'' ben dexter'ın 5. sezonuna başladım yahu'' diye mesaj attım tudors dizisine başlayan arkadaşıma.malum, yaz gelmiş , sıcak ankara günlerinde yapılacak başka bir iş pek de gelmez insanın aklına.
'' nasıl ya o güzel mi ?'' diye cevap geldi. ne diyeceğimi bilemedim.
şöyle ki, müthiş bir 4. sezon finalinden sonra pek de vaktim olmamıştı ve 5. sezona başlamam tee hazirana kadar sarkmıştı. bana muhteşem gibi gelen bir 4. sezondan sonra 5. sezonun belki de en iyi sezonlarından biri olacağını düşünmüştüm dexter'ın.
o sıcak yaz gecesi, kuruldum bilgisayarın başına, umutluydum. 5. sezonun birinci bölümünü internetten açtım.kuruldum yatağıma, her şeyi hazırlamıştım; mısır, içecek türevleri. sigaraya kalkmıyım diye hemen bi öncesinden içtim ve heyecanla 'oynat' yerine bastım.
45 dakika kadar sonra '' eh, ritayı falan işlemişler iyi bari'' diyordum.
ve günler ilerledikçe dexter izleme ritüelim yerini katlanılan , 'bitse de gitsek' tadında bir eziyete bıraktı. bölümü açıyordum, dolmasına rağmen sözlük, bobiler, zaytung, abidik kubidik siteler arasında dolanıyor , bi beş dakika dexter'a dönüyor, lumen ve ikisinin anlamsız paylaşım anlarına dönüyor ve hüsranla bobilere tıklıyordum.
dexter bir seri katildi, kendi deyimiyle 'dark passenger'. kalktı gitti bir yabancı, sırf ' this night is tonight' dedi diye annesinin ölümünü ona açtı. te allam. bu kadar sıkıcı, manasız , diğer sezonlara sıçılmış bir sezonla devam eden bir dizi yoktur herhalde.
şu an 9. bölümü bitiriyorum. umarım sezon finali de bok gibi olmaz.
from debra morgan to dexter: fuckin shet , dexter!
edit: bugün 5. sezon finalini izledim. noldu dexter göt mü oldun lumen 'ın karanlığı bitince? belliydi böyle olacağı ama ben yine de sana kıyamma eşek!