avrupa'dan inme ideolojiye sahip aynı tuğla fabrikasından çıkmış cumhuriyetçi, laik gençlerin bir türlü hazmedemedikleri gerçektir. avrupa moderniteyle olan bağını kopartmamıştır, metafiziği reddeden bir metafizik olan pozitivizm esaretinde yahudileri sabun yapmaya kadar gitmiştir. homojenlik, nesnellik ve milliyetçilik uğruna tüm değerleri silip atmıştır.
türkiye'nin kurucu elitleri de kıt aklıyla zamanı durdurup, memleketi sosyal mühendislik projelerine alet etmiştir. heves uğruna osmanl'dan vazgeçmiş, reddetmiştir. türkiye cumhuriyet'i inananları üzse de kabul etmek gerekir ki halk için halka rağmen yapılmış bir devrimdir, devrim diyemesem de devirmektir keza hilafet uğruna yola çıkıp, meclisi cuma günü açıp ilk fırsatta halifeyi şutlamaksa kesinlikle başarısız olunmuştur. lozan ve muadili gizli pazarlıklara hiç girmiyoruz.
gelelim bu über modernlerin günümüzdeki mirasçılarına, şimdi bunlar dedelerinden miras aldıkları taguti adetlerin yüzyılın en süper ultra mükemmel form olduğunu iddia eder, ''1400 yıllık şizofrene ait arap yalanı dedikleri'' inanca saygı göstermez çünkü
müslümanların çocukları muhafazakardır, eksiklşik hissetmez, user manualde hata yoktur gerekli her uyarı yapılmıştır. gel gelelim tuğla kafalı kemalistler her fırsatta devrimci olduklarını belirtir, eleştiriyi yalnızca vatanseverlerin yapabileceğini düşünürler. bu taguti fitne damarlarına kadar işlemiştir belki önderlerinin en büyük hatası tüm müslümanları ve islamiyeti yeryüzünden silememekti. bu tagut düzeninde bilinmeyen nokta modernite projesinin henüz sonlanmadığıdır, avrupa 17.yy voltaire gibi bir maymunu aydınlanmanın dibek taşı yapsa da modernitenin kritiğini yapmış hatalı yanlarını bulmuş, düzenlemeye çalışmıştır, birikimsel olarak ilerlemekte değil düzeltilmeye çalışılmaktadır keza allah2ın bir sözünün benzeri yazılamayacaktır. avrupa modernite, aydınlanma, sanayi devrimi, post modern, post yapısal dönem, post post modern dönem derken hatalarının farkına varmış saygı duymayı öğrenmiştir. aynı tuğla fabrikasından çıkan bizim neslimiz dedelerinin projesinde hata olacağını düşünmemektedir keza onlar için inanmasalar da en mükemmel form budur. günümüzün tuğla kafalıları müslümanları 1400 yıllık palavraya inanmakla suçlarken kendilerinin, dedelerine ait olmayan bir gerçekliğin yansımasının yanlış anlaşılmasından doğan yanılgısına olan imanı sürmektedir...
ve iddiam o dur ki kurucu elitin çocukları müslümanlardan daha muhafazakardır, müslümanlar muhafazakarsa bunlar ultra muhafazakar ultra gericidir, tuğlaya ışık tutsak ne kadar aydınlanırsa bunlar da o kadar aydınlıktır, balık içinde yaşadığı suyu bilmez misali aval aval emaneti gezdirir.