devrimciye saldırmanın dayanılmaz hafifliği

    .
  1. devrimci görüşte olanlara ideolojik açıdan karşı olmakla birlikte bu açıdan (ideolojik görüş savunma, bilimsel tartışma vs) çapı ve bilgi birikimi yetmediği için, eleştiri yapmak yerine onları tahkir etme, savunduğu görüşle yaşam tarzı arasında çelişkiler arama veya uydurma (devrimci gençlerin zengin ve şımarık gençler olduğu halde fantazi için solculuğu savunan insanlar olduğu argümanı gibi) gibi yollarla saldırıya geçme şeklinde gerçekleşen kolaycılık ve bu esnada yaşanan psikolojik tatmin duygusu şeklinde özetlenebilir.
    (not: solcu görüşteki elemanlar arasında da bazı sağcılara karşı bunun benzeri davranış tarzlarını tespit etmek mümkündür ve ayrı bir başlık konusu olabilir.)
    2 ...
  2. .
  3. bir kısım kendini devrimci diye sunanların sürekli halka ve onun değerlerine saldırı halinde olmasıyla da ilintili bir durumdur. yoksa, normalde, devrimciye niye saldırılsın?

    siz hiç duydunuz mu latin amerika'da devrimcilerden halk nefret ediyor veya onlar halkın değerlerine sövüyor. veya dünyanın herhangi bir yerinde var mı böyle bir şey?

    ama türkiye gibi birkaç ülkede vardır. bizde devrimcilerin çoğu avrupa'nın ırkçılarıyla aynı kafa yapısına sahip. (bkz: sırp milliyetçisi vs türk solcusu)

    bence sorun buradan çıkıyor.
    1 ...
  4. .
  5. görüşler arası mücadelede kıstas, olması gereken.

    devrimci (aslında şık sözcük değil ama şimdi bu mevzuya girmenin alemi yok.) yaşadığı ülkede ortalama insandan bir adım öndedir.

    tasarısı vardır, inancı vardır. ve mutlaka işe başlarken, vira bismillah hallerinde yanında yöresinde çoğunluk insan yoktur.

    ve ilk işi, önce en inananları bulup çıkarmak, kadrolaşmak. ve sonra etrafında sevgi halesi yaratmak, sempatizan.

    eylem halinde bilinçli, bilinçsiz -alışkanlıklarının sarsılmasından gelen tepki, devrimciler hedef tahtasında olacaktır.

    marksist jargonda kitle çizgisi diye kavram vardır; ne geride ne de seçilemez kerte ileride, bir adım önünde; öğretirken öğrenebilecek mesafede.

    bir devrimci, kitle içinde çalışırken maruz kalacağı saldırılara hazırlıklı olmalıdır. faaliyet alanını, yaşayan insanlarını yakından tanımalı analiz etmiş olmalıdır.

    kılığıyla kıyafetiyle, oturuşuyla kalkışıyla, konuşmasıyla velhasıl yaşadığı ve münasebette olduğu insanlarla uyumlu olmalıdır. bu taviz değil, anlamak anlatmaktır.

    tasarınızın anlaşılması yanında güven sorunudur bu ve çok önemlidir. anlattığınız kulağa hoş gelir, insanlar size yaklaşır; ama sizin hiçte onlara benzemediğinizi anladığı anda işler tersine dönüverir. artık hoş görüsünden sizi dinler görünür sadece, yalnızlaşırsın

    bu önderlik problemidir. önderlik küçümsemez ve yaltaklanmaz.

    siyasi tarihimizde solcular, devrimciler kitleyle zaman zaman bu manada kontak yakaladılar ama sürdüremediler. elbet bunun karmaşık nedenleri vardı, ayrı bir başlık, yazı konusudur.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük