devrim tarihine adını kazıyan insanların istisnalar hariç yakışıklı olması durumudur. dönülüp tarihe bakılırsa; benle birlikte che, marcos(gözlerin yeter), deniz, dede hüseyin, yusuf arslan, mahir çayan, ibrahim kaypakkaya, taylan özgür ve bir çok devrimcinin karizması ve yakışıklılıkları dillere destandır. içlerindeki direnme hırsı, halk sevgisi midir yüzlerine vuran güzellik bilinmez.
edit: yazar burda kendisini listeye katarken hafif tebessüm eylemiş, eyletmek istemiştir. kendini övme mütevazi ol demiş canlar.lakin benim henüz tarihe adımı kazımış bir devrimci olmadığımı bilmediklerinden olsa gerek. yoksa kim azcık mütevazi ol ulan der ki bu entry'e ? kim ciddiye alır ? lakin sedat bucak kadar bile yakışıklı değilim onu söyleyim.
ne alaka diye dusundurten onermedir, dogruluk, gerceklik payi sifirdir. yakisikli fasist de var, tipsiz devrimci de var. ama devrimcilerin yakisikli olmasi kesinlikle ve kesinlikle yanlis onermedir.
buyrun bir de burdan yakın:
(bkz: butun solcu kizlarin cirkin olmasi)
şimdi bu durumda devrimci erkekler bahtsız mıdır? kafa yapısı kendisine uygun ve güzel bir kız bulamazlar mıdır?
bizim onlara bakış açımızdan kaynaklı durumdur.
yüreklerine hayran olduğumuz adamları, yakışıklı görmemiz de doğaldır.
gönül kimi severse güzel odur, derim.
benim de tespitim geldi. durun sıçayım şuraya bi yerlere:
sözkonusu fikri savunan bünyelerin ne kadar basit ve tahmin edilebilir mantığa sahip olduğunu ve okumayı da ne kadar çok sevdiğini gözler önüne sermiştir. şöyle buyrun:
Devrimcilerin, yaptığı-yapmaya çalıştığı amaçlarla değil, yakışıklılığıyla hatırlanması, ardından mezarlarında ters dönmesiyle sonuçlanacak bir başlıktır.
Olabilir, Misal vermek gerekirse; Kimisi Atatürk'ü sarı saçlı mavi gözlü dev diye bilir sadece, kimisi ise neler yaptığını, hangi amaç için yaşadığını, ne uğruna canını dahi vereceğini bilir, ona göre konuşur. Alttan almak lazımgelir.
Açılan herhangi bir başlık adı altında bulunan içeriğin ne kadarda saygısızca oldugunu gösteren bir farklı yargı taşıyan başlıktır. Kişi düşünceleri kendince doğruluk değeri vardır ve kişi taşıdığı düşüncenin bir farklı birey tarafından yanlış yönü saygı çerçevesinde mantıklı ve eğitici bir dil ile anlatılmalı. Yoksa düşünce savaşları devamını mutlaka gösterecektir.
Kişiye özel bir yargıdır. Devrimcilerin hedefleri, yaptıkları ve uğruna ölmeyi göze aldığı hayalleri için bir anlam ifade etmez. Bu açıdan taşak geçme babında bir kullanım ise zaten üzerinde konuşulmaya değmez. Zaten haşmetl-ü devletümüz kendileri çirkin bu adamlar yakışıklı olduğu için kendilerini idam etmişlerdir der geçeriz. Lümpenliğin son noktası da budur zaten.
yakışıklılıktan öte, idealist insanların savundukları fikirlerin arkalarında cesurca duruşlarının ve bulundukları mevkiinin getirdiği karizmadır. kitlelere yön verebilmek için gerekli liderlik vasıflarından birisi de bu karizmadır zaten. yapılan anketlerde abdullah gül ve recep tayyip erdoğan'ın bile üst sıralarda yer almasının nedenlerinden birisidir de aynı zamanda.