir ağızdan
değmez, değmez
gelmezsen de olur
dönmezsen de olur
bu kalp sensizde atar
baba dön baba geri geri dön
geri dön baba geri geri dön
Değmez dedi.
Yolunu beklerken içtiğim sigaralar ve dün geceden arta kalan ne varsa masada.
Erken saatte uyandım.
Yatak odamın tavanı eğilirken üzerime
Bir saat daha uyudum. Belki iki.
Havada ölü bir romantizm vardı ve bir ninni örttü üzerimi.
Anlaşılmamak acıktırıyordu insanı.
iki gün önceden kalan pizzanın son dilimini ısıtacaktım.
Mikro dalga
Değmez dedi.
Ne kızgındır arka koltuğunda bayıldığım taksici şimdi.
Acaba son bardağım nerede kırıldı.
Karşılıksız sevmek makro bir dalgadır.
Onu anladım.
Oturdum biraz kitap okudum.
Şu hayatta ne öğrendiysem telefon beklerken öğrendim.
Onu anladım.
Bir kitap bitti.
Diğerine geçtim.
Sırtım ağrıyordu nedense.
Uzanmak istedim doğruldum.
Yastık
Değmez dedi.
Küçükken dinleyip unuttuğum masalları düşündüm uzun uzun.
Aklıma hiç biri gelmedi.
Son mesajlaşmalarımıza bakayım dedim.
Telefon
Değmez.
Kötü bir gün geçiriyordum.
Buna alışığım.
Kötü bir gün geçirmek beni daha sivri bir insan yapacaktı.
Ne de olsa
Bizi öldürmeyen her şey bize sihirli güçler katacaktı.
Bir sigara daha yaktım.
içki içmek için çok erkendi.
Yeniden doğmak için çok geç.
Başka bir şehirde yaşamak için
Doktor olmak için mesela.
Her şeyi bırakıp gitmek için çok geçti.
Tekrar çocuk olmaya karar vermek için,
Yeni yeni yerler keşfetmek için,
Bir daha sevmek için..
Yarım şişe viski vardı tezgahın üzerinde.
Elim kesme bir cam bardağa yürüdü.
Bardak
Değmez dedi.
Seni sevmek seni mutlu etmekti.
Seni sevmek,
Geceden kalan viskiyi gündüz gözüyle şişeden içmekti.
Teşhis edilemeyen bir hastalık gibi.
Genç yaşta başlayan bir bağımlılık.
Gösteriş olsun diye alınıp bir sayfası bile okunmayan kitaplar gibiydi sevilmek.
Seni sevmek adaletse
Tanrılar hüküm giymeliydi.
Ayakkabılarımı giyip çıktım evden.
Biz romantikler deniz kenarında yürümek insana iyi gelir zannederiz nedense.
Sahiller kandırılmışlar ve aldatılmışlarla doludur bu yüzden.
Şimdi bir denize atsam kendimi.
Boğulacağım şey önce kendi karanlığım olacaktır dedim içimden.
Bir resmini buldum
iç cebimde.
Ve ellerim hep yara iziydi.
Bir banka oturdum.
Ölümü düşündüm.
Ölümün ilk işareti
Doğumu düşündüm.
Martıları izledim dans ederlerken.
Rüzgar
değmez dedi.
Sonra o biri geldi yanıma.
Gözleri aynı sen.
Merhaba dedi
Dudakları,
Gözleri aynı sen.
Şiirlerdeki kadar korkutucu değildi sonra hayat.
Seni son gördüğümde o bankta oturuyordum ben.
Sana en yakın olduğum şey yırtık ellerimde solgun bir resimdi.
Seni sevmek yapabilmek değil
Yapmasını sevmekti.
Seni sevmek ,
Yokuş aşağı hızla giden patlak frenli bir arabanın içindeyken
Çalan şarkıyı sevmekti.
Banktaydık, oturuyorduk.
O vardı
Ben vardım
O aslında en çokta sendin
Ve bunu neden sonra anladım.
Gülümsedim öylesine.
O sen de gülümsedi.
Sahil
Yeniden aşık olmak için elverişli bir yerdi.
Tam sevecektim seni her yerinden,
serdar ortaç kişisinin "laf olsun torba dolsun" sanatıyla yaptığı bir şarkıydı, ilk abümünde yer alır. malesef bu akım günümüze kadar uzandı. uzandı demişken hayatı boyunca yaptığı 2-3 güzel şarkıdan birini belirtmekte fayda var;
(bkz: sana uzandım)
bazı sinir bozucu kişilerce "deymez" olarak yazıldığında ya da telaffuz edildiğinde bünyeyi yumuşak g krizine sokan kelime. (bkz: ğğğğğğğğğğğğğğğğğğğ) *
Hoşgeldin açık kapı buyuruna
Dostu arakadaşı doldur aşikar
Gülüyorken ışık huzuru gölge yansıtma
Gerçek olmayı şart koşan sahtekar
Doğduk kulağa gelen fısıltı yalan
Cezası ağır karanlık çaresi inkar
Çok tembihledin damgalıyım alt tarafı
Doğru cevap isteyen dürüst yalancı
Hayat zor değmez karanlığa
Çekilen kulaklar, sürtülen burunlar var
Atılmış tokatların kırk yıl hatırı var
Uyku uyutmayan kabusun o yediğin hak
Hak yememeyi öğreten sen haksız kalp
Hayat zor değmez karanlığa
Hayat zor değmez
Bize ters bu işler başka
Alışmak yetmez, yürek ister dayanmaya
Kafalarımız aynı olamaz imkansız
Senin gözünden dünyaya bakamam
Şahsına münhasıdır her insan biraz anla
Saygı bekleyen saygısız aklınla
gitmek istiyorsa bırak gitsin eğer sana geri dönerse seni seviyordur eğer geri dönmezse zaten seni hiç sevmemiştir bırak gitsin. onun için düşünmeye değmez.