kişinin kendinin değerli olduğunu hissettirmesi olabileceği gibi karşıdakinin kişiye hissettirmesi de olabilir tanım, ama arada karmaşalar yaşanır işte.. yani kişi kendi değerini karşıdakine belirtmek isterken ukala imajı verebilir ya da saçmalayabilir, aynı şekilde karşı taraf da değer verdiğini belirtirken karşı tarafın bi taraflarının kalkmasına sebebiyet verebilir ya da nadirende olsa karşılık değer görebilir. öle tuhaf bi durum işte hayat gemiler vapurlar gibi..
Karşılığı "kullanılmak" olan durumdur. Şöyle ki 21.yy da sevdiğini söyleyen erkeğin yada bi bayanın devam eden süreçte eşşekten farkı kalmamaktadır. Çünkü sevildiğini öğrenen taraf bu sevgiyi doya doya yaşamak ve aynı şekilde karşı tarafada yaşatmak yerine bu durumdan faydalanmak için elinden geleni yapar.
-Benim için çok değerlisin bebeeeeemm! Ölürüm sana ben!
-Bana Range rover alsanaaaaaaaa.
-ama ama benim o kadar param yok ki.
-O zaman mini cooper aaaaaaaaalllll.
benim gibi, hayatinin 70%'i galatasaray basta olmak uzere futbol, elektronik, is ve erkek muhabbeti olan bir insanin; ki geriye kalan 30%'luk kesimde icinde oldugum kizli ortamlar bile artik yoruyor; bir kiza degerli oldugunu hissettirmesi nasil olur? kizin ismini 9 numarali formaya yazdirarak ulan ben o 9 numarayi kral hakan giymis diye sirtima gecirmemis adimi yazdirmamisim. sen her asktan geriye kalan galatasarayima laf sok oldu mu be ulan zaten kiz arkadasin soyledigi herseye sasirma ekolunden gelen insanlariz,sacma sapan seyler soyledigin de bile 'aa bak sen, bilmiyordum ben bunu' gibi tepkiler vererek ilgilenmesek te hissettirmemeye calisiyoruz,zor be sozluk; cok zor..
Almanya da, "çalışanların performansını nasıl arttırırız? " diyen, Uzmanlar, psikloglar sosyologlar ve kurum müdürü, işletmeyi denetleyip sebeplerini düşünürken birisi: "burası tam aydınlık değil biraz aydınlatalım." demiş.
Aydınlatmışlar. Psikolog not düşmüş: "aslında, başka sebepler de var ama ben bulamadım."
ortalık aydınlatılınca, Verimin arttığı gözlemlenmiş. 10-15 gün sonra, performans tekrar düşmüş. aynı ekip, Yine işletmeyi gezerken birisi ışıklar fazla kuvvetli yanıyor, biraz azaltalım demiş. ışıklar azaltılınca tekrar verim artmış.
Bunu gören Psikolog müdahale ederek "şimdi anladım" demiş. "Verimin artma sebebi, elektriğin artması veya azalması değil. Burada çalışanlar, kendileriyle ilginildiğini hissetmişler, değerli olduklarını düşünmüşler, kendilerini köle gibi görmemişler,yönetimin kendilerini düşündüğü hissine kapılmışlar. Bunun sonucunda da, işlerini daha güzel yaparak verimin artmasını sağlamışlar"
değerli olduğunu ve düşünüldüğünü hissettirmek her zaman kazandırır.
insan olduğumdan ve insani değerlerimi korumaya çalıştığımdan her zaman hissettirmeye çalıştığım durumdur, lakin bazi modeller benim bu tavrımı fazlasıyla kötüye kullanmış ve beni şaşırtan hareketlerde bulunmuştur.
Bu tipler kendini fasulyeden nimet sayıp egoları havalanırken olası dostlarını da yitirirler. Egoları o kadar gözlerinde parlar ki gerçekleri görmesini engeller ve o arada bir yıldız kayar gider.
kimsenin, kendini kimseye, değerli olduğunu hissettirme gibi bir zorunluluğu olmayan durumdur. yani zorunluluktan öte, böyle düşünmedim ki zaten ilk bakışta. birine, çok sevdiğiniz, öldüğünüz bittiğiniz biri de olsa, siz ona değerinizi, onun kendine verdiği değerin hakkını verdiği için değer verirsiniz, vermelisiniz. ya da o, kimisine göre sıradandır ama size göre değerli gelebilir. lakin sizin verdiğiniz değeri, asıl verdiren, değer verdiğiniz kişinin ta kendisidir. zordur falandır vs ama, doğru kuralı budur, kim bunu yapabiliyor veya yapmıyor kısmında değilim. sonrasında ise meşhur, değerinden fazla değer vermek gibi bir durum ortaya çıkıyor. deyim yerindeyse, radara yakalanıyorsunuz diyelim. ek olarak, değerli olduğunu bilip, bu değer karşısında, karşıdakinin fazla üstüne düşmesiyle, şımarıklığa ister istemez yakalanmanız. görüldüğü gibi, hepsi birbirini peşin sıra sürüklüyor sanki. onun için aslında h fazla şey yapma olarak ve boş ver kısmında takılsak, değer, değerinde kalacak ve mutlu olacağız bence.
