sezonlar ilerledikçe diğer dizilerin aksine sıçıp batırmayarak, oyuncuların yetenekleriyle, cast seçimiyle, senaryosuyla ve elbetteki akıcılığıyla, dexter'ın izleyicide bıraktığı kanıdır.
lost gibi 5 bölüm gösterip 6 ay ara vermez, heroes gibi günden güne sıçmaz, himym gibi anne muhabbetini uzadıkça uzatmaz. bir sezonda bir konu işler, sezon sonunda o konu biter ve siz sezon finalinin dexter karakterine kattığı şeylerle ve size yaşattığı şölenle senaristleri ayakta alkışlarsınız.
merlin gibi, cast seçimi aşırı başarısız bir diziyle karşılaştırılamayacak bir dizi olan dexter'ın aynı kefeye konulması gibi yorumlara yer açan önerme. ayrıca bildiğim kadarıyla the prisoner 1967 yapımı bir dizi ve şu anda yeniden uyarlanıyor ve dexter'ın 4 sezonluk muhteşem başarısıyla boy ölçüşmesi için dizinin yeniden çekilen versiyonunun 40 fırın ekmek yemesi lazım.
how i met your mother ayrı bir konu zaten, çoğu kişi sıkı bir takipçisiyken, 5. sezondaki sıkıcılık himym'da kendini göstermiştir ve * çoğu kişiyi bu muhteşem diziden soğutmuştur. fakat himym kötü müdür, elbette değildir.
dexter , kendi izleyicisi olan bir dizi olduğu için, ve herhangi bölümünü izleyen herhangi bir izleyicinin de bir anda dexter'ın kendi seyircisi moduna dönüştüğü için doğru olan önermedir. bu yaşa geldim ne lost izledim ne de prison break, oturup belgesel izleyip ansiklopedi karıştırırdım. .. * .. ta ki dexter ile tanışana kadar. içinde pek çok şey saklı bu dizinin. seviyoruz.