9. Sezonunun başlamasını iple çektiğim, canım dizimdir. Elimde olsa takım elbisemi giyer, öyle izlerim bu karakteri. Öyle bir şekilde kendini çekiyor ki... Bazen onu haklı bulurken yakalıyorsunuz kendinizi.
Üstteki arkadaşa katılmıyorum. Olabilecek en sevgi dolu ailede büyüdü dexter. Herhangi bir anne baba bile öz çocuğu benim içimde öldürme arzusu var dayanamıyorum dese hastaneye yatırır ya da döve döve akıllandırmaya çalışır, dışlar. Adam baktı bunun içinde bu var, olması da çok normal 3 gün annesinin kanı içinde yardım bekleyen bir çocuk bu. Olacaksa bari güzel olsun deyip kendi gibileri öldürmeye teşvik etti. Harry'nin kuralları olmasaydı dexter çok gençken yakalanırdı, bir sürü masum (masum derken işine gidip gelen, çoluklu çocuklu, etliye sütlüye karışmayan insanları kastediyorum) insanı öldürürdü. Eğer sevgisiz büyüyen birini arıyorsanız brian moser'a bakacaksınız, keza o dexter'dan çok daha zekiydi. Ve dexter'dan daha iyi bir işi vardı, cinayetleri daha kusursuzdu. Çok çok daha iyi bir manipülatördü. Sevgiyle alakası yok yani meselenin. Otokontrol ile alakalı. Otokontrolünü sağlayabilen kişi katil olmaz, sağlayamayan herhangi biri bile katil olabilir.
ilk iki sezonunu izledim.
Günde 1 bölüm izleyecek zamanım var fakat izlettiriyor meret kendini.
Yalnız sosyopatlara önyargı ile bakmamak gerekir, travması sürekli sevgi ve şefkatle beslenseydi manyak bir mühendis, dünyayı değiştirecek lider potansiyeli vardı fakat babasının yanlış kararları onu ölüm makinesine çevirdi.
Bence oğlu Harrison büyüsün ve babası gibi o da oğlunu yetiştirmek için dönsün. ilk sezondan sonra Dexter'in oğlu olarak olmasada bu çizgide devam etsin.
insanların kötüler ölsün mantığı yüzünden sevdiği ve sempatik bulduğu seri katil. mesela halk ona göre kötü olan canlının idam edilmesini seyretmek için meydana toplanır ve bu anı hafızasına kaydetmek için beklemeye başlar. asıl kötü olan, özünde kötülük bulunan insanın bu tür karakterleri kahraman olarak görmesi de bu yüzden çok normal.
aslında sosyopat olan bu karakter yönlendirilmesi sonrası kötüleri öldürmeye başlamıştır. bir dış müdahale olmasaydı sosyopatların en belirgin özelliği olan vicdan duygularının gelişmemiş olmasından ve öldürme içgüdüsünden dolayı o an gözüne kestirdiği herhangi birini öldürecekti. burada bu karakter için önemli olan kötülerin ölmesi değil, seyirci kötülerin ölmesini beklerken dexter sadece öldürmek zorunda hissettiği için öldürüyor. seri katil incelemeleri ve sosyopatinin iyi araştırılması sonrasında ortaya çıkan bu karakterin çocukluk boyunca hayvanlar üzerinde öldürme eylemini gerçekleştirmesi, bu konuda deneysel davranışlar içine girmesi ve vicdani rahatsızlık çekmemesi karakterin aslında kötü olduğunun bir göstergesi.
insanoğlu kötülerin aslında bir kötü tarafından öldürülmüş olmasından rahatsızlık duymuyor çünkü kendisi de kötü olarak gördüğü kişiye zarar vermek istiyor. ona göre kötü olanı maddi ya da manevi, fiziksel ya da duygusal olarak zarara uğrattığında başı belaya girmesin istiyor, başım belaya girer korkusu ve endişesi yüzünden de bunu eyleme dönüştemiyor.
dexter kötü olana zarar verirken başını belaya sokmuyor olması insanların yer değiştirme isteğini de had safhaya ulaştırıyor. kötünün değil kötüyü öldüren kişinin yerine kendisini koyup rahatlıyor. işte bu anlamda bir çok ergenin aklını bulandıran bu karakter yeni katillerin yetişmesine de neden oluyor.
seyretmesi zevkli mi? evet. belirli kurallar ile akıllıca ders veriyor mu? ona da evet. insanların kahramanlaştırdığı bu karakter bir çok kişinin özenmesine yol açıyor mu? evet. son evet ile ilgili sıkıntılar var. seri katil incelemesi için seyredilebilir ama iş kahramanlaştırmaya gelecekse belirli bir amaç için öldürmüş tüm seri katillere saygı duymak gerek.
Erkegin tam tanimi denebilir kendisi icin. Bu kadar tutkulu biri gercek hayatta cok cok zor. Dexter morgan her anlamda asiri tutkulu. Nefreti bile o kadar tutkulu ki insan hayran olmadan edemiyor.
Hayran olunan kisilik dexter morgan, michael c hall ile karistirmayallim lutfen.