başkalarının mutluluğundan kıvanç duymaya,
seyrek insanın bulunduğu boş bi caddede birbirimize rastladığımızda tanımasak bile ufak bir tebessüm etmekten kaçınmamaya,
işyerlerinde birbirinin ayağını kaydırmadan, kendi yetenek ve becerilerimizin farkında olarak hırsımıza yenilmemeye, bi dişlinin parçası olarak zor bi dünyada güzellik üretmekten başka amacımızın ve çaremizin olmadığını kabullenmeye,
bi gece klübünde sağımız solumuzdaki kıza yazılmak için cesaret edip konuşmaya başlayan genco'ya haset edip patlayacak mı lan bu gerizekalı diye oraya kesilip haset etmememeye, sadece ama sadece dansımıza bakmaya,
işimize geldiğinde, kendi çıkarımız söz konusu olduğunda hak hukuk altında adaletten ödün vermeyi bırakmaya, mesela %25 zam yapmak isteyen durumu yerinde, 2 evi 60 bin lira maaşı olan kiracı,
başkalarının hayatını didik didik etmek yerine aslında bu dünyaya kendi hikayemizi yaşamaya geldiğimizin farkında varmaya, hikayemize sahip çıkmaya,
çalışmaya, anasını satayım adam gibi çalışmaya, kaytarma peşinde koşmadan, siktimin mesai saatlerinde çalışmaya alışırsak aslında tıpkı yatmakla eşit zorlukta bişey olduğuna ikna olmaya, yatınca da aslında elimize bişey geçmediğini fark etmeye, bu ülkeyi hep beraber adam etmek üzere gerçekten çalışmaya...
hazır mıyız lan gerçekten şefersizler. ben hazırım, umarım siz de öylesinizdir.