Venezuela'da sosyalist hükümet milyonlarca insanın açlıkla baş başa kaldığı Somali'ye gıda ve para yardımı gönderdi. Daha önemlisi iktidar partisi halktan bir günlük ücretlerini Somali'ye göndermeye çağırdı.
Geçtiğimiz Çarşamba günü Venezuela, Afrika tarihinin en korkunç krizlerinden birini yaşayan Somali'ye 50 tonluk gıda desteği yolladı. Bölgedeki uluslararası girişimlere 5 milyon dolarlık destek gönderen Venezuela, ayrıca önümüzdeki hafta, gıda üretimini artırabilmek amacıyla teknisyenler ve tarım uzmanlarından oluşan bir ekip de yollayacak.
Chavez: Kapitalizmin yarattığı açlık...
Konuyla ilgili konuşan Hugo Chavez, "Yapabileceğimiz en azından yardım etmek" dedi ve 5 milyon dolarlık yardımdan bahsettikten sonra, "ek olarak yolladığımız gıda desteği de vahşi kapitalizmin yarattığı açlık ve ölümü hafifletmeye yardımcı olacak" diye ekledi.
Adalet Bakanı Tareck el Aissami Venezuela'nın "yaşamı ve yaşamın devamını savunan diğer herkesle birlikte olduğunu" söyledi. Yardımın, Somali'ye kara yolculuğuyla devam etmek üzere Kenya'ya uçtuğu havaalanının dışında konuşan el Aissami, Venezuela'nın katkısının ";insanlık davasıyla ve Somali halkının yaşamıyla birliğin imzasıdır" dedi ve yollanan yardımın Venezuela halkının sevgi ve desteğini de götürdüğünü ekledi.
Bir yevmiyelik destek kampanyası
Geçtiğimiz hafta BM 780,000 çocuğun açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ve toplamda 12 milyon insanın kıtlıkla mücadele ettiği Somali'ye yardım çağrısında bulunmuştu. Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi (PSUV) bu çağrıya yanıt olarak tüm üye ve dostlarını bir günlük ücretlerini Somali'ye destek yollamaları için seferber ediyor. Ülke çapında 7,000,000'den fazla üyesi bulunan PSUV, tüm Venezuela halkını desteğe çağırıyor.
Savaşa değil, yaşama bütçe
El Aissami, savaşa harcanan milyar dolarları eleştirdi. Libya, Irak ve Afganistan'daki savaşlara gönderme yaparak, "ABD ve AB insanları öldürmek için harcadığı parayı insanlığa harcasaydı binlerce hayat kurtulabilirdi" dedi. Maddi veriler de bunu doğrular nitelikte:
costofwar.com'un analizine göre ABD'nin Irak ve Afganistan'da harcadığı para sırayla 790 ve 440 milyar dolar. Libya'ya yapılan saldırının günlük maliyeti 9.5 milyon dolar, haftalık 66.5 milyon dolara varıyor.
ingiliz The Guardian'ın haberine göre Libya'ya atılan bombaların ingiltere'ye ilk iki haftalık maliyeti 100 milyon pound. ingiltere Somali, Kenya ve Cibuti'ye 42 milyon pound yardım yapacağını söylemişti, Mayıs ayından beri her hafta Libya'da 38 milyon pound harcıyor ingiliz hükümeti. Bu yılın Eylül ayında ingiltere'nin Libya'daki toplam harcamasının 1 milyar poundu bulması bekleniyor.
AKP'nin Diyanet'i de yardım gönderiyor ama...
