devşirme

    1.
  1. osmanlı kapıkulu ocaklarına asker ve saraya hizmetli yetiştirilmek üzere hıristiyan gençlerin toplanması usulü.
    2 ...
  2. 14.
  3. osmanlıda farklı dine mensup çocukların alınıp okutulması ve onlara türk - islam kültürü kazandırılması temeline dayanan kavramdır. bu sistemle yetişen çocuklar devletin en alt kademesinden başlayıp çalıştıkça yükselme hakkına sahiptirler. hatta osmanlının büyük güçlerinden biri olan yeniçerilerde devşirme kökenine sahiplerdi.doğru uygulandığı zaman zarfında osmanlıya olumlu etki yaratmış fakat bozunmalar meydana gelince olumsuzluklarla karşılaşılmış sistemdir.
    2 ...
  4. 16.
  5. sevgili pıtırcıklarım

    bu entryi yazarken ne kadder sinirliyim, ne kadder depreşik bir haldeyim, bilemezsiniz.

    şimdi efendim ismi lüzumsuz bir kardeşimiz bilgisizliğin verdiği cesaretle ki bu (bkz: cahil cesareti) olur, bir takım lakırdılar etmişti. for example;

    ''osmanlı denen allahsız takımı, fethettiği yerlerden çocukları elma toplar gibi toplardı. anaları ağlatır, bununla da yetinmez babaları hadım ederdi''

    vay babanıskim sayın seyirci !?!

    osmanlı denen cihan devleti sizce dut toplar gibi kendine yönetici toplar mı ?
    bence hayır.
    osmanlı denen ve hoşgörü ile birlikte anılan cihan devleti bu allahsızlığı yapar mı ?
    yine hayır.

    osmanlı fethettiği yerlerdeki çocukları lök lök toplamaz -ki bunun sebebi o çocukların enderun da yetiştirilip yönetici olabilmesidir. (bkz: sokullu)
    osmanlı feth ettiği yerlerde her 3-4 yılda bir devşirme alımını açar, çocuklarını vermek isteyen ailelerden çocuk alırdı.
    diyebilirsiniz ki; '' ulan millet çocuğunu neden versin ?''
    çocuğunu veren aileye büyük izzet, büyük ikram gösterilirdi, tabi nakit kısmını da atlamamak gerek.
    kaldı ki verilen çocuğun da hayatı kurtulurdu.
    yine dediğim gibi bu çocuklar zorla alınmazdı, her 3-4 yılda bir padişah yeniçeri ocağına veya enderuna devşirme alacağını beyan ederdi, her 40 haneden en fazla 1 erkek çocuk alınırdı.
    ayrıca tek erkek evladı olan aileden çocuk alınmaz, eli yüzü düzgün zeki çocuklar seçilirdi.
    tabi gönüllü olan ailelerden.

    not: ha bi de şehirlilerden hiç çocuk alınmaz, onu da unutmamak gerek.

    efendim dediğim gibi olay bundan ibaret, hayvanlar gibi çocuk toplanmaz yani. ayıptır, günahtır osmanlıya bok atıcaz diye cehaletinizi dışa vurmayınız.
    3 ...
  6. 33.
  7. Yabancıları iyi bir makam için yetiştirme. Evet.
    2 ...
  8. 3.
  9. osmanlı da türk asıllı olmayan yabancı uyruklu insanların osmanlı himayesinde eğitim görmeleri,belli pozisyonlara getirilmeleri.
    2 ...
  10. 2.
  11. sanayide yabancı menşeili bir ürünün parçalarında ufak değiştirmeler yaparak türk ürünü haline getirmek anlamında da kullanılır.
    2 ...
  12. 5.
  13. genellikle balkan yarimadasindan alınıp yetiştirilen çocukların girdiği tanımlama.
    (bkz: sokullu mehmet pasa)*
    1 ...
  14. 22.
  15. güzel bir jehan barbur şiiri.

    Alışmaya başlıyorum artık
    içimdeki her şeyin yeni yerine
    Bir salonun yüzünü değiştirir gibi
    Yerlerini değiştiriyorum alışkanlıklarımın

    Bağlılıklarımın

    Tutunduklarımı bırakmak ne tuhafmış ve ne müthiş
    Taş sokakta çırılçıplak kalmakmış benzeri.
    Soyulmuş değilim, soyunmuşum bu kez,
    Bilerek, isteyerek
    Evime giden merdivenleri çıkarken
    Dayanmıyorum artık tırabzanlara
    Yolda yürürken sevdiğimin elini bırakıyorum sıklıkla,
    Sigaralarımı artık büfeden kendim alıyorum ve saymıyorum kaç tane içtiğimi

    Bir; tabak yemek pişiriyorum her gece
    Yatağımdaki yastıkların tekinin kılıfını değiştiriyorum haftada bir
    Bir veriyorsam yine bir alıyorum
    Sevdiğim şarkıları ve sadece benim sevdiklerimi dinliyorum gece rakımı içerken

    Ve artık duble içmiyorum içkimi
    Tek, sek.

    Sevdiğime “sevgilim” demeyi bırakalı olmuş bir zaman
    Sevdiğimi bile söylemiyorum ve içimde tutuyorum tamlamalarımı
    Ve belki de sevemiyorumdur eskisi kadar, eskisi gibi, esirmişim gibi

    Çayıma ve kahveme attığım iki şekeri üçe çıkartıyorum
    Bıraktığım iki kiloyu bedenimde bir yerlere yeniden oturtuyorum
    Şarkıları sonuna kadar dinlemiyor hızlıca diğerine ve diğerine geçiyorum
    Doymayı unutuyorum

    Üşümekten korkmayı bırakmışım bile
    Sokaklardayım yine ve hep ve illa!
    ve soğuk olsa da hava, kapılarda içecek bir sigaram oluyor cebimde
    ve anahtarlarımı cebimde değil de çantamda saklıyorum artık

    efendim; diyerek açmıyorum telefonları
    Kimse efendim değil; öğreniyorum.
    Heyecanlanamıyorum çocukluğumdaki gibi
    Canlanamıyorum da

    Geç gidiyorum erken gidilmesi gereken yerlere
    Gerilerde kalarak izliyorum sevdiğim adamın şarkılarını
    Saçlarımı da açmıyorum eskisi kadar
    Ama yine de küçük bir çiçek tutturmayı ihmal etmiyorum üzerimde bir yerlere

    Kızmıyorum kimseye
    Anlıyorum,
    Çünkü biliyorum kendimdeki eksiği de
    Ve eksiğiyle seviyorum o her kimse

    Uzun cümleler kurmayı bırakamıyorum bir tek
    Anlattıklarım hala yorucu, hala dar
    Öğrenmem için vaktin gereğinin algısındayım
    Ve kapanamıyor bir türlü deli açık algılarım

    Yalanlar söylemeye yeni başlıyorum
    Her gün, çalışır gibi, alışır gibi,
    Yeni yalanlar uyduruyorum
    Ve inanmayı da elden bırakmıyorum

    Bir tek üzerimdeki kokuyu değiştiremiyorum
    Bir vazgeçemediği olmalıymış devşirmenin
    Bir mahfuzu
    Benim de seçtiğim,
    Kokum oluyor
    Hiç duyamadığım

    jehan Barbur
    1 ...
  16. 7.
  17. osmanlı idaresinde yaşayan veya esir düşen hristiyan cocukların devlete kazandırılabilmesi amacıyla müslüman yapılmasıdır. fakat bu devşirmelerin bazıları hayatları boyunca müslüman görünüp hrıstiyan kalmışlar ve müslümanlara çok katı davranmışlardır.
    (bkz: türkiye neden böyle)
    1 ...
  18. 40.
  19. Osmanlı imparatorluğu döneminde, yeniçeri olarak yetiştirilmek üzere Hristiyan uyruklardan çocuk seçip toplamaktır.

    Osmanlı Devleti'nin ordusunu geliştirmesine yöneliktir.

    Yeniçeri ocaklarında.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük