bak ağlarım bu şarkı bana bi anıyı hatırlatıyor. şimdi ben ve sevdiğim daha arkadaşız böyle. feribota binmişiz. bende saçları kesmişim küt yapmışım beğenmiş falan neyse sonra birlikte oturuyoruz . müziksiz yolculuk olmaz. dedim değirmenler dinleyelim oda olur falan dedi. sonra dinliyoruz işte ben varım o var deniz var teo var yanyanayız sakin herşey. huzurdan ölüyoruz ikimiz de resmen. omzunda uyuyakalmışım farketmeden. anonsa uyandım ben 5 dk falan oldu derken daha meğer bir yarımsaat geçmiş. öyle de güzeldi. hiç bitmesin istemiştim hayal kırıklığı olmuştu biraz. sonra o da aynı şeyi düşündüğünü söylemişti. şimdi ise değirmenler dinlemek acı vermekten başka bir şey yapmıyor bana. hayat enteresan.
en güzel tınıyı birsen tezer'de yakalamış fikret kızılok şarkısı... hele o piyano yürüyüşleri yok mu, bitirir insanı. jazz müziğe yakınlığı da belirtilmelidir.
yaklaşık son altı saattir playlistte değişik değişik şarkıcılardan dinliyorum. hiç birinin bir eksiği yok. böyle şarkılar 100 yılda bir yapılır zannedersem. bu o işte.
dinlenilecek zamanın iyi seçilmesi gereken ortaçgil şarkısı. adamı yamultabilir zamanını tutturamazsanız. bazen canavardır değirmenler. hele yalnızken çok büyük canavardırlar.
an itibariyle ortaçgil-kızılok yorumuyla dinlediğim ,yitirilen dostları, aşkları,geri gelmeyen zamanı anlatan muhteşem şarkıdır.Anlatır tüm kırılışları sonra da kavuşmayı umudu çağrıştırır.Şarkının müziği harikadır, dinledikçe sizi uzaklara,yaşanmışlıklara götürür,pişmanlıklar hissettirir sonunda da teselli eder belki de en güzeli böyle diyerek.
' ve sen ben, değirmenlere karşı bile bile birer yitik
savaşçı,
akarız dereler gibi denizlere, belki de en güzeli böyle... '
can' ımın özlemini artıran, pişmalıklar hissettiren, geri dönüş isteğini katmerleştiren şarkı.