Ülkemizde başta Diyanet işleri Başkanlığı olmak üzere birçok islamcı kurum ve dernek de Somali için yardım kampanyaları düzenliyor. Toplanan yardımların ne kadarlık kısmının gerçekten Somali'ye gönderileceği ayrı bir tartışma konusu ama Kuzey Afrika ülkesi Libya'nın bombardımanına Türkiye'yi de dahil eden AKP iktidarına tepki göstermeden, dahası Afrika'daki açlığı yaratan kapitalist sisteme herhangi bir itirazda bulunmadan düzenlenen yardım kampanyalarının samimiyeti sorgulanıyor.
içeriği sallamasyon olan başlık.
lenin olsun, stalin olsun, mao olsun, pol pot olsun, komilerin nasıl insanları açlıktan öldürmek için kıtlık organize ettikleri bilinir.
sol, insanlığa düşmandır.
hele stalin denen kâtil; 7 milyon ukraynalıyı öldürdü. onca adamdan bugün 20 milyon sarışın, çıtır kız çıkardı nereden baksan.
stalin o güzelleri öldürdü, ukrayna'yı kendi yahudi takımına bıraktı...
birisi din kisvesi altında deniz feneri adıyla yoksullar için parayı toplayıp kendisi yer. diğeri sadece insan olduğu için açlıktan ölmek üzere olan insanlara yardım etmeye çalışır elinden geldiğince.
bu farkı yaratan devrimcilik ya da islamcılık değildir.
iki taraf arasındaki temel fark insanlık farkıdır.
insan olamadıysan ne olduğunun ya da ne olmaya çalıştığının bir kıymeti kalmaz.
iranda sırf bir gecelik ilişkiler için nikah kıyıldığını bilmeyip sscb sonrasındakileri sscbye bağlayabilen zihniyetleri ortaya çıkaran farktır efendim.
asıl pislik bu olsa gerekir:
(bkz: muta nikahı)
bir de sosyalistlerin adı üzerinde toplum islamcıların birey olarak yaşadıklarının enbüyük göstergesi
sosyalist: yardım --------------> islamcı:sadaka
sosyalist:her şey halk için --------> islamcı:"her koyun kendi bacağından asılır"
hem sol bir devlet ve partinin yardım ettiğini söyle, ama akp ve diyanet de yardım ediyor ama onların samimiyeti şüpheli de. Niye o samimi değil de öbürü samimi? Fark ne? yardım ediyor mu ediyor. Daha ne olacaktı? işine geleni samimi bul, gelmeyeni bulma. Dünyanın birçok ülkesinde açlık var bu bir gerçek, ama o ülkelerde açlık var diye ben bu ülkemde hiç birşey yapmayacak mıyım? yaptığım şeylerin parası gidip o açlık çeken ülkelerin elinden mi alıyorum? yok. yardım da ederim, yatırım da yaparım.
yazıyı yazarken kaynağı görmemiştim. Ne kadar yanlı olduğu kaynağından belli.
edit: başlıkta konu edilen caminin ismi, kimin yaptırdığını sonradan öğrendim. Cami yapılması kötü birşey değil, mega center'da çalışanların gidebileceği uygun bir cami de yok, orada yapılmasında da kötü birşey yok. O bölgeyi bilen biri olarak söylüyorum. Ancak, ismine bakınca yapanlara bakınca temel atanlara bakınca reklam kokan hareketler bunlar diyorum, bunu da şerh olarak belirteyim. Ancak yukarıda yazdıklarımın yine arkasındayım. fikrim değişmedi. Cami yapılmasında sakınca görmüyor, yapılış şekli ve bunu reklam amacı olarak kullananlara karşı olduğumu belirtme ihtiyacı hissediyorum. isim cisim belirtmeden mütevazi bir şekilde de yapılabilirdi.
ortadaki farkı görmezlikten gelmenin yolu olarak sovyetler birliği'ne çamur atmayı seçmiş anti-komünist yazarları ortaya çıkarmış fark.
yine de konuşalım:
sovyetler birliği'nde 91 sonrası çözülüş, halkın mallarının yağmalatılması, emperyalistlerin leş kargaları gibi ölünün etinden koparmaya başlamasıyla birlikte, işsiz kalan meslek sahibi ve okumuş yığınların bir kısmı, gerçek ki çevre ülkelere fuhuş bataklığına yönelmiştir. (bu ülkeler arasında en önemli "müşteri" de türkiye olmuştur)
sovyetler birliği'nde kuruluş yıllarındaki iç savaş ve ikinci büyük emperyalist paylaşım savaşı sırası dışında, açlıktan ölen olmamıştır.
