Komünist aşamaya gelinceye kadar devrimler yapılmaya devam edilecektir. Kominist aşamada her hangi bir devlet/dil/din kalmayacağı için sağcı olmayacaklardır.
Not: reel sosyalizm denemelerinde durum biraz farklı olmuştur.
''bu iki grup meclise gitmişler ve durumdan-mevcut düzenden memnun olan kesim meclis başkanının sağına; düzenden memnun olmayan, bir değişim isteyen, insanca yaşamak isteyen fakirler de başkanın soluna oturmuşlar. sağcılar ve solcular bunlarmış.''
sağcılık ve solculuğun ortaya çıkış olayı doğru ancak mevcut düzenden yana olanlar veya olmayanlar değil temel ayrım halkçı ve kralcı olanlar şeklinde. sağcılığın ve solculuğun en belirgin zıtlığı da sağcılar sermaye sınıfını destekleyip onlar aracılığıyla istihdam sağlayarak halkı kalkındırmayı planlarken solcular halkın menfaatlerini her zaman en üstte tutarlar dolaylı yollardan değil doğrudan halkın refahına yönelik çalışırlar. sağ-sol kavramları iktidarda olmakla belirlenen kavramlar değil.
sağ ve sol kavramları insanın düzene olan bakışı ile ilgilidir. çok basit statükodan memnunsan sağ, değilsen sol tarafında olursun yelpazenin. zaten burjuvazi bir dönem sol değil miydi? ya da kemalizm? yani kısaca cevabı "evet" olan sorudur.
sürekli devrim diye bir şeyi ben şahsen savunmam. toplumun dinamiklerine "sürekli" müdahale ederseniz tarih ilerlemez olsa olsa geriye yürür. toplumun ilerlemeci yönü törpülenir. "karşı devrim"e cevaz verir. ideolojinin olumsuz işlevi devreye girer. uzun vadede geriye düşersiniz. üst yapı devrimleri ancak zorunlu olduğu durumlarda, bir kez ve çok sert uygulanmalıdır ve kısa zaman sonra gerisi toplumsal gelişmenin yasalarına bırakılmalıdır.