12 Eylül Darbesi'nin üzerinden tam 28 yıl geçti. Ne var ki, müdahalenin yarattığı insanlık durumu ile oligarşik egemenliğin işlediği insanlık suçları tarih tarafından kayda geçmiş durumda.
Devrimci Sol Ana Davası bu bilânçonun bir parçası olarak 1981 yılında açıldı. 12 Eylül'ün baskı koşullarında emir ve talimat ile açılan dava kapsamında tam 1682 kişi gözaltına alınmış, 1243 kişi hakkında dava açılmıştır. 1243 kişinin 756'sı tutuklanmıştır. Bunlardan % 30'u 3-5 yıl arasında, % 15'i 5-7 arasında, % 13'ü 7-10 yıl arasında tutuklu kalmışlardır. Yargılananların % 29'u öğrenci, % 9'u memur, % 23'ü işçi, % 28'i serbest meslek sahibi, % 3'ü öğretmen, %7' si esnaf, % 7'si polis ve askerdir. Yargılananların % 41'i gözaltına alındığında 15-20 yaş arasında, % 34'ü 20-25 yaş arasında, % 18'i 25-30 yaş arasında, % 7'si 30-40 yaş arasında, % 2'si 40 yaş üzerindedir.
Dava sanıkları, askeri bir cunta tarafından kurulmuş olağanüstü mahkemelerde her türlü hukuksal güvenceden yoksun bir şekilde yargılanmışlardır. Aileleri ve avukatları ile yıllarca görüştürülmemişlerdir. 90 güne varan gözaltı ve 10 yıla ulaşan tutukluluk sürelerinde, kolluk birimlerinde ve hapishanelerde aralıksız kötü muameleye ve işkenceye maruz kalmışlardır. Dava kapsamında gözaltına alınan Ahmet KARLANGAÇ işkencede katledilmiştir. Dava sanıklarından Abdullah MERAL, Haydar BAŞBAĞ ve Hasan TELCi bu koşulların ortadan kaldırılması için yaptıkları ölüm orucunda yaşamını yitirmişlerdir. Dava sanıklarının savunma hakları ellerinden alınmış haklarındaki yargılama peşin hükümle yürütülmüştür. Aradan 27 yıl geçmesine, dava dosyasının kaybolmasına ve hukuka uygun tek bir delil bulunmamasına karşın yargılama hala devam ediyor.