oysa emperyalist bloğa mensup kapitalist ülkelerde "barış" koşullarında dahi açlıktan ölenlere rastlanmakta. (bkz: türkiye cumhuriyeti)
oysa emperyalist bloğa mensup kapitalist ülkelerde "barış" koşullarında dahi milyonlarla ifade edilen işsizlere rastlanmakta. (bkz: türkiye cumhuriyeti)
oysa emperyalist bloğa mensup kapitalist ülkelerde "barış" koşullarında dahi sağlık masrafını ödeyemediği için ölen hastalara rastlanmakta. (bkz: türkiye cumhuriyeti)
sol düşüncenin insanı ne kadar saçmalattığının göstergesidir.
--spoiler--
yine de konuşalım:
sovyetler birliği'nde 91 sonrası çözülüş, halkın mallarının yağmalatılması, emperyalistlerin leş kargaları gibi ölünün etinden koparmaya başlamasıyla birlikte, işsiz kalan meslek sahibi ve okumuş yığınların bir kısmı, gerçek ki çevre ülkelere fuhuş bataklığına yönelmiştir. (bu ülkeler arasında en önemli "müşteri" de türkiye olmuştur)
sovyetler birliği'nde kuruluş yıllarındaki iç savaş ve ikinci büyük emperyalist paylaşım savaşı sırası dışında, açlıktan ölen olmamıştır.
oysa emperyalist bloğa mensup kapitalist ülkelerde "barış" koşullarında dahi açlıktan ölenlere rastlanmakta. (bkz: türkiye cumhuriyeti)
oysa emperyalist bloğa mensup kapitalist ülkelerde "barış" koşullarında dahi milyonlarla ifade edilen işsizlere rastlanmakta. (bkz: türkiye cumhuriyeti)
oysa emperyalist bloğa mensup kapitalist ülkelerde "barış" koşullarında dahi sağlık masrafını ödeyemediği için ölen hastalara rastlanmakta. (bkz: türkiye cumhuriyeti)
--spoiler--
lan kadın orospu olmuş, açlıktan ölmemişmiş. işi vardı da keyfinden mi oldu? aç kalmamak için oldu, işi olmadığı için oldu.. e? neyin hesabını yapıyorsun daha. iş olsaydı o kadar insan fuhuşa yönelir miydi? halkın malları mı yağmalanmış? halkın hangi malı vardı da yağmalanmış?
türkiye'den verdiğin örneklerin hepsi yalan, tutarsız ve rezil bir iftira. türkiye'deki işsizlik geçtiğimiz kriz sahterkarlığı zamanında bir miktar arttı. Onun dışında ciddi bir işsizlik yok. iş beğenmeyen var. açlıktan ölen yok. varsa kıyıda köşede birkaç evsiz vardır. türkiye'de insanlar açlıktan ölüyor genellemesi yapılamaz, yapan da art niyetlidir. sağlık masrafını ödeyemediği için ölenler sizin modası geçmiş zihnyetiniz iktidarda iken vardı.
saçmalasak bir rus komünizmini batışını bile başkalarına bağlama saçmalağından vazgeçin de nerede hata yaptık yoksa biz zaten hata mıydık diye düşünseniz daha fazla işe yararsınız.
ilk mesaja : akp'nin diyaneti nasıl oluyor? diyanetin akp ile ne alakası var? bu kadar da saçmalanmaz ki kardeşim.
(bkz: hugo chavez i komünist sanan komünist)
devrimci sol en büyük insanlık düşmanlarını çıkartmıştır. islamcılarda az değil gerçi, onların da bu işlerle uğraşan elemanları var olsa da lokal çapta. hiçbir ideoloji, doktrin vs, insanlık düşmanlığında devrimci sol ile yarışamaz.
ayrıca romantik arkadaş isviçreli bilim adamı edasıyla '' ikinci dünya savaşı sırasında sscb de kimse açlıktan ölmedi'' diye salak bir cümle kurmuş. lan bırak 60 yıl geri gitmeyi komünist düzende şimdi bile kuzey kore'de insanlar açlıktan ölüyor.