mutlu olmak isteniyorsa kesinlikle değer verenle olunmalıdır. ama dersen ki, "ben sevdiğim insanın peşinden gidecem, yolunda sürünmeye razıyım" o senin kendi tercihindir ama mutsuzluk kapındadır. ne demiş can baba:
"Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin o'nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem"
söz konusu durum keşke mantıklı olduğu kadar uygulanabilir de olsa diye iç geçirdiğim durumdur. mustafa sandal konuyla ilgili son noktayı şöyle koymuştur:
gönlünü gün edeni sevmez sevda
ister hep onu üzeni
her ona kucak açan olmaz fayda
bekler hep onu sileni
üçücü sınıf zekaya sahip insnaların ilişkilere bakış açısını genişletmeye yönelik bi nevi mehmet coşkundeniz kitabı lafı gibi geldi bu bana. kimseye doğru bi ilişki yaşayacağı güvencesi verilmiyor ki. ayrıca belirtmekte fayda var, aramızda hiç kimsenin kraliyet soyundan geldiğini düşünmüyorum. gereksiz şımarıklıklar üzerine kurulu çürük karakterler yüzünden bu tip yonja profil lafları ortaya çıkıyo işte.
alın size brezilya dizilerinden fırlamış aşk üçgeni;
erkek: yabancı alternatif ve rock müzik dinleyen, günlük giyimde sportif tarz tercih eden, yabancı komedi dizilerini takip eden, gündeme duyarlı fakat fanatikleşmeyen, her ay 3-5 kitap bitiren, üniveriste mezunu, eli yüzü düzgün, sözünün eri, bencil olmayan, kısaca karakter sahibi, işinde gücünde bir şahıs.
erkeğin ilgi duyduğu kız: doğal güzel diye tabir edilen yüz ve fiziğe sahip, marka takıntısı olmayan, kendince bakımına özen gösteren, fırsat buldukça kültürel faaliyetlerde bulunan, ilgi çekmek gibi çocukca dürtüleri aşmış, para, mevki, şan şöhret gibi kriterleri benimsemeyen, anlayışlı, olgun, efendi bir kız.
erkeğe ilgi duyan kız: büyük şehire birkaç yıl önce gelmiş, saç baş dağınık, meslek lisesi terk, erkeklerin arasında büyümüş, fazla arkadaşı olmayan, kral tv fanatiği, samimi ortamda ağzından küfürü düşürmeyen, çevre tarafından kabul görmek için erkeksi tavırlar sergileyen, aşkını kamyon arkası yazılarıyla ilan eden, arabesk ruhlu bir kız.
evet, tahmin edeceğiniz gibi erkek, ilk bahsi geçen cici aile kızına değer vermektedir lakin cici aile kızı da erkeğe karşı bir o kadar tepkisizdir, nötrdür.
2. kız da erkeğe değer vermektedir ama erkek, hiçbir yere varmayacağı kabak gibi ortada olan bu tip bir ilişkiye, sırf kendine değer veriliyor diye başlamak istemiyordur.
dünya işleri, gönül işleri böyle bir cümleye indirgenmiş gramer kuralları gibi işlemiyor. olaylar baya karışık.
başlığın da hakkını yememek adına, şekersiz falım sakızından çıkan bir maniyi ekleyelim;
sevme seni sevmeyeni
mısır'a sultan olsa bile
sev seni seveni
yerle yeksan olsa bile
notis: karakterler tamamen hayal ürünüdür. gerçek hayatta değil bu tip, bu tasvirlere yakın olan bile kimse yoktur. kurtlar vadisi havası taşıyan bu not da alıngan vatandaşlar içindir.
şimdi her insan kişi kendisine değer verenle birlikte olucaksa, kimse kimseye değer vermeyecek ki... orantılarsak, değer veren sayısı büyük oranla düşecek. benim de kafa karıştı ama inanın düşünce doğru cıkıyor.
mutluluğun formülü asla bu değildir. bir kere sadece karşı tarafın size değer vermesi ancak sizin götünüzü kaldırır. ona saygı bile duymazsınız. ortada sadece sahte bir ilişki olur. değer verdiğin kişiyle bir gelecek düşünemiyorsan '''kendini boşuna yorma'' derim.