ben ilk önce bu ismin kaynağının eric von daniken'in tanrıların arabaları adlı kitabından alındığını düşündüm sonra madem devrim de var demek bi tane daha 80 öncesi dönem filmi diye düşündüm. arabaymış şok oldum. zaten şok olunabilecek başka da bir şey yoktu. dediğim şudur ki; yanlış anlaşılmalara mahal verebilecek bir filmdir.
iyi işlenmiş, içinde türkiye ve sistemle alakalı birçok nokta atışı bulunan ve yıllar yıllar önceki kafanın hala değişmediğini acı bir şekilde farketmenize sebebiyet veren güzel film. film beraberinde çıkan birçok filme nazaran daha az ilgi gördü. oysa ki gerçekten iyi bir kadrosu, güzel mekanları, etkileyici ve gerçek bir hikayesi vardı. yanlış filmde miydi? sanmıyorum.
ayrıca; vahide gördüm'ün ne kadar güzel bir kadın olduğunu bir kez daha göstermiştir.
türk sineması abuk subuk filmlerin issizlığında debelenip light aşk hikayelerini yüceltirken bu film her nedense es geçilmiş, hakkı olan yere tam anlamıyla gelememiştir.
bunu söylemek için birkaç ay beklemeyi düşünmüştüm, acaba sinemaseverler gerçekten hakettiği değeri verir mi bu yapıma diye ama nafile. onbinlerce filmde işlenen bayağı temaların el üstünde tutulduğu ve yaratıcı bulunduğu son dönem türk sinemacılığı içinde parlayan bir yıldız gibi devrim arabalari.
türk sineması kronolojisine bakıldığında en kaliteli 3 sinema filmi içine her halükarda girecek bir yapım. utanıp ağlayamadım ya filmin sonunda ona yanıyorum...
ilk kez 24 ekim'de vizyona giren, ancak 'mustafa' belgeseliyle çakıştığı için 150 bin kişi tarafından izlenen tolga örnek filmi.
vizyondaki şansını 1 mayıs'ta tekrar deneyecektir. 1 mayıs'ın resmi tatil olmasını fırsat bilip, koşa koşa izlenmesi gerekir. zira film, yeşilçam ödüllerine 9 dalda aday olmuş ve ödülle dönmüştür. ayrıca 2009 milano film festivali'nde en iyi film kategorisinde yarışacaktır. filmin başrol oyuncularından taner birsel de filmdeki performansıyla bu yarışmaya en iyi erkek oyuncu dalında aday gösterilmiştir.
ilk gösterimde sessiz sedasız vizyondan kalkmasına çok içerleyen yönetmenin tekrar vizyona sokacağı film. haksız da sayılmaz, böyle kaliteli filmler daha çok kişiye ulaşmalı.
bu hafta vizyondaki son haftası sanırım. lütfen gidin ve izleyin şu filmi. gerçekten pişman olmaacaksınız eminim. recep ivdeğie gidip bu filme gitmeyen insana gerçekten kötü gözle baktığımı, kendilerini boş insanlar olarak gördüğümü ve bu görüşümden de asla utanmadığımı açıkyüreklilikle söylüyorum. o kadar boş olmayın lütfen. gidin ve izleyin..
vizyona girdikten sonra sadece 150.000 biletli izleyiciye ulaşabilmiş, son derece güzel, ilham verici bir film.27 mayıs olaylarına bakış açısıyla da farklı bir filmdir.1960 da gerçekleşen müdahalenin bir darbe değil bir devrim olduğu görüşü hakim filmde.ki benim fikrimde bu yöndedir.
'Adı devrim olan bir arabanın sokaklarda yürümesine izin vermezlerdi zaten' ve 'her bu ülkede hiç başarı cezasız kalmaz' sözleriyle beni derinden etkileyen bir film...
Son sözü yine film söylesin :
devrim durduğunda, en azından halk onu sırtlar, yarı yolda bırakmaz sanıyordum..!
bitince; nası ya?! niye ki? çok saçma amaaa noldu ki şimdi!
gibi üzüntümden ve saftorozluğumdan anlamsız sözlerle tepki verdiğim film.
hakkatten yazık olmuş, nasıl içine almış beni film, ben de mühendisleren biri gibi hayalkırıklığı içerisinde gittim yatağıma.
ve yaşlı necipin son sahnesi,, keşke arkadaşlarım da görseydi dediği, en az onun kadar hüzünlendim.
Yeni Şafakın haberine göre, filmin yapımcılığını üstlenen Ekip Film adına açıklama yapan iletişim Dükkanı adlı halkla ilişkiler şirketi yaptıkları 2 yıllık araştırmada otomobillerin yapımı ile ilgili Necmettin Erbakanın hiç bir rolünü saptayamadıklarını hatta otomobilleri yapan 23 mühendis arasında da adının geçmediğini açıkladı.Necmettin Erbakan ise bu açıklamaya büyük tepki gösterdi. 1960 yılında, istanbul Teknik Üniversitesi Motor Kürsüsü öğretim üyesi olduğunu ve Ankarada yapılan Sanayi Kongresinde Türkiyenin kendi otomobilini yapabileceği fikrini ilk defa ortaya atan kişinin kendisini olduğunu belirten Erbakan,Zamanın ihtilal hükümeti, Eskişehir Demiryolları CER Fabrikasını benim emrime verdi. Buradaki Türk mühendis ve işçilerle el ele vererek, Türkiyenin ilk ve tek Devrim adlı yerli otomobilini ürettik. O dönemde 4 adet prototip üretilen ve sadece bir tanesinin günümüze kadar gelebildiği Devrim otomobilleri, Türk ordusunun binek otomobil ihtiyacını karşılamak için üretime başlamıştı dedi. Erbakan, Böyle bir senaryo yapmışlarsa bunu yazanlar ya çok cahiller ya da gerçeğe gözlerini kapatmışlardır` diyerek şaşkınlığını dile getirdi.