önce devrim nedir devrimci olmak nedir onu öğrenin aq!
devrim şartları oluşmadan gidip gariban polisi savcıyı öldürmeyin beynini ziktiğimin gerizekalıları. yaptığınız devrimcilik değil atatürk büstüne saldıran tarikatçı şeriatçılar gibi "meczupluk"tur. arkanda halk olmadan, sempatisi olmadan yeryüzünde yapılagelmiş hiç bir devrim yoktur. o şartlar oluşmadan grup yorum dinleyip eline silah alıp mitin kullandığı tetikçiler olmayın lan.
gerekiyorsa yıllarca beklersin... lenin yıllarca beklemiştir... mao öyle... che öyle.
macera aramak değildir devrimcilik. devrimciysen gönülden, salakça can vermek de değildir... hele bir çoğunuzun sandığı gibi felsefenin temel ilkelerini okuduktan sonra kendini komunist yada bir bok sanmak hiç değildir.
evet, devrim yapacak arkadaşlar. öncelikle tek ülkede sosyalizm masallarından kendinizi kurtarın. zamanla totaliterlesiyor ve kapitalist iş birliği bunu imkansız kılıyor. Marx'ı bir ilah olarak görmeyin. aklınıza yatmayan yerleri revize edin. bırakın size revizyonist desinler. siz kendi fikrinizi belirtin. bol bol trotsky okuyun. kesinlikle o adam bir deha. ozellikle de ihanete uğrayan devrim adlı kitabı baş ucu kitabınız olsun. gel gelelim pratik adımlara.
önce yaşadığınız ülkenin kültürüne göre bir yol çizin. yani türkiye'de Che Guevaracılık oynamayın. komik olur. devrimci olacam derken maskot olursunuz benden demesi.
saka bi yana midesinde bir dilim ekmek, on bardak su olup da cebinde iphone olan bir toplumda devrim yapmak zor iş. once sınıf bilincinin aşılanması lazım insanlara. tüketim en aza imdirilmeli ki mal yani meta kapitalistin elinde kalsın bu da krize yol açsın. sen en iyisi Call of Duty world at war'ı yükle bilgisayarına SSCB kısmı cok keyifli bol bol oyna.
önce proleteryaya(işcı ve köylü sınıfına) sınıf bilincini aşılayın. peki nasıl olacak o iş ? güzel soru. o iş söyle olacak: bir arkadasınız var diyelim, tekstil fabrikasında çalısıyor ve siz ona sınıf bilincinin farkına varması için şu kitapları verin: sosyalizmin alfabesi ve komünist manifesto. Bu kitaplarda yazınlara muhtemelen en fazla lise mezunu arkadaşınız ilgi gösterecek. sonra o arkadaşınız, diger işcilere bu kitapları verecek ve mutlu sona yani ilk fabrikadakk işçilere sınıf bilincini aşılamış olacaksinız. sonra bu durum diğer fabrikalar, oradan da tüm şehire yayilacak ve sıradaki can alıcı adım: silahlanma...peki silahlanma nasıl sağlanacak ?
ihanet görmek istiyorsanız deneyin timurun karşısına çıkan nasrettin hoca gibi kalırsınız, bu köylü adamı satar sen onun için kurşun yersin ama o amına godumun komünüstü der bi tekmede o atar.Ama denizin dediği gibi olsun yinede arkamdalar derseniz o ayrı. ama boş verin Bu topraklarda tek bir devrim var oda 1923 Cumhuriyet devrimi sahip çıkılabilecek tek ve son devrim Cumhuriyet devrimidir.
Tutturmuşsunuz bir işçi köylü hakkı, hani ölüyorsunuz ya onlar için işçi köylüde kendisi için ölecek adam arıyor zaten. Bide che guevara , mao ,lenin vs. miş geçin koçum bunları burası anadolu bu topraklarda tek bir lider var oda MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.
okullarda iyi bir propaganda yaparak yaklaşık olarak 15-20 sempatizan veya yoldaş artık ne derseniz topluyoruz , bu militanların hepsine ayrı ayrı görevler veriyoruz, 5 tanesi örgüte yeni eleman alımından sorumlu, 2-3 tanesi ses bombası, sis bombası gibi bombaların yapımını öğrenmekle yükümlü. 5 kadarı örgütün medya yapılanmasından sorumlu. geriye kalanlar örgütün silahlı gücü. git gide gaza gelen gençlerle genişleyen örgüt artık bu bizim 5 salağın envayi çeşit bomba yapımını öğrenmesiyle silah gücüne de sahip olacaktır.
neyse bir gün bombalarınızı alıp her hangi bir özel üniversitenin final gününde bu tüpten yapılmış etkili bombaları okulun çeşitli yerlerine koyup, gerekirse başında 2-3 salak bırakabilirsiniz işin garanti olması açısından. neyse bombalar patladığında daha önceden görevlendirdiğiniz medya kolu militanların video kamerasına yüzünüzde ne devrimi yapıyorsanız ona uygun bir maskeyle çıkacaksınız, kameraya çıkıp, artık devir değişti, yeni düzen xxx düzenidir diyerekten halkı korkutacaksınız.
korkudan tir tir titreyen halk ne yapacağını şaşıracak, bu sırada banka, bakkal gibi işletmeleri bombalamaya devam ediceksiniz. eylem büyümeye başlamıştır, gizli gizli toplantılar yaparak örgüte yeni üyeler kazandıracaksınız. ve bu yeni üyeler, yeni üyelere, o yeni üyeler , yeni üyelere derken bir bakmışsınız on binlerce insan devrimin içinde işte tam bu sırada amerika noluyo lan bu ülkede sokaklar karışacak galiba derken amerikalı conilere bir alo diyeceksiniz ;
abi biz bir devrim yapıyoruz da destek çıkarsanız sevinirim, devrim bittiğinde bağımsızlığımızı size satıcaz, tamamiyle mandanızı kabul ediyoruz diyeceksiniz ve amerikanın desteğini bu şekilde alacaksınız. amerikanın desteğiyle artık dağdaki sempatizanlar şehirlere inip kaos ortamı estireceklerdir. amerika'nın desteği ile dünyaya bir mesaj vericeksiniz ; artık biz geliyoruz, bu düzen yıkılacak, xxx'in hükümleri gelicek falan filan... işte bunu duyan bir takım salaklar gaza gelip eylemlerinize katılacaklar, amerikadan aldığınız silahlar ile sokak sokak çarpışmalara girecek örgütün.
sonuç olarak ; eylemin 6 ayına girmiş bulunmaktasınız, sonuç örgütün ağır hasarlar yemiş, devletin kurumları karşısında, tam içinden heralde buraya kadar derken amerika başkanı seni cepten arıyor ve ülkenize savaş ilan ediyorum artık yeter lan ben hiç bir oyunda yenilmedim bu yaşıma kadar diyor, ve amerika ülkenize saldırıyor, işte tam beklediğiniz fırsat amerikan askerleri ile birlikte devrimi tamamlıyorsunuz.
Boş verin. Zaten biz dünyanın en mutlu ülkesinde yaşamıyor muyuz? Herkesin karnı tok, sıcak bir evi yok mu? Devlet herkese zaten fırsat eşitliği sağlamıyor mu?
işcisi, esnafı, memuru durumundan memnun; mutlu mesut, ömer baba tatında hayatı yaşamıyor mu zaten?
O zaman neyin devrimi bu arkadaş? Sen de siktir et, göz yum ülkenin yabancılara dağıtılmasına, yavaş yavaş sömürgeleştirilmesine. Sonra da git bir manita yap, sıcacık evinde düzüşmene bak.